Merhaba. Kamuda çalışıyorum. Karakter olarak (başkalarının hakkımda) söyledikleri saf, aşırı iyi niyetli bir insanım. Hayatım boyunca dürüst oldum. Kimsenin hakkını yemedim. Hep adil olmaya çalıştım. Yolda 5 lira bulsam gidip karakola teslim eden bir insanım yani düşünün. (Ama beni çok ezdiler hayatta o ayrı.) Peki benim gibi zaafları olan, iradesi düşük, özgüveni düşük (ailenin yaklaşımından kaynaklanıyor. Hayatım boyunca suçluluk psikolojisi ile yaşadım. Bu duygudan kurtulamadım. Hiç alakam olmasa bile bir olay olduğunda hemen üstüme alınıp gidip vallahi ben yapmadım dediğim ya da özür dinlenmesi gereken taraf olduğum halde hemen defalarca özür dilediğim sayısız durum olmuştur. Bunun sebebi de daha küçük bir çocukken babamın beni hep ezmesi, aşağılaması, beni hiç takdir etmemesi, hep suçlu görmesi, kendi sorunlarını, kendi ezikliğini bana yansıtması.) üstelik para hırsı olmayan, lüksü sevmeyen, hayatta zengin – varlıklı olma arzusu hiç olmamış biri nasıl olur da kumara bulaşır!
Daha doğrusu o illet benim gibi birini bulur da nasıl perişan etmez. Çünkü kumar canavarı, benim gibi iradesi zayıf, yalnız, psikolojik sorunları olan, bağımlılığa yatkın (özgüven eksikliği olan kişilerde bağımlı olma yatkınlığı daha fazla oluyor), mutsuz, depresif kişilere bayılır! Hayatımda piyango bileti bile almamış biriyken 2014’te Kıbrıs’a askerliğe gittim ve orada çarşı izninde bahis salonları ile tanıştım. Önceleri 3-5 liralık oynuyordum. Bir iki arkadaşım da vardı hatta. Zevkine yani. Hatta kazandım. Kazanınca salak kafamda (o dönem işlerim yoğundu ve riskli bir yerdi çalıştığım yer!.. Zaten yaptığım meslek de bana göre değil ya, neyse!) ulan işe dönmeme gerek yok aslında.
Bu, bir kazanç kapısı olabilir diye gerizekağlıca, zavallı bir fikir belirdi! Türkiye’ye dönünce internetten bahis sitelerini keşfettim. Önce birkaç bin lira kaybettim. İnanamadım! Kendime yediremedim! Yine oynadım. Kredi kartı limitini bitirdim o dönem sanırım 1 haftada 8 Bin küsurlu bir zararım vardı. Bu parayı mutlaka geri almam lazımdı. Elimdeki küçük birikimi (12.000 kadardı herhalde) vadeli hesaptan çektim kısım kısım… O da gitti. Maaş aldıkça maaşı sanal tombala, bingo, rulet, keno, blackjack, sanal yarışlar gibi oyunlara yatırıyordum! Üstelik yasal da değil bu siteler! Neyse.
Başladıktan 5 ay sonra ilk ihtiyaç kredimi çektim. Birkaç ay sonra bir tane daha! Birkaç ay sonra bir başka bankadan bir tane daha. En son 2015 yazı yaklaşırken bir kredi daha çekmek istedim. Hiçbir banka vermedi. Mevcut borçlarım yüzünden. Arada kredi kartı borçlarını, kredi taksitlerini ödeyemediğim oluyordu. Bu arada 4 kredi kartının da limitleri dolmuştu. Bir tanesi sürekli ertelemeye bir şey demiyor. 2 tanesinin asgarisini ödeyebiliyordum. 1 tanesi (limiti en düşük olan) haciz yazısı gönderdi adresime! Kaybettikçe onu geri alma hırsı ile doluyorsun! Ve verdiği hazzı ne cinsellik ne alkol ne uyuşturucu verebilir. Özendirmek gibi olmasın. Oynayanlar bilir.
Bahis yaparken ve oynadığın bahsin sonuçlarını beklerken duyduğun his için oynarsın çoğu zaman. Hem de aklında kayıpların vardır! İyice mutsuz biri olmuştum. Yaşama sevinci kaybolmuştu. Mesaideyken bile akşama oynayacağın rakamları düşünüyorsun. Günlük hayatta da öfkeli biri oluyorsun iyice… Neyse artık hiçbir çarem kalmadığından aileme açtım durumu. Önce çok kızdılar. Sonra borçlarımın çoğunu kapattılar. Kardeşim de yardım etti. Bir süre para da gönderdiler geçinebilmem için! Şu düştüğüm rezalete bakın. Arkadaşlarım evlenmişti. Ev araba taksitine girmişti (o dönem fiyatlar da şimdiki gibi uçuk değildi tabi!) Ben ise yarı aç yarı tok yaşayarak kumar borcu ödüyordum! Ailemi de perişan ettim. Annem günlerce ağladı. Neyse birkaç ay tuttum kendimi ama şeytan işte. Yine başladım. Yine öğrendiler.
Bu sefer benimle irtibatı kestiler. 1 yıl falan görüşmedik. Sonra yeniden affedip yardım ettiler. 8 ay kadar oynamadım. Ama yine başladım. Yeni bir kredi, ek hesap eksi bilmem kaç binde, kredi kartı yine ağzına kadar dolu derken, bu sefer durumumu bilen dışarıdan biri, iş yerinden bir arkadaş bana yardım etti! (Gerçi sonradan anladım ki onun da planı bana yardım ederek beni kazanmak, beni kullanmak, borçlarım bitince de maddi olarak da benden çıkar sağlamakmış. Allah rızası için yapmamış yani!) Adam benim bütün hesaplarımı kontrolü altına aldı. Bütün borçlarımı tek bir kredide topladık onun planıyla! Bana sadece karnımı doyuracak kadar para veriyordu.
Fazlasını alıyordu elimden. (Zaten ödediğim krediyi düşününce elimde azıcık bir para kalıyordu. Onun da açlıktan ölmeyecek bir rakamını benden alıyordu. Param onda birikiyordu. O parayı bazen lazım olan işler için kullanıyorduk. Mesela tüp değişecek. Tesisatçı gelecek filan…) Neyse böyle böyle böyle benim borçlarım 2018 yılının son ayında bitti! Bu süreçte kumar oynamadım. Takip eden süreçte de oynamadım. Ve yeniden para biriktirmeye başladım! Ailemin yardımı ile bu birikim ve çektiğim yüksek rakamlı bir kredi ile gittim ev aldım. Fakat hayat güllük gülistanlık değil tabi! Ben bu arada psikolojik ilaçlar da kullanıyordum. Aslında 16 yaşımdan beri ara kullanırım…
Neyse doktordan uyku için yazdığı antipsikotik ilacı değiştirmesini istedim. Çünkü bende şeker, kolesterol, bir sürü hasara yol açmıştı. Yeni bir ilaç yazdı. Bunu içmeye başlayınca iyice tuhaf oldum. Yararlı yanları da vardı ama her zamankinden fazla yiyorsun. Üstelik aşırı bir yoksunluk etkisi yapıyor. Boşluk duygusu oluşuyor insanda. İşte neredeyse 4 yıldır bulaşmadığım bahise böyle döndüm! Akıl, irade çözüldü yine. Gerçi şimdi psikiyatrik ilaçları tümden bıraktım. Bir daha da almayacağım ama ne çare!.. Son 70 günde 100 binden fazla kaybettim. Ondan önceki 3 buçuk yıllık serüvende rakam 80.000 kadardı. Ne yapacağım ne edeceğim bilemiyorum.
2 kredi çektim. Toplam kredi sayısı oldu. Kredi kartından taksitli avans, ek hesaptan taksitli avans çektim. Neredeyse aldığım maaş kadar aylık ödemem var şu an yani! Ne halt edeceğim bilmiyorum. Şu dakikadan sonra hiç oynamasam da nasıl geçineceğimi kestiremiyorum! Evi satmayı düşünüyorum. Ama etrafa nasıl açıklayacağımı bilemiyorum. Ailem anlarsa bu sefer kahrından ölür Allah korusun. Bilmiyorum. Evi satıp borçlarımı ödeyip hatta külüstür bir araba alıp kalan parayla da daha değersiz bir gayrimenkul almayı düşünüyorum.
Ama etrafa daha iyisini aldım diye yalan söyleme fikri geçiyor aklımdan! Çare yok gibi. Bu borçlarla baş edebilmem zor! Ailemin de katkısı var bu eve çokça fazla. Burayı çok seviyorlar. Nasıl olacak ne yapacağım bilmiyorum. Elimdeki tek şey hala borcunu ödediğim ev. Adam gibi bir psikolog, terapi tedavisi görmek istiyorum aslında ama onlar da pahalı. Üstelik yaşadığım şehirde buna yönelik terapi yapan yok. Komşu şehirlerde var. Git gel 7-8 saat. Değer mi. Değecek mi onu da bilmiyorum. Bu illet bırakıla biliniyor mu onu da bilmiyorum. Yaklaşık 4 yıl oynamayıp yeniden aynı batağa döndüğüm için derin bir suiistimal, umutsuzluk oluştu bende. Hayat boyu kurtulamayacağım, bir gün de bu yüzden intihar edeceğim geliyor aklıma. Ürperiyorum!
Keşke yazıyı yazdığım güne dönebilsem. 4 ay oynamayp yeniden başladım. Su an toplam kaybım 670 bin oldu! Yedam a başladım bu süreçte. Sayısız krediler, kredi kartları. Ailemden azar ve yine (son kez) destek… Gene de akillanmadim. Sizin kitabınızı da okumuştum ama ne fayda. İntiharı denedim yapamadım…. Hala aklımda akşam hangi maçlar vardır kaç liralık oynamalı onu düşünüyorum. Nasıl bir beladır bu. Keşke uyuşturucu bağımlısı olsaydım kumar bağımlısı olmasaydım diyorum bazen!..
Güzel dostum, sen takıntı haline getirmişsin olayı, ailenin borç kapatması da bu döngünün bir parçası. Bu artık o kadar normal bişey olmuşki senin durumun gerçekten farklı. Sen acı çekmek istemiyorsun, içindeki boşluğu sürekli o dopaminle taçlandırmak istiyorsun. Senin para kazanmanında bir önemi yok artık. Sen sadece sürekli o sistemin içinde, o hazzı yaşamanın peşindesin. Ciddi tedavilere başlamanı öneriyorum zaman kaybetmeden. Ciddi bir illizyonun pençesindesin. Bir ricam olacak yeter artık şu ailenin yakasını bırak. Yazık etme şu insanların parasını nasıl bir kitleye teslim ediyorsun 5 dakka zevk alacam diye. Yapma bunu. Git kendin bul buluştur ama yeter artık onlardan uzak dur.
Ne hale geldik 1 senede hayatım gitti daha dün aldığım maaşı 2-3 ay bırakmış olmama rağmen kaybettim hala para bulsam girip kaybettiğimi almak istiyorum olmayacak bilmiyorum ams kurtulamadım napacaz biz abi
Kaybettiğimizi geri alma düşüncesi mahvetti bizi zaten. O kaybettiğin para yok artık. Unut. Geri gelmeyecek. Farzet ki başına bir iş geldi. Amansız bir hastalığa yakalandın ve iyileştirmek için harcadın. Düşünme onu. Sen onu düşündükçe aklın seni esir etmeye devam edecek. Ben de aynı hatayı yaptım senelerce. Bu sefer olacak diye düşündüm hep o ihtimali kovaladım. Olmadı. Olmayacak…
öncelikle geçmiş olsun bende bizim mücadelimiz ömür boyu sürecek yazısını yazan kişiyim ve tamda anlatmak istediğim konu bu mutlaka geri dönüyoruz neden bilmiyorum bende bıraktım kaçkere ama döndüm biraz kontrollü oluyorsun ama eninde sonunda bitiyorsun.ayrıca her zaman bu yaşamı bizim gibilerin haketmedğini ve bu bataklığa her zaman düşecekmişim gibi geliyor hayatta hiç birşeyden korkmuyoruz keşke bir ilaç yada tedavi olsa kökten beynimizi silse..tek çözüm ömür boyu hesapları birinin kontrol etmesi borç bitse bile ben bitince öyle yapıcam ..HERKESE NAÇİZANE TAVSİYEM ASLA BORÇLAR BİTTİ TEKRAR HESAPLARI SİZ ALMAYIN BIRAKIN ÖMÜR BOYU ONDA KALSIN KENDİNİZİ ÖMÜR BOYU BU HASTALIKLA YAŞAYACAKMIŞ GİBİ HİSSEDİN YOKSA ER GEÇ BAŞLARSINIZ BEN BEYNİME SÜREKLİ BUNU AŞILIYORUM YOKSA KURTULAMAYIZ..ALLAH HEPİMİZİN YARDIMCISI OLSUN..
Bizler, eroin bağımlısı gibiyiz abicim. Neredeyse bir fark yok. Ya ölüme bile bile gideceğiz. Ya da ömür boyu yardım alarak yaşayacağız. Haklısınız yani. Ben, tekrar hesaplarımı kendi elime aldığıma pişman oldum. Eğer açıklayabilirsem aileme, onlara devretmeyi düşünüyorum…
Kuddusi Merhaba,
Kumar kronolojisidir bu, hevesle başlayıp hüsranla bitirmek. Ben kumarı neden tehlikeli buluyorum biliyor musun? Finalde sadece “bu kaygıyla yaşamaktansa intihar edeyim daha iyi!” dedirttiriyor. Fiziksel bir şeyden zarar görmediğimiz halde nasıl ölmeyi göze alabiliyorsak, kumarın da bir beyin ödül mekanizması oyunu olduğunu anlamamız lazım.
Senin hikayende aslında mutluluğa açlık var. Mesele para da değil bence ama sana her yardım edenin kıymetini bilmek yerine sen yine kumarda gözünü açtığın için artık kumarı mutluluğunun tek sebebi olarak tanımlatmışsın beynine. Evet hepimiz o heyecanın kurbanı olduk ama 4 yıl sonra bile geri dönmüşsen bence orda dürtü değil yalnızlık ve geçmişteki hor görülmüşlükten kaynaklanan kendini ispatlama arzusu seni kumara sürüklemiş. Aslında parayla onlara istediklerini sağlayıp sende onlardan sevgi görebileceğini düşünüyorsun. Bunun içinde paranın olması gerektiğine inanıyorsun ama aile öyle bir şeydir ki yeri gelir 1 damla kanına dünyaları yıkarlar. Hiçbir zaman böyle düşünme. Aile her zaman yanımızdaki tek gerçektir.
Kumar meselesine gelince, bende hipnoz olmuş gözlerle senin gibi bakıyordum ekranlara. Heyecan heyecan heyecan! Canlıdan gol beklerken kalbimi ağzımda hissettiren tek şeydi bana. Ya da slot dönerken 2 bonustan sonra 3 bonusu beklerken dönen spin veya o ses… Bu hayat bunsuz yaşanmaz diye takıntı haline bile geldi bende. Ben psikoloğa gitmedim ki daha doğrusu gitmek istedim ama o ara kumardan 5 parasız olduğum için bide online terapiyi çokta samimi olmayacağını düşündüğüm için vazgeçtim. Kendi kendimi araştırıp çözdüm. Kendi içimdeki mesajların ne kadar sahte ve beyin tarafından gönderilen tamamen bencil ve aptalca mesajlar olduğunu gördüm. Ben kendimi kendim kurtardım.
Bunu sende yapabilirsin. Doktorsuz. Ben bütün öğrendiklerimi ve bu yolda yaşadıklarımı, kumarı nasıl bıraktığımı anlattığım bir e-kitapta hazırladım. Bu kitabın da sana rehberlik edeceğini düşünüyorum. Kumarı bırakmak oynamamaktan değil, kumar sonrası beyinden gelen tatlı mesajlarla boğuşmaktan geçer. Sen bu mesajları değiştirmediğin sürece 100 yılda geçse o heyecanın ateşiyle her gün ıstırap çekersin!
Kumar Pişmanlıktır e-kitabı: https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/kumar-pismanlktr
22 gündür oynamıyorum. Sizin kitabınızı satın alıp okudum. Çok faydalı buldum. Kumar bağımlılarının dayanışma halinde olduğu bir platform buldum. Orayı da takip ediyorum. Güzel bir sohbet ortamı var. Epey bilimsel makale buldum konu hakkında. Henüz okumadım. Bir de YEDAM ı tavsiye ettiler. Yeşilay bağımlılık. Başvuran çokmuş. Ücret talep etmiyorlarnış… Şu an bu yazıyı yazdığım günkü panik halinde değilim. Biraz daha iyi hissediyorum. Sizi dd çok tebrik ederim. İnsanlara verdiğiniz manevi destek çok değerli. Yukarıdaki teşhisiniz de doğru. Parayla belki bir parça daha mutluluk gelecekti!.. Yani kendimi avutacaktım. Ama emek vermek (ek iş gibi) aklımın derinliklerinden gelen mesaja uydum! 4 yıldır uyuyan o mikrop yine canlandı kafamda. Hadi yap gir şu siteye dedi!.. Önce çok tereddüt ettim. Ben yemin etmiştim nasıl yaparım diye. Sonra ne olacak 1 kupondan bir şey çıkmaz dedim!.. Ve yeni bir felakete sürüklendim. Bunda da antipsikotik denilen, doktorun gece uyuyamadığım için yazdığı bir ilaç sebep oldu. Normalde kullandığım antipsikotik ilacı değiştirmişti. Ben talep etmiştim. (Çünkü bu ilaçlar dopamini baskıladığı için mutluluk arıyorsun. Bunu kazanmanın bir yolu da yiyip içmek!! Aşırı kilo almıştım. Dedim ki bu ilacı değiştir bari çok aclık oluşturmayan bir şey yaz. Ama öyle bir dünya yok. Bu tür psikiyatrik ilaçların tamamı kilo aldırır. Bu, değişmez kaidedir. Çünkü bunlar dopamin gibi hormonların etkisini bozar. SSRI türünü de duymuşsunuzdur. Bunlar da yine dopamin benzeri mutluluk hormonu olan serotonin ile oynarlar. Onun dengesini bozarak yeme içme düzeninizi alt üst ederler. Önce sen o ilacı Alınca bir süre mutluluktan tok hissedersin. Ama o doz yeterli gelmez artık. Daha doğrusu beyin bu maddeyi öğrenir ve seninle alay etmeye başlar. Sen daha çok serotonin için yemeğe yumulmaya başlarsın. İnternette gezin. Bu tür ilaçları kullananların yorumlarını okuyun. Başta çok iyiydi sonradan bir ise yadamadı. Feci kilo aldım. Obez oldum. Mutsuz oldum. Bıraktım… Ilaç sektörünün kendisi de kumar. Bu sistem sıradan insanlar için tuzaklarla dolu!..) O da benim ruh halimi iyice bozdu!! Yine bıraktım. Fakat bu arada sizin de kitapta bahsettiğiniz illüzyonun içindeydim…
Hocam ınstagram halilo0o ulaşırmışın bende kötü haldeym