Araftayım!

Yazar Hakkında

  • İsim: Emre
  • Yaş: 27
  • Nereden:  Türkiye
  • Meslek: Öğrenci
  • Kaybedilen Miktar: 40.000 ₺
  • Kaybedilen Zaman: 7 – 10 Yıl
  • Tek Cümlelik Kumar Özetin: Bazen daha ileriye ulaşmak için bir kaç adım geri gitmek mecburidir. Çünkü en ileri sıçrayışlar, iki adım geriden başlar

Değerli abiler, arkadaşlar herkese merhaba. Buradaki hikayeleri okurken gerçekten çok üzüldüm, sigara üstüne sigara yaktım. Benim de buradaki herkes gibi benzer hikayem var. Hikayenin başlangıcından sonuna doğru giriş, gelişme ve sonuç olarak bahsetmek istiyorum. Sizlerden motivasyon veya avuntu verici sözlerden çok akıl istiyorum gerçekçi bir gözle.

Çünkü ben durumuma bir teşhis koyamıyorum. Bende herkes gibi lisede 2-3 liralık kuponlarla başladım bayiden. Hatta hiç unutmam 2 TL’ye 26 TL almıştım. O zamandan belliydi durumum. Android vs. yok o zamanlar. Ankara spor – Fenerbahçe maçı vardı. 3 gol olur demiştim yanılmıyorsam. Mehmet çakır atmıştı. Heyecandan fırlamıştım.

Küçük bir çocuk radyo başsında 90 dakika maçı sanki 20 bin basmış gibi bir heyecanla nasıl dinler anlamıyorum. Bayiden parayı alırken nasıl bir haz içindeydim. Tabi o zamanları geçtim. Asil iş üniversitede başladı. Yoksa kumarbaz değildim. Burayı uzun tutmak istiyorum. Çok güzel bir sahil kentinde bir bölüm kazandım. İlk sene dağıttım ve hazırlıktan kaldım. Bir bunalımdaydım ama bunalıma girecek bir mesele yoktu aslında.

Sorumluluklarımı yerine getirmeyip bundan duyduğum vicdan azabından dolayı bunalıma girerdim. Aslında genel olarak problemli bir insanım. Mazoşist bir kişiliğimin olması muhtemel diye düşünüyorum. Melankolik bir tarafım ufakta olsa hep vardı. Kumardan sonra arttı. Belki de aileden kaynaklı bir durumdur. Çocukluğum problemliydi. Babam alkolikti. Eve ne zaman gelse saklanacak delik arardım. Çağırıp konuşmasın diye. Her gece içer, eziyet ederdi özellikle anneme.

Bana da arada psikolojik şiddet uygulardı. Yani pek bir çocuk baba ilişkisi olmadığı gibi sorunlar vardı. Ha şimdi dünya iyisi bir adam uzun zamandır. Fedakâr, anlayışlı, çoğu hatamda beni affeden ve kazanmaya çalışan biri. Ona karşı borçluyum ama çocukluk böyle geçti 15 16 yaşına kadar. “Yapma” dedikleri ne varsa daha fazla yaptım. “Sigara içme” dediler içtim, “alkol içme” dediler içtim. Neyse güzel şehirde ilk senem bunalımlı geçti. Pek arkadaş canlısı biride değilim. Yalnızlıkta vardı.

İkinci sene çok motivasyonlu başladım hazırlığa. İlk sınavlar hep 100 – 90. Spora başladım. Ailemin durumu iyidir. Bir dönem zorlandık. Babam kendi babasıyla(ki babası trilyonerdir aşırı zengin)arası bozuldu. İşi ayırdı. Büyük babamda aşırı paracı bir insandır. O günden beride küsler.10 seneyi geçti. Neyse babam beli doğrulttu. Babamın gönderdiği para anca sigara ve yemeğe yeter. Ekstra bir şeye para harcasan hafta sonu gelmez. Babam haftalık gönderirdi. Bende KYK kredisi alıp aileme söylemedim. Onunla gezmemi tozmamı yapıyordum. Çok rahattım. O zamanın parasıyla bir asgari ücrete yakın cep harçlığım vardı.

Neyse 2. sene müthiş gidiyor. Spora gidiyorum, dersler şahane, arkadaşlar ediniyorum. Her şeye vakit var. Ayrıca ego tatmini olarakta değil ortalamanın çok üstünde bir tipim vardı. Sporla birleşince ve ağır bir duruştan dolayı baya dikkat çektiğimi söyler herkes. Yoldan çevirip numaramı isteyenler, okul itiraf sayfasında bana itiraf yazanlar vs. Birçok kızla flört etmeler, gezmeler. Neyse evde tutmuştum. Kendime ait ev, cepte güzel para var, okul güzel, şehir güzel.

Babam büyükbabamla görüşmez ama ben evlerine giderdim. Arada o güzel harçlık verirdi. Her 2 3 ayda bir 500 600 TL ki o zamanın parasıyla güzel para kıyafet alışverişi. O senenin sonlarına doğru(okula 2013 de girdim zamanda 2015) Bir gün Periscope diye bir mecrada birinin yayınını gördüm. İllegal sitede oynuyormuş ta para çekmede sıkıntı olmasın diye grup kurmuş. Bu gruba “gelin sizde para çekerken sıkıntı yaşamayın” diyor. Ücretsiz diyor birde. Kazandığı kuponları gösteriyor. Bende bir 20 TL attım. Dediği siteye üye olup. Adam meğerse komisyoncu. Gruptakilere güzel ailem diyor.

Milletin kaybettiğinden sırtlan gibi pay alıyor. Hayattan hiçbir beklentim olmasa o adama yapacağımı bilirdim. Her zaman bedduayla anarım. Allah yanına bırakır mı bilmem. Neyse kupon yaptım. Takip bile etmedim. 2 gün sonra bir girdim baktım hesapta 140 TL. “Allah dedim güzel işmiş bu.” Benim şu an ki durumum o zaman başladı. Son 9 yılımdaki en güzel sene o seneydi. Birde kız arkadaşım vardı çok severdim. Öyle böyle değil. İlk aşk. Tabi o da sıkıntılı başladı. Ben çok hoşlandım kendisinden “sevgilisi var” dediler ama inanmadım. Kıskanç insanlar vardı çevremde. Bir rastlantı sonucu tanışmıştık zaten. Sosyal medyadan ekledim vs. gerçekten varmış.

Ben engel olamadan yazıyordum bir gün muhabbet ilerledi. Erkek arkadaşından ayrıldı vs.(erkek arkadaşı da başka şehirde üniversite okuyordu) ben aslında saf bir insandım o zamanlar. Yani erkek arkadaşını senin için bırakan biri senide bırakır. Hakkını yiyemem beni çok sevdi sanırsam, kumar oynarken ne zaman borç istesem verdi, üzerine telefon bile aldım (aldıklarımın hepsini ödedim er veya geç) kumar yüzünden 5 parasız kalırdım eve erzak alırdı. 3 yıl surdu ilişkimiz. Her gün görüşürdük.

Bizim araç vardı. Mal götürürdü yasadığı şehre 15 dakika görmek için 7 saatlik yolu 18 saat giderdim yaz tatillerinde. Başka birini düşünmek değil ayrılacağımıza ihtimal vermezdim. Tabi o saflığında etkisi var. Evet çok severdim ama belki de gençliğin verdiği haz, bazı duyguları ilk kez yasamak ve kumarsız gayet güzel bir evrede olmasında olabilir. Neyse konuyu çok dağıtmayayım ama bunların hepsi birbirine bağlı parça. Kısa da olsa bahsetmek istiyorum. Ben o gün başladım bu ise. Zorda olsa müthiş hevesle başladığım hazırlığı güç bela geçip bolüme başladım.

Kumara devam tabi. Ya neler yaptım bu pislik yüzünden. Elektrik faturamı bastım, haftalığı olduğu gibi basıp bir hafta aç kaldım, gecenin 12’sinde kız arkadaşımdan borç almaya mı gitmedim. Annemin bileziğini mi çalmadım(ki kadın düşürdüm zannetti, ağladı günlerce. İçim parça parça oldu. Kendimden tiksindim. Hala içimde yaradır. İş güç sahibi olduğumda daha güzelini alacam ona. Yıllardır içimde ukde)harç paramı bastım. Düşünsenize okula 1 yıl gidemeyeceğim. Kart çıkardım patlattım. Daha neler neler yazsam roman olur.

Ben 2015’den 2018’e kadar aralıksız olmasa da oynadım. Okula gitmedim bu 3 sene. Her dönem “bu dönem toparlayacağım” deyip tekrar içinde buldum kendimi. Son kuruşuma kadar bastım. Baktım son senenin sonu yaklaştı. 5 ders verememişimdir bu 4 senede. Ailem mezun olacağım sanıyor. Halbuki rahat 3 sene uzuyor. Üniversite sınavlarına girdim. Başka şehirde mühendislik kazandım. Aileme sene sonu gelince 1 sene uzadı dedim. Halbuki 3 sene. Neyse “bu bölümü okuyacağıma (o da mühendislikti) gider daha kaliteli bir mühendislik okurum!” dedim.

Kardeşimde o sene şans eseri aynı şehri kazandı. Yaz tatilinde çalışıyordum garson olarak. Kartların borcunu ben ödedim. Zor bir yazdı. Kız arkadaşımla aram limoniydi. Ne olacak bilmiyordum. Aileyi ikna ettim. Yeni üniversiteme başladım. Ki ailem kumar oynadığımı ve bıraktığımı biliyor. Onlara bir kez yansıttım. O da babamın gönderdiği 2-3 aylık kira parasını kaybedip bir çözüm bulamayınca söylemek zorunda kaldım. Sonra harç paramı kaybedince dedemden istedim, verdi. o kaybettiğime çok üzülüp “Geri çıkaracağım zararımı” diye onu da bastım. Yani nasıl bir kafa.

Harç ödemesinin son günüydü ve parayı yatırmazsam bir dönem hatta okul hayatim bitecek. Dedem bir şeyler anladı yalanımdan ve babamı aradı. Benim iş ortaya çıktı. Yine de affetti babam sinirden mahvetse de beni. Ailede adım “kumarcı” oldu. O zamanların üzerinden 3 sene geçti. Aileme hiç yansıtmadım kumar oynamadığımı. Her kumarbaz gibi sürekli para istedim türlü yalanlarla. Ama onlar alkol alıyorum sandı. “Yok” falan desem de ondan şüphelendiler.

Alkol konusuna da gelecek olursak, geldim yeni üniversiteye. Kız arkadaşımla ayrıldık. Zaten yer hazırlıyordu. Hakkını yiyemem ama ben gittim şehirden ve o gün bitti. İlk 1 ay feci hırslı başladım. Ek iş aramalar dersler vs.1 ay sonra uyandım sanki birden sille yemiş gibi. ”Ne oluyor? Ben ne ara buraya geldim? 5 sene çöp oldu!” diye dağıldım. Kız arkadaşımın şehrine gittim. Ben sanıyorum ki sarılacak bana. Neyse bir baktım binaya giriyor. Aradım. “Binaya giren sen miydin?” dedim.

“Sen nerden biliyorsun?” dedi. “Aşağı bak!” dedim ve bana; “niye geldin, seninle görüşmek istemiyorum” dedi. Mahvolmuştum. Arkadaşım vardı onda kalıyordum ama kendimde değilim. Hayatım da kumar şu vs. hiç öyle kendimden geçtiğimi hatırlamam. Birde annemin bilezik yüzünden ağlaması (anneme çok düşkünüzdür) neyse zor bela buluşmaya ikna ettim. Konuştuk o ağladı ben ağladım ama ne dediysem olmaz dedi. Onunda okulu devam ediyor. Ertesi gün arkadaş aradı. “Okulda, kafede” dedi.

Gittim uzaktan baktım. Bir çocukla el ele oturuyor. Belli beni anlatıyor sözde üzgün bir şekilde. Eski erkek arkadaşına yaptığını bana da yaptı. Birinin yerini hazırlayıp hemen bıraktı. 3 sene geçirmişiz ve 1 ay sonra durum bu. Kendimden geçtim. Çocuğu takip ettim, durdurup konuştum. Ya çok uzun olaylar. Film sahnesi gibi kesitler yasadım. İçip içip terminale gidip o şehre gitmeler, sabah ayılınca “ne yaptım ben!” deyip indiğim gibi dönmeler. Çocukla küfürleşip telefonda kavgaya gitmeler ki 8-9 arkadaşını yanına almış.10 kişiye dalmalar.

Öyle mal mal işlerle uğraştım ki akıl alır gibi değil, film gibi. Ama boş bir film. 2 sene etkisinden çıkamamıştım. Şimdi düşünüyorum ne malmışım. Şu an hayatta bir araya gelmem kendisiyle ama 3 buçuk yıl geçse de hala aklim o senelere gider. Neyse, yeni şehirdeki ilk 1 senemi de bu olayların etkisiyle alkolle falan harcadım. Kumar oynamıyorum ama bir gün içerken Galatasaray – Başak şehir maçı vardı. Galatasaray’ın 2 golünün iptal edildiği şampiyonluk maçıydı. Futbolu hep takip ederim. Bu maça da “3 gol olur” dedim.

“Sonuçta ne olacak zevkine oynuyorum hem de 75 TL alırım, güzel olur” dedim. Bastım 100 ve kupon geldi. Tabi geldiği gibide gitti. O zaman ilk senenin sonlarıydı. Seyrek seyrek giriyordum ama beni etkileyecek şekilde. Ailem beni 2. sene devlet yurduna verdi. İşte o gün tekrar eski tempoma döndüm. Çok detay var. Zaten uzun sürdü ama üstün körü anlatacağım. Memleketten üniversiteye dönerken bir illegal siteye 50 – 100 gibi bir şey attım yol geçsin diye. Kazanırsam da 100 TL cep harçlığı olur hesabındayım. 100 TL oldu 1500. Tabi o da gitti.

Neyse böyle böyle tekrar başladım. Aralarda bıraktım. Okul konusuna gelince toparlamıştım. Allah yüzüme güldü ama bu son 1 senedir tekrar sardım. Şu an son sınıfım ve bu donem bitmesi gerek. Aileme 6 ay uzayacak dedim yine olaylar sıkıntılar vs. ama 1 sene uzayacak. Benim dikkat ettiğim şu ben memlekette de oynuyorum ama ara veriyorum (ama oynarken zora düşecek şekilde oynuyorum). Ne zaman üniversiteye geliyorum aralıksız son kuruşa kadar oynuyorum. 6 aydır her gelen parayı basıyorum. Her yerden borç arıyorum. Her hafta aç geziyorum.

Sigarasızlıktan kafayı yiyorum. Her hafta böyle 6 aydır. Simdi gelelim asil konuya. Bu şehirde bir tane arkadaşım yok. Kahve içmeye çağıracak bir tane bile yok. Yaşım şu an 27. Buradakiler çocuk. Yani muhabbet etmeye çalışıyorum ama kişilikleri oturmamış, boş bos konuşmalar. Sıkılıp kaçıyorum. Zaten çok arkadaş canlısı bir insan değilim. Hayatımdan öyle bıktım ki. Eski halimden eser yok. Bu yaşta saçlar bembeyaz oldu, dişlerim çürüdü, yüzüm çöktü. Kendime bakmayı seven ben aynadan kaçıyorum.

Psikolojik olarak bitiğim. Yaşama hevesi gelmiyor içimden. Eski halimi hatırladıkça birde. İmkânlarımda genişti. Şimdi devlet yurdunda 2 kişiyle ayni odada kalıyorum. Bir telefon görüşmesi yapmak için 10 yer arıyorum. Şehir küçük, sıkıcı ve havası berbat. Bir AVM bile yok. Gelen para anca sigara yemek o da yetmiyor bile. Hapishanede gibi hissediyorum kendimi. İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Yaş olmuş 27. Arkadaşlarım iş güç sahibi oldu, araba aldılar, evlendiler. Hayat kurdular.

Ben hala okul okuyorum ve bir sene daha sürecek o da en iyi ihtimal. Benden 5 6 yaş küçük kardeşlerim başladı üniversiteye ben hala bitiremedim. Zaten aile son 6 ay diyor 6 ay değil 1 sene diyeceğim günü düşündükçe stresten mahvoluyorum. Biliyorum okul bitse güzel bir hayat yaşayacağım Allah nasip ederse. Babam “bitir okulu gel, arabanı da alırım, dükkân da açarız ama bitirmezsen ne yaparsan yap evlendirmem bile seni!” diyor. Benim okul konusu ailede çok önemli 8 sene oldu. Durum bu. İnanın burada zaman berbat geçiyor ve üstüne yetmezmiş gibi kumar oynayıp aç bırakıyorum kendimi. Aklım almıyor resmen! Haftalık geliyor, diyorum ki 1kere deneyip 50 alıp çıkarım. Ama finalde tüm para oraya gidiyor. Peşine sağdan soldan para dilenmeler cabası.

“Buraya kadar bugün bitti” diyorum. Sonraki hafta yine aynı. İşte can sıkıntısından “20 Lira atayım zaman geçsin!” derken hepsi gidiyor. Yani 6 aydır bunu yaşayıp hep aynı çukurda nasıl buluyorum kendimi anlamıyorum. Ya ayakkabım yırtıldı ayakkabı almıyorum, berbere gitmiyorum ama her hafta 200 bas babam bas. Bu davranışların sebebi buradaki yalnızlığım mı yoksa? Bu dönem yine okulu aksattım parasızlıktan ve kumardan. Bu sefer gerçekten kararlıyım bitirdim.

Tüm sitelerden üyeliğimi kapattırdım kalıcı olarak. Önceden korkardım “yine gireceğim” diye ama şu an korkum yok. En son kaybettiğim para çok koydu bana. Zor bela bulmuştum. Kumardan kaybedince yemek ve sigara almak içindi ve oda gitti. Gitsin, yapacak bir şey yok. Hatta sigarayı da bırakmaya çalışıyorum (belki 100 kere denemişimdir)bakalım. Dün bir siteden hesap hareketimi istedim. 7 senedir oynarım. Son 2 sene bu siteden ve illegalden oynadım.

Bu siteden 2 senede kaybım net 11 bin TL. kazandıklarımı çıkarınca. Bu parayı bu halde 2 senede nasıl kaybetmişim aklım almıyor. Öğrenci halimle giden paraya bak 2 senede. Daha illegalde veya o 2 seneden önceki 5 sene dahil değil. Toplasan 40 bin rahat çıkar. Allahtan artık bankalar bana kart, kredi vs. vermiyor. Kaç kez başvurdum. Verseler durumu düşünemiyordum. Ona rağmen 1800 TL elden borcum var. Onu da 2 3 aya kapatırım herhalde. Benim hikayem bu abilerim, kardeşlerim. Durumum hakkında ne düşünüyorsunuz ne önerirsiniz. Hoş bu sefer gerçekten bitirdim ama sizlerin fikirleri önemli benim için.

2 Yorumlar

  1. Emre merhaba,

    Hikayeni bizimle paylaştığın için teşekkür ederim. Karmaşık bir kişiliğin var gibi, psikolojinde kumar bağımlılığından öte geçmişe takıntılı bir bağımlılığın ön planda bana göre. Ayrıca zamanında topladığın o çekici bakışların, o itiraf sayfalarında senden bahsedilmesi ve anlattığın kadarıyla yoldan geçenlerin telefon istemelerini falan sen tüm bunları alkolle kombine edip hafızanda ciddi bir mutluluk kaynağı olarak şekillendirmişsin!

    Şu an aynaya bakmak seni huzursuz ediyorsa bunun en büyük sebebi fiziki çekiciliğinin günden güne stres kaynaklığı değiştiği, saçlarındaki beyazlamanın da seni gençliğinin tükendiği endişesinin körüklediğidir. Kumar senin kaçış noktan, bence bağımlılığın değil ve bu da aslında güzel bir şey. Bu tespitler sadece senin anlattıkların doğrultusunda yapıyorum belki yanlışta olabilirim ama bu biraz narsistik kişilik bozukluğunu da andırıyor gibi.

    Öncelikle içinde bulunduğun durumun şehirle bir alakası yok. Dediğim gibi alkolle bağladığın o muhteşem anlar senin en büyük dopamin kaynağın ve bu anları hiç bitmekmişçesine tekrar tekrar yaşamak istiyorsun. Bu bozukluk sanatçı Serdar Ortaç’ta da bu şekilde. Eskiden parası olan, dünyanın üstüne yürüdüğü ve en güzel hatunlarla takılan adam bugün yanında duracak birini bile zor buluyor ve borç batağında. Serdar kumardan zevk almıyor aslında, serdar gençliğindeki o muazzam ilgi ve hazzı arıyor. Her zaman ilgi odağı olmak istiyor ama hayatın gerçekleri var!

    Er ya da geç bugün “dede” dediğimiz insanların yerini alacağız ve o son durağı hepimiz tadacağız. Sana benim en büyük tavsiyem, hala hücrelerinin yenilenebilir ve spor, sağlık gibi konulara dikkat edersen temiz bir 5 yıl daha o hayalindeki hayatı yaşayabilirsin. Ama bu stresini kumarla atmaya çalışırsan, emin ol o geriye döndürmeye çalıştığın fiziki olgular daha da çirkinleşecek ve bu dış yansımanın sendeki etkileri daha da ağırlaşacak. “

    “Kumarı bırak” klişesi kurmayacağım sana. Üniversite okuyan bir adamsın ve neyin ne olduğunu biliyorsun. Sana tek tavsiyem hala daha vaktin varken kendini silkele ve o güzel günlere geri git. En temiz 5 yıl daha bomba gibi yaşa ve ailene dön, babanın vadettiklerini al son olarakta hayata atıl. Zaten 35’e gelince benim ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın.

    Allah yolunu açık etsin güzel dostum. Hepimiz zaman zaman bunalırız bu gayet normal bir durum. Ama bu duruma hazmedemeyip kumarla sorunu çözmek yerine sorunu daha da büyütürsün. Unutma kayıplar büyüdükçe stres ve inat daha da kuvvetlenir. Selametle kal!

    • Valla kardeşim senin kayıplar çok küçük desemde öğrenci adam için büyük paralar biliyorum.ne yap et yolun başındayken daha elini ayağını kurtar.
      Yarın bir gün mesleğin olur sabit maaşın olur ama borcun ikiyuz bin olur.yani nekadar kazaniyorsak okadar burda kaybediyoruz.
      Bitmiycek bir borç değil seninki önemli olan devamı gelmeyip özellikle ailenle arani duzeltmen. Yalnız kaldıkça sarıyor insan bu belaya.
      Ben abartısız üç gün aç kaldığımı bilirim son paralari basmalar yüzünden.
      Ha gene açım ama bıraktıktan sonra dilencilik olayı bitti insanların yüzüne bakabiliyorum en azından.yedi sekiz yıl bankalara çalışıcam.

      Bu borç biter kardeşim ama manevi olarak giden hiç birseyim geri gelmiycek sağlık evlilik vs.
      Hayata tutun hemde inadına tutun.zamanla psikolojinde duzelicektir.

      Allah a emanet.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir