Selam kader arkadaşlarım, adım Kerem diyelim gerçek adım değil, 43 yaşındayım. Aslında bu konuda kendimi anlatmaya ne enerjim ne de gücüm var; ancak yaşanan ve istisnasız sonu acıyla biten hikayeleri okuduktan sonra yazmak istedim. Admine gerçekten faydalı böyle bir site kurduğundan dolayı teşekkür etmek gerek. Gelelim konuya; babam “iyi!” bir kumarbazdı, esnaftı aynı zamanda. Hatırladığım kadarıyla sadece kahve kumarı oynardı. Zaten o zamanlar sanal kumar henüz icat edilmemişti. Kendi cebini tükettikten sonra ablalarımın ay boyunca çalıştığı maaşa çöker onları da kaybedip, bazen gece bazen de sabaha karşı eve sarhoş bir şekilde gelir ve evde hır çıkarırdı.
Yıllardır kronik ve zor bir hastalığın pençesinde olan anneme sayıp söverdi bir de. Ben, abim ve kardeşim henüz yaşananları tam olarak algılayamıyorduk ve gerçekten çok mutsuzduk. Çok sonraları memleketten bir akrabamdan öğrenmiştim. Babam İstanbul’a taşınmadan önce namazında niyazında memlekette belli bir saygınlığı olan varlıklı sayılabilecek esnaf bir adammış. Annemin hastalığından dolayı tedavi amaçlı gelmişiz İstanbul’a. Uzun süren tedavi yanıt vermeyince babam memlekette her şeyi satıp İstanbul’da kalmaya karar veriyor ve orta halli bir semtte dükkân açıyor, fırın işletiyor.
Tabi biliyorsunuz o zamanlar veresiye defteri var, ahali için veresiye defteri tutuyor babam. Gel zaman git zaman babam borcunu uzun süre ödemeyen müşterileri tesadüfen kahvede görüyor ve adamlardan parasını istiyor, oturuyor yanlarına. Tabi kumarcı adam para verir mi hem de kumar masasında. Babam bir çay içeyim vs. derken arada kahveye gitmeye başlıyor ama hiç oynamıyor. Bir gün masada kumarbazlardan birinin işi çıkıyor “bir el bak geliyorum diyor” babama. Yandan izleye izleye öğrenmiş babamın bitişinin başlangıcı işte o masada başlıyor ve babamın kumarbazlardan birine dönüşmesi ve takım elbiseli birilerinin evden, dükkândan bulabildikleri ne varsa götürmeleri çok uzun sürmüyor.
Sonrası uzunca bir süre sefalet. Bu kısmını niye anlattım bilmiyorum, yaşadığım travmalar beni kumar konusunda etkilemiş olabilir mi diye düşünürüm bazen ve bunun altına sığınmam yanlış anlaşılmasın. Gelelim benim kumarla tanışmama. Ben yalnızca iddaa oynadım bu arada, başka bir şey sanırım ilgimi çekmedi. Üniversite son sınıftayım, biri var sınıftan yıl 2003 iddaa filan konuşuyor, “yeni çıkmış” falan diyor. Ben anlamadım o zaman ne olduğunu. “Ne diyor lan bu kereste” dedim içimden(millet vizelere çalışıyor, adamın derdine bak) neyse okul bitti, askere gittim geldim daha bu kumar olayından hiç haberim yok. Bir arkadaşım vardı semtten, bir gün “iddaa oynayacağım bayiye gidelim mi birlikte” dedi, tahminen yıl 2007. Dedim “oynama ne gerek” var 100 lirası vardı, “çöpe atacaksın parayı” dedim, zor bela oynatmadım onu. Meğerse sona gelmiş o da bitirmiş her şeyi, kısa süre sonra boşandı zaten.
Ben askerden hemen sonra İstanbul’da kurumsal bir şirkette işe başladım ve birkaç sene içinde orta düzey yönetici pozisyonuna kadar yükseldim. Benim için her şey iyi gidiyordu ve bu kumar belasını duymamıştım bile. Yine semtte tekel bayi işleten bir çocukluk arkadaşım vardı. Sonradan yasadışı bahis oynatmaya da başladı. İşleri kötü o zaman düşünün benden borç para istiyordu(bu arkadaş şimdi trilyonluk ve 1 gün bile bahis oynamayan biri) 2008 yılı bu arkadaş siteyi yeni aldığı zaman “sen de bir 5 liralık oyna, siftah olsun” dedi. Ben de oynadım kaybettim, sonra dedim bu 5 lirayla olmaz 100 liralık oynadım yine kaybettim. Orda durdum ve “bu bir saçmalık” deyip bıraktım. Ama nedendir bilinmez bende tuhaf bir düşünce başladı. İlk düşüncem yanlış oynadığım taktik değiştirirsem kazanacağımdı.
Daha sonraları bayilerden sadece hafta sonları oynamaya devam ettim. Kaybettiğim miktarlar beni üzecek kadar değildi. İddaa da henüz canlı maçların olmadığı dönemdi. O dönem birkaç kupon hariç çok kazanmadım. Aslında bu işte kazanmanın imkansıza yakın olduğunu da biliyordum. Bahisle ilgili bir sürü şey araştırıyordum (büyük sayılar kanunu diye bir yazı okumuştum. Kumarla ilgili özeti tek maça bahis bile alsanız oynama sayısı arttıkça kazanma ihtimali sıfıra yakınlaşıyor) Evet bunu biliyordum, ama kumarcının tek düşüncesi zaten bu “ihtimal” değil miydi! Bayiden kazanamayacağımı anladım ve 2-3 ay kadar oynamadım. Yıllık izne çıktığım bir dönem devam ettim beni yormayacak miktarlarda bayiden oynamaya. Kazanç – kayıp derken yıllar geçti.
O dönem bazen 4-5 ay hiç oynamadığım da oluyordu. Sonra az önce bahsettiğim tekel bayideki arkadaşım (burası arkadaşlarla toplanma yeri gibi bir yerdi aynı zamanda) baktım millet telefonda bir şeyler oynuyor, online ve tek maç seçeneği var, daha sonraları canlısı da çıktı tabi(illegal bir site). Hemen yükledim telefona ve yıllar sürecek bir girdabın içine düştüm. Bunların yaşandığı tarih 2013 yılı ve bu tarihe kadar hiç kredi çekmedim. Bir yandan çalışıyor bir yandan da her an her saat maç takip ediyor ve o döneme göre büyük miktarlar kaybediyordum. Maaşım o yıllarda 5K civarı prim vs. elime iyi para geçiyor ve ben bir maça 1k – 2k basıyorum. 1 geliyorsa 3 gelmiyor. İlk olarak 40k birikmiş param gitti. Maaş, maaş arkası vs. derken 1 ayın sonunda 70k olmuştu kaybım.
İlk krediyi o zaman çektim 20K. Kredi çekmekteki amacım şimdiye kadar oynadığım stratejiyi değiştirecek, kaybettiğimi yerine koyacak ve tamamen bu illetten kurtulacaktım. Bu kurtuluş yolu ne kadar tanıdık geliyor değil mi! Bilineceği üzre 20K’nın gitmesi 3 gün falan sürdü. Ertesi gün bir 20K daha çektim kaybettim. Bir 20K daha derken ipin ucu kaçmaya başladı. Bir anda 90K içeri girdim. Bu arada oynama sıklığım inanılmaz arttı. Artık kendimi geceleri maçın oynanıp oynanmadığını bile bilmediğim Bolivya, Peru, Paraguay 3. liglerinde buluyor, sabah uykusuz işe gidiyor ve hiçbir şey yapmak istemiyordum. Telefona siteyi yüklememden 2 ay sonra toplam kaybım 130k oldu. 2013’te iyi paraydı.
Tabi benim işyerinde performansım düştü ve işten çıkardılar. Tazminatımı alıp yettiği kadar borçları ödeyecek, yeni bir iş bulacak, borçlarımı yapılandıracak ve artık bırakacaktım. 4 yıllık tazminatımın birkaç taksit kredilere verdim, kalanını da aynı gece kaybettim. Ruh hali inanılmaz bir hal alıyor, bunları anlatmaya gerek yok sanırım. Yeni bir iş bulmam uzun sürmedi ve ben oynamaya, krediler çekmeye devam ettim. Şahıstan hiç borç almadım ya da aile üyelerini zora sokacak davranışlarda bulunmadım. Gerçi anne-baba yok zaten, kardeşlerim de herkes kendi derdinde, ilişkilerimiz de pek iyi değil açıkçası. Öğrendiler tabi, ne onlar bana bu konuyu açtı ne de ben onlara, destek falan da istemedim. Etrafımda kimse de bana “ne yapıyorsun sen” demedi. Sıralarda nasıl yalnızlaşıyorsam belki hissedilmiyordu yaşadığım acınası durum, hep bir kendimi kamufle etme çabası, elimde telefon tenhalarda, arabada, kimsenin olmadığı yerlerde oynuyordum artık.
İki yıl kadar bu şekilde oynadım ve inanın bankalara borcumu tam olarak artık bilmiyordum. 2015 itibariyle toplam kaybım 230k civarı olabilir. 30k+30k 2 kredi daha çekmiştim. Bütün bunlar olurken araya başka bir mesele girdi. 2014 yılında bir aile dostumuz vasıtasıyla yurtdışında biriyle tanıştım.(Eğer evlenirsem sorumluluğum artacak ve kumarı bırakacaktım) evet gerçekten de böyle düşünmüştüm.(Sonradan yanlış giden hiçbir şeyin dış etkenlerle değiştirilemeyeceğini öğrendim. Bize doğru yolu gösterecek rehber içimizdeydi) neyse konuya döneyim, hiç param olmadığı ve bütün maaş borçlara gittiği ve artık bankalar kredi vermediği için uçak vs. parası gittim bir arkadaştan 20k borç aldım. Bu parayla bilet alacak, harçlık yapacak masrafları karşılayacaktım. Oynama ve oynamama arasında gittim geldim ve oynamadım. Yurtdışına gittim, nikah vs. yaptık.
İstanbul’da düğünden sonra o arkadaşın parasını verdim (Hâlâ daha düşünürüm o parayla da oynayıp kaybedip evlenmese miydim bir insanın canını yakmasaydım, iki çocuğun günahına girmeseydim, daha mı iyi olurdu) 2015 Ocak ayında evlendik, iki kızımız oldu. Ben tanıştığımızda eşime hiç söylemedim kumar oynadığımı, evlendikten sonra öğrendi. Önemsemedi ilk başlarda, facianın boyutunu tahmin edemiyordu. Sonuç olarak artık temel ihtiyaçları bile karşılayamaz durumdaydım ve bu huzurumuzu da bozmuştu. 2018 yılının şubat ayında eşimi ve çocuklarımı yurtdışına ailesinin yanına gönderdim. Artık yalnızdım. Bir yandan hem ağlıyor hem de oynamaya devam ediyordum. Para algısı tamamen kaybolmuştu. O kadar yorulmuştum ki bütün parayı kaybedip bırakmak istiyordum.
Bu Yazı İlgini Çekebilir: Dopamin ve Bağımlılık İlişkisi
Akıl, mantık, irade, makul düşünce hepsi kaybolmuştu. Bambaşka bir insana dönüşmüştüm. Kendimden utanıyor ve intihar plânları yapıyordum. Nasıl olsa ailem de artık yoktu ve intihar için sebeplerim çok daha fazlaydı. Ancak intihar düşüncesi ne kadar yoğun olursa olsun yapamadım. Korktum mu ya da sebep neydi bilmiyorum. Daha sonra ne olursa herhangi bir canlının hayatta kalma güdüsünün daha ağır bastığını anladım. Bu arada çalışmaya devam ediyorum ama hiç halim yok, işle ilgilenmiyorum desem yeridir. Sonra eşim ailesinin yanında sorunlar yaşadığından 2 ay sonra tekrar İstanbul’a geldi, beni seviyordu, gerçekten de seviyordu ama ben onu mutlu edemiyor, çocuklarıma sevgi gösteremiyordum.
Zombi gibi etrafta dolaşıyor, kimseyle konuşmuyor, hiçbir şeye tahammül edemiyordum. 2022 Mayıs’ına kadar aralıklarla oynamaya devam ettim. 2018 – 2022 yılları arasındaki kayıplarım, güç bela aldığım evimi satmama neden oldu. Evden gelen tüm parayı kapatabildiğim kadar borcu kapattım. Ancak bu evin parası borçlarımın sadece 1/3 ünü karşıladı. Artık hangi bankaya ne kadar borcum olduğunu bile bilmiyordum. Ödeme zamanı geldiğinde online bankacılıkta ödemem gereken meblağın maaşımın tam 2.5 katı olduğunu gördüm, bunu nasıl ödeyecektim, bilmiyordum. Artık borçlar çevrilemeyecek duruma gelince 2022 Mayıs ayında istifa ettim, tazminat alamadım ve ülkeyi terk etmeye karar verdim. Eski bir arabam vardı 2004 model, arabayı satacak, gittiğim ülkede bir iş bulacak ve borçlarımı yavaş yavaş ödeyecektim.(arabayı nasıl kumara vermedim diye düşünenler olabilir, araba eşimin parasıyla alınmıştı ve eşimin üzerineydi)
Ailem ve çocuklarım yanımdaydı ve daha her şey bitmemişti. Planım buydu. Eşimle konuştum “gidelim buradan” dedim, onun da canına tak etmişti artık itiraz etmedi. Arabayı hemen satamadım, değerinden de düşük veriyordum, bir an önce de 15 yıl yaşadığım kumar ile ilgili bütün anıları silmek istiyordum. Arabayı samimi bir arkadaşıma sattım, parasını parça parça bana gönderecekti ama çok geciktirdi ben de gittiğim ülkede hemen iş bulamadım ve onlarca icra dosyasının geldiğini öğrendim. Evet dostlar, 1,5 yıldır yurtdışındayım ve 3 gün öncesine kadar temizdim. Burda çalıştığım işyeri faaliyetine son verdiği için işsiz kaldım, toplamda 4 bin dolar gibi bir param vardı ve bu bana 2 ay yetecek miktardı. Bu süre içinde yeniden iş bulup hayatıma devam edebilirdim. Bizdeki yasal siteler gibi bu ülkede de böyle kan emici resmi siteler var.
Bir gün işten geldim evin yanında parkta oturuyorum bir mesaj geldi siteden, niye o mesaj bana geldi bilmiyorum. Önce çok korktum ve hemen kapattım. Şeytan girmişti bir kere aklıma ve hemen üye olup “100 dolardan bir şey olmaz” deyip siteye attım tabi sonu hep aynı. Bütün param olan 4k o akşam canlı maçlarda eridi ve cepte metelik kalmadı. Sonuç: bir-iki güne kirayı vermem gerekiyor, çocukların ikisi de okula gidiyor. Para bulmam gerekiyor kısacası. İstanbul’dan arkadaşları aradım bazılarına ulaşamadım, kimisi “bakarız” dedi, kimisi dönmedi. Zamanında çok destek olduğum arkadaşlardı bunlar. Olsun hayat böyle bir şeydi zaten, kızmıyorum onlara da herkesin başında bir sürü dert olabilir. Kısacası bu kumar denilen şeyin beni getirdiği durum bu.
Para bulamayacağım büyük ihtimalle, şehrin biraz dışında eşimin annesinin tek odalı bir evi var, ekonomik durumları da pek iyi sayılmaz, oraya taşınacağız bir süreliğine. Ülkede tek Türk okulu var. Çocukların okuluna yakın bir ev tutmuştum, çocukları da bu süreçte okuldan almak zorunda kalacağım. Okul çok uzak kalacak, gidip gelmek büyük bir sorun olacak. Eşim az önce “bir şeyler lazım” dedi. Ben normalde çok zor ağlayan biriyim, banyoya girip bütün suları açıp belki 6 aylık ağlamışımdır. Düşünüyorum. Neden bir insan ailesini böyle bir duruma düşürür, bunu bir insan nasıl yapabilir? Evet biz yaparız arkadaşlar, biz yaşamayı hak etmeyen yaratıklarız. Kendi zevkimiz için insanların hayatıyla oynayacak kadar zavallıyız.
Sinir stres ve depresyonla geçen bu süreçte bir sürü hastalık sahibi oldum. Şimdi iş bulsam nasıl çalışacağım onu düşünüyorum. Yani dostlar, kaybedilen şey sadece para olmuyor inanın. Kendi ülkeme gidemiyorum hapis gibi bir şey işte, ötesi var mı? Evet arkadaşlar hemen söyleyeyim ötesi de var. Kendinizi dipte zannediyorsanız ama inanın bana o dibin dibi de var. Kumarda dip yok arkadaşlar. “Daha ne kadar düşebilirim” diye düşünmeyin. En rezil boşluğa kadar yolu var. Boşuna söylenmemiş “kumar dipsiz bir kuyudur” diye. Hataları yapan benim elbette ve cezasını da ben çekmeliyim, çekiyorum da. En üzüldüğüm nokta ailemi bu duruma düşürmek oldu. Sözün özü arkadaşlar, abiler, kardeşler oynamayın ve oynattırmayın. Kendiniz batmış, tükenmiş, bitmiş olabilirsiniz ancak kimseye vesile olmayın. Bugün 30K borcu olan kardeşim, devam edersen sana garanti veriyorum borcun 1 seneye kalmaz 300K olacak. Oymamak için para bulabildiğin sürece borcun hep katlanacak. Sonra 3 milyon, bunun bir sonu yok. Yolun neresinde olursanız olun bırakın.
Sistem kaybetmen üzerine kurulu, elbette arada kazandıracak ama bu kazançlar seni durdurmayacak. Devam edeceksin kazandığında, çekim yapıp bir daha girmeyen birini tanıyor musunuz? Öyle biri yok ve hiç olmayacak. Devam etmeyi düşünen arkadaşlar tek maç dahi oynasanız kazanma şansınız yok denecek kadar az. Kısa vadede kazanıyor olabilirsiniz orta ve uzun vadede hiç şansınız yok ve “kumarbaz” uzun vade oyuncusudur. Kazanıp çıkan ve bir daha girmeyen kimseyi tanıdınız mı? Çevremde benim gibi çok insan gördüm, benden daha beterlerini de. Bu kumarı oynayıp normal yaşamına devam edebilen kimse yok inanın. 1,5 yıl aradan sonra son yaşadığım kayıp bana bir şey daha öğretti.
Şöyle ki; kumar çok ama çok güçlü bir bağımlılık ve çok ciddi bir hastalık. Bakın alkolik adama gerçekten alkolik adama(çok içen herkes alkolik değildir ancak güçlü bir alkolik adayıdır. Alkolizmin pençesine düşmüş kişi alkol içmeden konuşamayan, yataktan kalkamayan, yemek yiyemeyen kişidir) Sosyal içiciyseniz arada gidip içersiniz ve hayatınıza devam edersiniz, ama alkolikseniz ve tedavi olup kurtulduysanız bir gram alkol bile içemezsiniz, içtiğiniz anda her şey biter ve alkolizmin kucağına tekrar düşersiniz. Kumar da böyle arkadaşlar, kaç yıl ara vermiş olursanız olun rehavete kapılmadan sürekli tetikte olmak gerekiyor. Borcumun miktarını tam olarak bilemiyorum. En son 1,5 sene önce 800k civarıydı. Faiz vs. ne şimdi milyonu geçmiştir herhâlde.
Türkiye’de gidemiyorum, bankalarla konuşup yapılandırarak ödemeyi düşündüm ancak bu ödeyebileceğim bir şema değil. Varlığa düştükten sonra pazarlık yaparak taksitlendirmeyi planlıyorum. Sanırım bankalar da babadan kalma bir gayrimenkulün bana düşen hissesine tedbir koydurmuşlar. Bugün itibarıyla kumar denilen illeti sonsuza kadar bırakıyorum. Giden sadece para olmadı bu süreçte, en güzel yıllarım heba oldu. Bu kadar uzun süreli sinir ve stresten bir sürü hastalık sahibi oldum. Devam edersem eşimi ve çocuklarımı kaybedeceğimi biliyorum. Artık alınacak risk para-pul değil, bundan çok daha fazlası olacak. Ne yaparsanız yapın, doktor, ilaç, yerine başka bir şey koyun vs. bir şey yapın ama lütfen bırakın. Uzun olduysa af ola. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Güncel Video ve Hikayelerden haberdar olmak için Türkiye’nin İlk ve Tek Anti-Kumar platformu olan www.kumarpismanliktir.com’u aşağıdaki sosyal medya kanallarından da takip edebilirsiniz. Ayrıca sizin de benzer hikayeniz varsa, sizde bu platformda paylaşarak dayanışmaya katkıda bulunabilirsiniz.
İletişim: https://kumarpismanliktir.com/iletisim/
Hikaye Gönder: https://kumarpismanliktir.com/hikaye-gonder/
İllüzyon E-Kitab: https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/lluzyon-1
Yabancı ülkeye gidebilmiş kaçabilmışsiniz admin de yabancı ülkeye kaçabilmiş burada dibin dibinden cikabilen bir hikayeye denk gelemedim daha burada kalanlar için anlatamıyorum demek istediğimi biz nasıl mücadele edecez turkiye sartlarında birini örnek alırım die tum yazıları okudum yazmıyor kimse borclarl nasil basa çıktığını. benim evim kira maaşım 14 bin aylık ödemem 18 bin
Abi eğer bu hikâye gerçekse okudugum en etkileyici hikayelerden, Allah yardımcın olsun eşine ve çocuklarına iyi bak ve lütfen aydınlığa doğru yürü eminim olun sonunda istediğine ulaşacaksın ama lütfen geri başlama çokça çalış eski maddiyati geri kazan..❤️
Kumarı iliklerine kadar hissetmiş nadir kişilerden Allah yardımcın olsun o kadar hikaye okudum tek yorum yaptığım kişisin dediğin gibi kumar dipsiz kuyu beterin beteri var