Merhabalar sevgili dostlarım. Ben 18 yaşımda tanıştım bu illetle, şu an 30 yaşındayım. Mehmet diye yakın bir arkadaşım vardı ve iddia bağımlısı biriydi. Her gün kupon yapar, kazansa da kaybetse de gelip sürekli anlatırdı. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. E hâliyle Mehmet sayesinde ben de bu kumar illetiyle tanışmış oldum.
Bir gün bana “Gel, beraber ortak kupon yapalım” dedi. Ben de merakımdan tamam dedim. Birlikte bir kupon yaptık ve tuttu. Evet, yanlış duymadınız… Hayatımda ilk kez kupon yaptım, onu da kazandım. 17 TL ile 500 TL kazanmıştık. Siz düşünün 12 sene önce bunun nasıl bir para olduğunu… Asgari ücretin neredeyse yarısıydı. Kazanmaz olaydım keşke.
O gün çorba içmeye gittik, yedik içtik, gezdik, tozduk ve bütün parayı bitirdik. O kolay para kazanmanın verdiği rahatlık beni öyle bir etkiledi ki, kafamda şimşekler çaktı. Dedim ki kendi kendime: “Niye çalışıyoruz? Para kazanmak bu kadar kolayken niye çalışıyoruz?”
Sonra mütemadiyen, hemen hemen her gün kupon yapmaya başladım. Tabii o zamanlar 5–10 TL ile oynuyordum, kendi paramla oynuyordum, kaybetsem de umurumda olmuyordu. Ama arada bir kazandırdığında aldığım zevki anlatamam dostlar… En güzel yemekleri yesem, en güzel kıyafetleri giysem o kumardan kazandığım paranın verdiği zevki vermezdi.
Gel zaman git zaman, askerliğim geldi. Askere gitmeden önce bir gün kahvede otururken bir adamın telefondan rulet oynadığını gördüm. Adamı izlemeye başladım; 1 saatte 100 TL’yi 1000 TL yaptı. Şok oldum. Ben kupon yaparken analiz yapıyorum, kafa yoruyorum, maç seçiyorum, 12 saat sonuç bekliyorum… Adam hiçbir şey yapmadan 5 dakikada 1000 TL kazandı gözümün önünde. Ben kumar bağımlısı biri olarak durur muyum? Tabii ki hemen araştırmaya başladım ve ertesi gün sanal kumarla tanıştım.
İlk başlarda 30 atıp 100 alıyordum, “Yeter” diyordum ama yetmedi. Zamanla çıta arttı. Askere gitmeden önce bir poker uygulamasından poker oynamayı öğrendim. Sanal çiplerle oynuyordum, derken bir gün bir sitede bunun parayla oynanabildiğini gördüm ve sanal pokere başladım. Bu süreç 23 yaşıma kadar sürdü.
Sonra askerlik geldi çattı. Askere gittim, tam 1 sene askerlik yaptım ve o süreçte ailemin gönderdiği ve devletin verdiği tüm parayı kumara yatırdım. 1 sene sonunda 20 bin TL harcamıştım. Bunun en fazla 2000 TL’sini yemişimdir. O zamanlar 1 paket sigara 5 TL idi, siz düşünün… Diğer 18 bin TL kumara gitti.
Askerlik bitti, eve döndüm. Durur muyum? Durmadım. Casino oyunlarıyla tanıştım ama yine 100–200 TL’den fazla yatırmıyordum. Ta ki o malum olay olana kadar… 1 TL ile 5 bin TL kazandım. Resmen çıldırdım. Ufak borçlarım vardı, hemen ödedim. Kalan parayı da yeniden oraya yatırdım ve yine kaybettim.
27 yaşıma kadar bu böyle devam etti. Hiçbir zaman borcum 2 binden fazla olmadı. Sonra bir işe başladım ve aylık sabit gelire sahip oldum. Ama bankalar bana 2 binden fazla borç vermiyordu. İşe başladıktan 3 ay sonra iş yeri bize banka promosyonu verdi: 23 bin TL. Hayatımda ilk kez hesabıma 23 bin TL para girdi. Her şey orada başladı. Banka ek hesap verdi, kredi kartı verdi ve birden bire bana 100 bin TL borçlanma imkânı doğdu. 3 yıllık süreçte toplamda 500 bin TL kaybettim. Ödediklerim cabası.
Şimdi nişanlıyım, sene sonunda düğünüm olacak. Beyaz eşyalarımı aldım, altınlarımın bir kısmını aldım çok şükür. Fakat bir döngüye girdim. Borcumu ödüyorum ama sürekli aynı… Hiç değişmiyor. Maaşım güzel, 40 bin TL kazanıyorum çok şükür ama bu döngü bana çok zarar veriyor. Olduğum yerde çırpınıyormuşum gibi hissediyorum.
Ta ki bugüne kadar… Bugün son kez oynadım. Neden son kez dediğimi açıklayacağım. Toplam borcum 170 bin TL şu an. Bunun 100 bini kumardan kalan borç. Diğerlerini maaşlarımla ödedim. Ama bugün 10 bin TL kaybettim ve canıma tak etti. İlk kez bunu kardeşimle paylaştım. Her şeyi, tüm detaylarıyla anlattım. Hemen banka hesaplarımı ona devrettim. Uzun uzun konuştuk, dertleştik.
Bana çok değer veriyor sağ olsun. Fazla tepki göstermedi ama bunu bırakmam konusunda bana destek olacağını hissettirdi. “Para mühim değil, ödenir. Ama benim korkum, evlendikten sonra bunu devam ettirirsen hayatın biter.” dedi. Bir lafı beni çok etkiledi: “Bu son oldu ve bitti. Para dediğin nedir ki? Senin gibi bir kardeşim olduğu için her gün şükrediyorum. Gerekirse ben öderim ama benim bu borcu ödemem sana fayda etmez. Tekrar oynarsın. En güzeli senin kendin ödemen.” dedi. Çok haklıydı.
Dostlar… İlk kez böyle bir platformda yazıyorum. Eksiğim, hatam varsa affola. Borcumu bitirip düğünümü yapacağım Allah’ın izniyle. Kimseyi artık yargılamayacağım. Çünkü yaşadıklarım bana tek bir şey öğretti: “Konu ne olursa olsun kimseyi kınama. Kınarsan başına gelir.” derlerdi, inanmazdım. Doğruymuş.
Son olarak; çevremde herkes buna bulaşmış durumda. Kadınlar, çocuklar dahil… Uzak durun kumardan. Sizden sadece paranızı almaz; mental sağlığınızı alır, duygularınızı alır. Sizi yalancı biri yapar. Her gün kendi kendinize “Ben bu değilim” dersiniz…