Ben Bir Bağımlıyım!

Yazar Hakkında

  • İsim: XXX
  • Yaş: 40
  • Nereden: İstanbul / Türkiye
  • Meslek: Tv – Media
  • Kaybedilen Miktar: 3 – 4 Milyon+ Lira
  • Kaybedilen Zaman: 7 – 10 Yıl
  • Tek Cümlelik Kumar Özetin: Kendimizle Yüzleşelim!

Merhaba arkadaşım,

Bütün videolarını ilginç bir tesadüf eseri izledim. YouTube ’da slot oyunları, big win, jackpot kazançları videoları izleyip, sanırım ihtiyacım olan dopamin seviyesini yakalamaya çalışıyordum ki bunu senin videolarını izlerken kendimde fark ettim.

Şimdi anlatacak yazacak o kadar çok şey var ki nereden başlasam bilemiyorum. Öncelikle beni bunları yazmaya iten samimiyetin olduğunu belirtmek istiyorum. Gerçekten hepimizin ortak noktası aynıymış. Bunca zamandır kendimi kandırmış, bunlardan kaçmış olmaktan bıktım artık. Senin anlattıklarındaki kendime yakınlık, bana “daha fazla bekleme, çaba göster ve kurtulmaya çalış!” dedirtti.

Öncelikle nasıl başladığımı sonucunun nerelere gittiğini anlatmak isterim. Çoğu insanın hayalini kurduğu sosyal bakımdan çok hareketli olan bir işim, İstanbul’un en iyi semtinde kendi başına bir evde yaşıyordum. Aylık kazancım gezip tozmaya, tatillere gitmeye, ultra lüks olmasa da gayet yeterli seviyeyeydi. Yalnız yaşadığımdan, samimi arkadaşlarım mutlaka bana gelip giderlerdi.

İçlerinden birkaçı ellerinde kuponlar “ah be, bir golden, bir maçtan yattı!” gibi kendi aralarında konuşurlardı. Benim hiç ilgim olmazdı. Saçma sapan maçları açıp izletirlerdi. Gözleri telefonlarındaki kuponda olurdu.

Ve o soruyu sordum “nasıl oynanıyor lan bu!” Belki ortamdan kopmalarından ben de onlara katılmak istediğimden öyle 50 -100 TL gibi miktarlar sorun değil ki. Hiç düşünmedim bile ve öğrettiler sağ olsunlar 🙂 İşte öylesini ne takım anlarım ne maç bilirim, oynadım rastgele hiçbir zevk vermedi. Umurumda da değildi. 3-5 kuruş, sonra bir gün, takımları da bilmem, 11 maç tutturdum. Güzel para aldım yedik onu.

Dedim “bu iş ne kadar kolay, 1.20, 1.30, 3-5 maç yaz al parayı.” İşte böyle açıldı cehennemin kapıları, tabii bunu çok sonra anladım. Yine çok sıkıntı olmuyordu işte ayda 300-500 liralık oynuyor, bende o konuşma dilini öğrenip “hacı gitti be, 90’da valla. Yoksa vuruyorduk voleyi vs. Ortamın içine yavaş yavaş girdim. Futbol maçları izleyip zevk almaya, hırs yapmaya başladım. İşim, sosyal hayatım eskisi gibi devam ediyordu.

Sonrasında bu maçlar heyecan vermeye başladı. İşte olsam, gece barda olsam yanımda güzel kızlar olsa da bir bakıyordum maçlara o anda oynuyordum, bu arada etrafımda popüler oyuncu, sanatçı sevgileri olan İstanbul’un en sosyetik gece kulüplerinde takılan biriydim. Arkadaşlarım Kıbrıs’a giderdi. Kumara “ya yok, ne işim var benim” derdim.

Çünkü o adrenalinin ne olduğunu bilmiyordum. Sonra yatırım miktarlarım arttı. Evde bilgisayar başında zaman geçirmeye başladım. Sosyal hayatım sıfırlanmaya, başka şeylere olan ilgimi kaybetmeye başladım. O zamanlar aldığım maaşı evin ve benim günlük masraflarımdan sonrasını bahislere yatırdım.

Tabii o zaman nereden bileyim psikolojim bozulmaya başlamış, fevri hareketler, ilgisizlikler, maddi kayıplar sonrasında evimin kirasını geciktirmeye başladım. Şirketten avanslar almaya, arada pederden bahanelerde destek almaya başladım. Hayata, insanlara karşı uyumsuz olmaya başladım. Dışarıdaki hayattan koptukça, bahise daha fazla zaman ayırdım.

Nitekim şirketteki uyumsuzluğum sebebiyle işten çıkardılar. Güzel miktarda tazminat aldım. Fazla borcum yoktu ve olanları da ödedim. Ne olur ne olmaz diye evin gelecek 6 aylık kirasını ödedim ve kalanın hepsini kaybettim. Daha ne olduğunu anlamadan, bir süre başka işlerde çalıştım. Ev masrafı ve günlük masraf dışındaki paraları kaybettim.

Bu arada kredi ve kredi kartı borcu yapmadım, biraz toparlanıp bir iş kurdum. Kendi şirketimi açtım. Kumarı bıraktım ve belli borçlar altına girdim. 5-6 ay iş yoğunluğundan işten kazandığım paranın verdiği mutluluktan oynamadım.

Aklıma da pek gelmedi açıkçası. Kısa zaman içinde yaptığım iş o zaman yıllık 1 milyon civarındaydı ve bunun -40 civarı net karım oluyordu. Sonra işten mi, hayattan mı sıkılıp daha fazla heyecan için oynamaya başladım artık kredi kartlarım Amerikan Express gibi yüksek limitli yaklaşıp 200-300 bin liralık işten de ayda 40 bin falan geliyor.

Bankada ticari hesaplarımın limiti çok daha büyük oynamaya yani günlük 3000-5000 yatırmaya ve her seferinde kaybetmeye başladım. 4.senenin sonuna doğru limitlerim tükendi ve işle alakamı kestim. Derin bir çıkmaza girdim. Beni tek mutlu eden şey ve daha ötesi kaybetsem de yaşadığımı hissettiren tek şey bahis almak oldu. Sonrasında şirketi sattım. Aldığım para, borçların büyük bir kısmını karşıladı. Fakat işsiz kalmıştım.

Etrafta itibar sahibiydim. Yeni bir girişim yapacağıma, borç almaya başladım. Her şeyi hepsini kaybettim ve girdabın içinde buldum kendimi. Şimdi param yok, arkadaşım yok, saygınlığım yok, işim yok, kendime saygım ve öz güvenim yok. İşte kendi hayatımı nasıl mahvettiğimin hikayesi sizlere.

Aklıma hep para bulmakla gecen günler ve insanları sömürdüğüm günler geliyor. Beynim, ruhum perişan, fakat ne kadar korksam da artık bırakma zamanım geldi. Bu söylediklerime kendimi inandırmam ne kadar zor olsa da gayret göstereceğim. Bu yazdıklarımı anlatır mısın yoksa yazılı olarak mı yayınlarsın bilmem ama okuyanlar bilsin yardım almamız şart!

Çünkü zihnimizle, beynimizle oynadılar. Bunu onarmak güç! Fakat eminim sonunda tekrar aldığım nefes ciğerlerimi dolduracak. Sevgili arkadaşım nerede yaşıyorsun bilmiyorum fakat yaptığın işe büyük saygı duyuyorum. Elimizden bir şey gelirse, yaptığın bu duyarlılığa yardımcı olmak isterim. Bu psikolojik durumdan yani bağımlılıktan en önemlisi yeni başlayanların kurtulması lazım. Bunun için videolarında yaptığın gibi, bilimsel gerçeklerle anlatırsan, hiç olmazsa bu olumsuz durumları deneyimlemeden vazgeçecektir. Saygılarımı sunuyorum.

Bir Yorum

  1. Merhaba,

    Hikayen ciddi anlamda ibretlik ve kumar bağımlılığının bütün evrelerinden geçmiş birisin. Samimiyetle hikayeni paylaştığın için çok teşekkür ederim. Eminim mesajını yeni başlayan birileri okuyacak ve ders alacaktır. Ben bu ise yeni başlamış biri olsam ve bu yazıya denk gelip okusam, hikayenden ciddi etkilenir, kumarı derhal bırakırdım!

    Bahsettiğin gibi giden sadece para değil. Keşke gerçekten giden sadece para olsa! anladığım kadarıyla kabiliyetli bir insansın ve mücadelen çok başarılı sonuçlar vermiş. Milyonları yönetmekte güzel kolay bir yetenek değildir. Sen bunu başarabiliyorsun.

    Elinde bir artın var. Bence o güzel hayatına geri dönebilir, eskiyi unutabilirsin! Her şeyini başka bir olayla da kaybedebilirdin, öyle düşün! Düşünki bir diyalize bağlı yaşıyorsun ve aylık sağlık masrafların 500 bin lira. Buda olabilirdi! O yüzden ben böyle bir hastalık geçirdim.

    Çok şükür şimdi iyileştim ve yoluma bakıyorum diyeceksin! Her şey zamanla unutulur. Acıların taze diye sakın böyle düşünme. Ben çok rahatım ve inan sende olacaksın! Kendine çok iyi bak ve ara ara güzel haberlerini paylaşmanı bekliyorum!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir