Al Parayı Ama Geri Ver Hayatımı!

Yazar Hakkında

• İsim: İmpulsive
• Yaş: 27
• Şehir/Ülke: Ankara / Türkiye
• Meslek: Öğretmen
• Kaybedilen Miktar: 200.000 ₺
• Kaybedilen Zaman: 10+ Yıl
• Kumar Borcunun Kaynağı: Maaşlarım, Krediler, Kredi Kartları
• An İtibariyle Kalan Borç: 150.000 ₺

Saygı değer arkadaşlar hepinize selamlar. Kumar hikayemi yazarak hem kendime tamamen dur demek hem de sizlere farklı bir bakış açısı sağlayabilmek istedim. Öncelikle kısaca kendimden bahsedeyim. 4 kişilik bir ailenin en büyük çocuğuyum. Ailem bildim bileli yoksuldur. Aç kalmadık hiçbir zaman ama hiç ekstra paramız da olmadı. Sevgi denilen bir şey pek yoktu maalesef. Yine de babam var gücüyle bizler için çalıştı ve bir yerlere gelmemiz için mücadele verdi. Kumara başlama hikayem aslında yok. Çünkü her zaman kumar vardı hayatımda.

Çocukken evimizin karşısında kahve vardı ve orada illegal iddia oynatıyorlardı. 2 lira 3 lira ile kuponlar yapar, para kazanmaya çalışırdık. Yüzde 98 oranında kazanamazdık zaten neredeyse. Biraz büyüyüp de liseye gidince yine iddia ile yolumuzu bulmaya çalışırdık ve yine bulamazdık. Bu şekilde alttan alta bir alışkanlık oluştu. Ama uzun zamanlar hiç oynamadığım, varlığını unuttuğum zamanlar da oldu. Şimdi burada şunu eklemekte de fayda olduğunu düşünüyorum, olay sadece kumar değil. Dürtüsel hareket etmekti benim için. Sevgisiz büyüyen, zorbalığa uğrayan çoğu insan gibi sıkıntılardan kurtulma adına hep dürtüsel davranışlarda bulundum.

İçki, kumar, kadınlar veya uyuşturucu bunların hepsi aslında kendinizi sevmediğinizden, hepsi sıkıntılardan kurtulmak adına. Olay dopamin, serotonin, norepinefrin, adrenalin gibi hormonlarda evet. Adminin sürekli bahsettiği gibi. Çünkü normal hayatta az salgılanan bu hormonlar yüzünden ve zor bir çocukluk yüzünden, kaygı bozukluğu, can sıkıntısı, boşluk hissi hep oluyor insanda. Neyse kumar hikayeme dönecek olursam, üniversite zamanında en üst seviyeye ulaştı. Derslerime çalışıyor, işe gidiyor, verimli işler yapıyor fakat bunların getirdiği stresi ve içimdeki boşluk hissi ve can sıkıntısını, dürtüsel hareketlerle atabiliyordum.

Eee tabi kumar tam da bu iş için sanki. Giriyor bahis alıp para kaybedip geri çıkıyordum. Bir gün arkadaşımın evinde otururken hiç kimsenin haberi olmadan yarım saat içinde, sırf heyecan olsun diye tam 5 bin lira kaybettim. (Sene 2017). Sonra bir anda bir şeyler oldu. İçimi ateş bastı. Yoksul bir öğrenci, yurt odasında 4 kişi kalan, zar zor geçinen bir öğrenci için o para aşırı yüksekti. O zamanlar sadece param olmadığı için devam edemedim ve aylarca makarna yiyerek bu borcu ödedim. İnsan durur mu, illa can sıkıntısından yapacak saçma sapan işler. Ara ara oynamaya devam ettim.

Bakın Erasmus yapıp Avrupa’ya bile gittim o zor koşullarda orada bile Macar arkadaşıma sorup Macaristan liginden takımlara bahis yapıp para kaybediyordum. Sonra kpss süreci vardı orada da devam etti bu bahis kariyerim. Atandım, öğretmen oldum. Cebime para girdi. Uzun süre hayatımda kumar yoktu ama virüs gibi hep oradaydı ölmemişti, sadece canlı hale gelmek için uygun koşulları bekliyordu. Kriptosu, borsası derken yeteri kadar adrenalin alamayınca döndüm geri bahise.

Birkaç bin lira kaybedip ara verip devam ettim derken, 2021 yılında kız arkadaşım oldu. Bir sene bir birliktelikten sonra bir hiçmişim gibi beni terk etti. Bir sürü olay yaşadık, benden sonra sevgili yapıp üzerine evlendi kısa süre içerisinde. İnanılmaz acılar çektim o süreçte. Antidepresanlar sayesinde biraz durulabildim. Biraz kendime gelince aklıma Dostoyevski geldi. Dostoyevski okuyanlar bilir, Yeraltından Notlar kitabındaki, uyumsuz, aksi karakter şunu söyler: “Âşık olmayı denedim, hem de bir değil iki defa; inanır mısınız baylar korkunç acılar çektim. Aslında acı çekmediğimi ruhumun derinliklerinde biliyordum.

Gülmek gelirdi içimden ama yine de acı içinde kıvranmaya devam eder, üstelik delicesine aşıkmışım gibi kıskançlık krizleri geçirirdim. Bütün bunların sebebi can sıkıntısıydı baylar, kesinlikle can sıkıntısı.” Can sıkıntısı devam ediyor, hayatım darmaduman olmuş derken köşede bekleyen sinsi virüs girdi kanıma. Bu sefer antidepresan kullanıyor, yaşayacağım bütün acıları yaşadığımı düşünüyor ve korkusuzca oynuyordum. Dünya kupası başlarken, başka bankanın diğer bankadaki borcumu kapatmam için verdiği 100 bin TL’lik krediyi çektim. Bazılarınızın aksine parça parça kaybedip çekmedim o krediyi. Önce bayağı yüksek bir faizden kredi çekip, tam bir keriz gibi parayı alacak birilerini bekledim.

1 hafta içinde yüz bin liram sıfırlandı. Tam 1 hafta. Şöyle bir baktım kendime. “İyi” dedim, “şimdi düşünecek gerçek dertlerin var!” Annem 20 lira harcasam, “oğlum biraz para tutmayı öğren, bak zor zamanlar her zaman var” diyen bir insanken, 27 yaşında, sobalı bir evde, memur olmasına rağmen öğrenciler ile beraber yaşayan ben, 1 haftada 100 bin lira kaybettim. Öncesinde kaybettiğim ve uzun bir zamanımı alan kumara toplamda 200 bin lira kaybetmiş bulunuyorum. Tüm kartlarımı, hesaplarımı kardeşlerime verip bu illetten kurtulmaya çalışsam da arada utanmadan para bulup bu sefer rulet oynamaya başladım.

Ufak tefek paraları bir günde 100’e bile katladığım oluyordu ama her oynadığımda içimde inanılmaz bir tiksinti oluşuyor artık. Biz bencil pisliğin tekiyiz bazı zamanlarda. Ama ömür boyu bencil bir pislik olarak kalmak istemiyorsak, buna bir son vermeliyiz. Sorunlarımızı terapi ile, gerekirse ilaç kullanarak, egzersiz yaparak, daha çok çalışarak çözmeliyiz. Hesabımda 250 liradan yaptığım 7 bin lira olduğunda bile “neden daha fazlası olmasın” diye çekemeyip kaç defa kaybettiğimi görünce anladım. Bu işten zengin olamayız. Bu işe girip de bedel ödemeden çıkamayız.

Kısacık ömrümüzü bu uğurda feda edemeyiz. Şu an hayatımda olumlu giden şeyler var. Güzel, rahat bir işim var. Depremde ailemi kaybedebilirdim kaybetmedim. Elim kolum tutuyor, sağlıklıyım. Para da bir şekilde ödenecek. Ama biliyorum ki oynamaya devam edersem, zaten kötü olan psikolojim daha da kötü hale gelecek. Sağlığım daha da kötü etkilenecek.

Sizlerin hikayelerini okudukça inanılmaz bir farkındalık yaşadım. Hepinize ve özellikle admine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Geriye dönüp baktığımda her istediğimde yanımda olan, ama her olduğunda zarar veren bu kumarı hayatımdan çıkarıyorum. Hayatın kendisi zaten bir kumar, yaptığımız her seçim bize iyi veya kötü etkilerde bulunuyor. Daha fazla risk almaya gerek yok. Bizim için değilse bile sevdiklerimiz için. İyi ki varsınız.

4 Yorumlar

  1. Arkadaşlar Önemli Bir Konuya Değinmek İstiyorum

    Öncelikle kumarı bırakan birisi olarak. Kumar oynayan herkesin öncelik olarak borcu kapatma derdinde olduğunu ve borcu kapattıktan sonra tekrar bu batağa daha fazla borçlandığını gördüm. Önceliğiniz kumarı bırakmak olsun. Lütfen kumarı tam manasıyla bırakmadan borcunuzun kapatılmasına müsade etmeyin. Kumar oynayan arkadaşlar iyi bilir. Defalarca borç kapattık. Belki ailemiz destek çıktı borçlarımızı kapattı ama sonuç önceki borcumuza göre daha fazla borçlandık. Patlamış lastiğe hava basmak gibi bir şey bu. Öncelikle patlayan lastiği tamir etmemiz gerekiyor. Aksi taktirde bastığımız havalar boşa gidecek.

    Kumarı bırakamıyorum gibi düşüncelere kapılmayın. Kendinizi biraz zorlayın. Dürtüler geldiği zaman telefonu evde bırakıp dışarı çıkın. Bilinçaltınıza kumar dürtüsü geldiği zaman, sizde o dürtüye tepki olarak harekete geçin. Kendinize biraz zaman tanıyın. Gün geçtikçe daha da güçleneceksiniz.

    Unutmayın kötü günler geriye kaldı. Aynı rezillikleri tekrardan yaşamaya gerek yok.

    19
    1
  2. yarınsız adam

    zor dostum zor yeşil aydan randevu aldım bende artık kafama hakim olamıyorum

  3. Hayatım mahvoldu bu kumar illeti yüzünden. İntihar etmeyi istiyor ama bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum.

    2
    1
  4. Meslektaşım merhaba,

    Güzel ve akışkan yazılan iyi bir noktalama ve Türkçeyle beslediğin gerçek bir hikâye kıvamında olan bu 10 yıllık yaşam özetini bizlerle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Hikayeni editlemedim bile desem yanlış olmaz! Ben daha önce hep belirtmişimdir ki burada size yorum yaparken aslında hikayenizle bir anlam kuruyorum ve bunu sözlerime yansıtmak istiyorum.

    Bunu yapmamın sebebi bir uzman olup size akıl satmıyorum, sadece tecrübelerin yansımalarını yaşayıp içimdeki öfkeyi kusuyorum. Bu genç arkadaşımız gibi, (başlığı da ayrıca beğendim) parayı al ama mutluluğumu hayatımı geri ver bana! Moduna giriyor birçok kumar bağımlısı. Bunu yaşamayan cidden bilemez ama yaşadıktan sonra da hiçbir şeyin kıymeti kalmıyor. Ne kadar tehlikeli olduğunu şuradan anlayabilirsiniz. Hiçbir aklı başında insan karşılığında kaybedeceğini bile bile 3 yıllık 5 yıllık kredilere imza atmaz. Bunu abartısız söylüyorum uyuşturucu için bile yapmazsınız. Ama hep söylüyorum, o kararları alırken sen bilincinin açık olduğunu ve ne yaptığını iyi bildiğini ZANNEDİYORSUN! İllüzyondasın ve böyle bir kararı hiç düşünmeden okeyleyen sen değil beyin ödül mekanizmandır!

    Son olarak bırakabileceğinin müjdesini vermek isterim. İnsan önce bilincini açacak ve gerçekten o nöro sistemin tahribatının zaman içinde vücudun bütün bölgelerindeki yaralar gibi iyileşildiğini bizzat kendim hiç ilaç kullanmadan veya hiç doktora gitmeden başardım. Algı değişince geriye kin ve nefret kalıyor. İnan bana şu an kumar videolarına da bakıyorum sitelere de girip çıkıyorum. Bunu hem kendi beyin kaslarımı geliştirmek adına yapıyorum hemde kanala video içerikleri üretebilmek adına yapıyorum. Ama hiçbir zaman bu algının içine düşmüyorum. Beni nereden vuracağını biliyorum ve dinlemiyorum kendimi. Çünkü o konuşan ben değilim! Mücadelende başarılar diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir