Kumar bağımlılığı ciddi bir mesele ve birçok insanı pençesine almış durumda. Günümüzdeki teknolojilerinde yardımıyla kumar ciddi bir bağımlılık sorunu haline geldi ve yıktığı hayat sayısı da her geçen gün artıyor. Sadece Türkiye’den bu işe 50 milyar dolar para aktarıldı ve aktarılmaya devam ediyor.
Özellikle sanal kumar denilen yasal olmayan Casino oyunlarının Türkiye’de ciddi sorunlara sebep olduğu bilinen bir gerçek. Bugün nereye giderseniz gidin, herkesin elinde telefon, köşe başında veya parkta oturup kumar oynadıklarına denk gelebilirsiniz. Peki kumar nasıl bağımlılık haline gelebiliyor?
Kumar Bağımlılığının Biyolojik Sebepleri
Kumar bağımlılığından bahsetmek için öncelikle beyninizin bu işe nasıl tepki verdiğini bilmeniz gerekiyor. Bu da bir çeşit bağımlılıktır ve diğer bağımlılıklar gibi beyin ödül mekanizmasını hedef alarak sizi bağımlı hale getirir. Aslında bu bozulma hemen gerçekleşmez ve herkeste gerçekleşecek diye de bir olay söz konusu değildir. Şimdi gelelim bu olay beyinde nasıl gerçekleştiğine.
Mutlu hissettiğiniz bir an düşünün. Mesela en sevdiğiniz yemeği yediğinizdeki hazzınız, ya da âşık olduğunuz birini görünce hissettiğiniz duygular. Uyaranlar farklı olsa da aldığınız o haz, beyninizin size verdiği ödüldür. Sizde mutluluk denilen bu duyguyu yaşamak için sürekli bu uyaranları sağlamak istersiniz.
Hazzı ilk hissettiğinizde, beyniniz dopamin salgılar. Dopamin beyinde birçok yere gider ve bu tarz duyguları yaşamamızı sağlar. Dopamin ilk olarak, Amigdala denilen duygulardan sorumlu bölgeye ulaşır. Ve bir kısmı da Beyin Ödül Merkezine gider. Gene bir kısmı, dikkat ve planlama bölgesi olan Prefrontal Korteks’e diğer bir kısmı ise Hipokampüs denilen anıların düzenlenmesinden sorumlu bölgeye ulaşır. Gelin ben bu olayı size kumar örneği üzerinden kendi yorumumla anlatayım. Böylece daha iyi anlamış olacaksınız.
Kumarın Beyin Üzerindeki Etkisi
Dopamin: Rulette çipleri dizdiğinizi ve topun döndüğü anı düşünün. Ya da canlıdan son 5 dakikası kalan bir maçın, 1 gol daha çıkarına yaptığınız kuponu beklediğinizi. İşte o an yaşadığınız yüksek heyecan, vücuda pompalanan dopamin sayesinde oluyor. Yani dopamin mutluluk hormonudur.
Amigdala: Oynamaktan keyif aldığınız oyunları açtığınızda hisleriniz burada işlenir ve sizi o oyuna sürekli iter. Ruletten 3 – 5 tur kaybettiğinizi düşünün. Hemen keyif aldığınız başka bir oyuna geçer, bir süre rulete elinizi sürmezsiniz.
Kazanma keyfini yaşatmadığı için Amigdala, ruleti bir süreliğine banlar ve daha farklı bir oyuna geçip kazandığınızda, Amigdala ‘burada kal, bu oyundan keyif aldım’ diyor ve orada kalıyorsun. İşte o an neden keyif alıyorsan, o oyun yada ortamda devam etmeni Amigdala sağlıyor.
Prefrontal Korteks: Planlama ve odak merkezi olan bu bölge, nereden para bulacağınızı, sisteme nasıl para atacağınızı, ne zaman, nerede ve hangi kumarı oynayacağınızı belirler. Kumar oynamaya başlayınca da hangi maçlara bahis alacağınızı, yapacağınız analizleri, maçı izlerken oyuncuların performanslarına gösterdiğiniz odağı ya da rulette bir önceki sayının başka sayıları çağrıştırdığı gibi saçmalıkları gözden geçirmeniz gibi birçok odak ve planlama işinin yapıldığı noktadır. Yani siz bu eylemleri gerçekleştirince beynin bu bölgesi çalışmakta.
Hipokampüs: Buda uyaranları gördüğünde size sistemi hatırlatan bölge. Yani bir film sitesi açtınız ve film izlemek istiyorsunuz. Sitenin hemen her yerinde reklam; ‘hemen üye ol, şu kadar hoşgeldin bonusu’ veya kumar oynarken dinlediğiniz bir müzik. Kumar oynadığınızda yanınızda bulunan arkadaşlar, kumar oynadığınız mekân, site veya platformlar.
Maçkolik veya Sahadan gibi anlık futbol sonuçları veren uygulamalar veya bu uygulamaların çıkardığı gol sesleri, yalnız kalmak, futbol maçı izlemek, takımının puan durumuna bakmak ve günün biten maçlarının sonuçlarını görüntülemek gibi birçok uyarıcıyı kaydedip, bunlarla bir daha karşılaşıldığında beyin ödül merkezine sinyal gönderen alan.
Beyin Ödül Merkezi: Dananın kuyruğunun koptuğu bölge. Kuponunuz geldiğinde veya rulette top sizin sayınızın üzerine düştüğünde, ya da herhangi bir oyunu kazandığınızda hissettiğin o mutluluk, keyif ve zevki pompalayan bölge.
Seni sürekli bu anı yaşamak için zorlayan bölge. O kazandığın seni tatmin edecek bir miktar olsa da seni oyundan çıkarmayıp hipnozu başlatan bölge. ‘Kaybettiklerini sadece buradan çıkarabilirsin’ diye seni buna inandırıp, sürekli olarak kumar oynamanı sağlayan bölge….
Peki Bu Olay Neden En Sevdiğimiz Yemeği Yerken Olmuyor?
Bunun da sebebi Serotonin denilen doygunluk hormonu. Serotonin bir noktadan sonra doygunluk hissini çalıştırır ve beyin ödül merkezinin işlevini sonlandırır. Yani yediğiniz yemek biter ve Serotonin doyduğunuzu söyler, hazzı sonlandırır. Mutluluk görecelidir ama her mutluluğun bir seviyesi vardır. Yemek yerken aldığınız zevk ile cinsel ilişki esnasında alınan zevk bir değildir.
Atıyorum, en sevdiğiniz yemeği dahi yediğinizde beyniniz 100 birim dopamin salgılıyor (rakamlar tamamen uydurmadır, örneği daha iyi algılamanız için kullanıyorum.) Cinsel ilişki de bu rakam 300 veya 500 birime çıkıyor. Sinemaya gittiğinizde 150 birim olsa, alkol aldığınızda 250 gibi bir rakam oluyor.
Kumar oynarken bu durum farklı. Kumarın her saniyesinde heyecan ve dopamin olduğu için belki 10000 birim dopamini, beyin ödül mekanizmasıyla tanıştırıyorsunuz. Ve mekanizmada çalışan bütün sistemlerin dengesini bozuyorsunuz.
Buna 3 veya 5 kez maruz kaldığınızda, beyin artık Serotonin düzeylerini iyice düşürüyor ve siz doymak nedir bilmiyorsunuz. Yani Serotonin gelmeyince hipnoz dediğimiz olay başlıyor. Beyin ödül merkezi bu dopamini sürekli almak için size sürekli bir rüya gösterir.
Bunun en güzel örneği ise yaptığınız bir kupona gelmeme ihtimali vermeyişinizdir. Kendinizi kandırmayın. Bu olay tamamen böyledir. Hiç kimse kupon yaparken yatma ihtimali olduğunu çok iyi bildiği halde o ihtimale hiç inanmaz.
Ya da rulette topun bu sefer kesinlikle sizin sayınıza düşeceğini… İşte size bunu yapan hipnozdur. Serotonini baskılanmış, dopaminle zehirlenmiş beyninizi artık siz değil, hipnoz yönetiyor.
Kumar Bağımlılığının Toplumsal Sebepleri
Aslına bakarsanız daha çocukken gelişmiş bir duygudur kumar. Küçükken kibrit kutusunun ön kapaklarıyla oynadığımız kâğıt oyununu hatırlayın. Veya gazoz, bilye gibi ucunda ödül olan oyunları yarattığı hazdan başlıyor kumar tutkusu.
Bu söndürülmüş dürtüler, yetişkinlikte de iddaa veya kahve hanelerdeki masa oyunlarıyla yeniden alevleniyor. Tostuna, hamburgerine veya partisine oynadığın batak veya okey, bir yerden sonra 10 lira, 20 lira veya 50 liralık kılıç masasına dönüyor.
Bir diğer sosyal sebep ise zamanın yasal kumar ofisleri olan iddaa bayileri. Sizi kumara teşvik edecek herşey var orda. Bu bayilerde yatıp kalkan, sürekli her maç bitiminde ‘ben demiştim üst bitecek, alt bitecek vs.’ diyen adamlar, her zaman akıl hocalığı yapan abiler ve sürekli kazanmış büyük kuponları gözünün içine sokan bayinin sahibi. Bu bahsettiklerim bizim zamanlar, yani 2010’lu yıllar tabi…
Son olarak şimdiki zamandan da bahsedelim. Hiç kimseyi görmeden, hiçbir yere çıkmadan, saatlerce şarj cihazı ve bir sandalyeden başka bir şeye ihtiyaç duymadığın sanal kumar siteleri.
Kupon gelir, para anında hesaba geçer, rulet gelir coşarsın, slotlar da bonus gelir uçarsın, hele birde büyük bir ikramiye verirse, babanı mezardan çıkarıp 10 dakikalığına sana geri verseler, babana değil, ara ara telefonuna bakarsın!
Aynen böyle oluyor. Sadece hesabında bakiye kalmayınca, nasıl para aradığına bir bak. O zaman anlarsın ne demek istediğimi… Annene hastanede acil kan lazım olsa bu şekilde aramazsın emin ol! Bu örnekler abartı gibi gelebilir ama dopamin zehrinin insana yaptıramayacağı bir şey yoktur.
Bu tıpkı şuna benzer; Kolunuzdan ameliyat olmanız gerekiyor ve size lokal anestezi yapılacak. Narkozun etkisi başladığı andan itibaren, kolunuzu kaldırmak isteseniz de hareket ettiremeyişiniz gibi.
Bu anlattıklarım, kumar bağımlılığı yolculuğuna giden sosyal ve çevresel faktörlerdir ve bu işten büyük zarar gören herkesin geçtiği yollardır. Bu zamana kadar da, etrafında bilim yerine kumar gören bu kişiler, hipnozun da etkisi ile malesef bir kumar bağımlısı haline geliyor.
Ben Bir Kumar Bağımlısı mıyım?
Bu sorunun cevabı için size kendi tecrübelerime dayanarak hazırladığım aşağıdaki soruları yöneltmek istiyorum. Kumar bağımlılığı testindeki soruların 4 tanesine evet diyebiliyorsan, sen de bir zamanlar benim olduğum gibi, hipnozun etkisindeki bir kumar bağımlısısın.
- Eline geçen her türlü parayı, götürüp kumara yatırıyor musun?
- Borçlarının sadece kumarla mı ödenebileceğine inanıyorsun?
- Ev kirası, telefon faturası, doğal gaz gibi mecburi ödemelerini, kumara mı veriyorsun?
- Eşinden ve sevdiklerinden yalan söyleyerek kumara kaynak arıyor musun?
- Borçla kumar oynuyor musun?
- Kumar için kredi çekiyor musun?
- Hayattan keyif almıyor musun?
- Kumar haricinde hiçbir şeyle meşgul olmak istemiyor musun?
Peki Kumar Bağımlılığından Nasıl Kurtulurum?
Arkadaşlar bu bir uyanış süreci. Bunun bir ilacı yok. Millet zannediyor ki arayacağım internetten ‘kumarı nasıl bırakırım?’ diye. Google çıkarır karşıma bir aşı ve bende vurur kurtulurum bu dertten. Böyle bir dünya yok arkadaşlar. Bu işten sadece sabır ve uyanışla kurtulabilirsin.
Bu platformda, gerçekleri göre göre, hatalarını anlaya anlaya, ve bu işin bir irade meselesi değil bağımlılık sorunu olduğunu kabullenip, düzelme sürecine geçerek kurtulabilirsin. Bu zaman alacaktır evet ama sonuca götüreceğinden eminim. Unutma ki buna vereceğin zamanı kumara veriyorsun zaten ve çözüm bulamadığın için burada bu yazıyı okuyorsun.
Ben şu an sonuçtayım ve hepinizi bu seviyeye taşıyarak, herkesin bu beladan kurtulup ailesine ve yuvasına geri dönmesine yardımcı olacağım. Takipte kalın ve unutmayın ki, bu platformdaki her yazı sizi uyanışa götürecek puzzle’ın bir parçası. Yazıları kaçırmamanız sizin yararınıza.
Facebook ve YouTube kanallarımdan takip ederek her yeni yazı ve güncellemeden haberdar olabilirsin. Lütfen sizinde kumar geçmişiniz varsa paylaşın. Bu tarz ibretlik hikayeler, gerçekten diğerlerine ilham oluyor. Bu mücadele hepimizin. Seninde katkın olsun istiyorsan, BURADAN hikayeni gönder, bu platformda paylaşalım. Bir sonraki makalede görüşmek üzere…
Allah razı olsun, söylediğin konular ve araştırmalar, kendi yaşadığımız tecrübeler ve bilgiler ile pekişince, mükemmel şeyler hissediyor, gerçekten yardım anlamında destek alıyoruz.. Rabbim tez zamanda kaybolan yıllarını yıllarımızı tazmin eylesin..