Merhabalar. 24 yaşında kendi halinde kavrulan, sessiz sedasız günlerini geçiren hep beladan kaçmaya çalışan biriydim. Ben de sizler gibi birkaç haftadır sürekli bu sayfaya girip hikayeleri okuyup içimi rahatlatmanın derdindeydim. Ve hep kaybettiğim anda girerdim. Neyse başımdan geçen olaylara, “ben düşmem!” deyip düştüğüm belaya, uykusuz gecelere, iştahsız huzursuz günlere geleyim dostlar. Bundan 4 ay önce birkaç arkadaş ile otururken arkadaş ortamında ruletin bahsi açıldı. Ben hayatım boyunca bırakın ruleti slotu, iddaa bile oynamamış biriydim. “Şu kadar kazandım, bu kadar kaybettim ama fazlasını kazandım, bir kez büyük vurup elimi kolumu çektim!” gibisinden şeyler söylenip durulurdu.
Ertesi gün başka bir yerde yine açıldı rulet konusu iki samimi arkadaşımla otururken. Bir arkadaşım kişi başı “100 TL atıp içtiğimiz çayların parasını çıkaralım” dedi. Bir çay parası kaç gecemi benden çaldı bir bilseniz. O bir iki TL bahis ile birkaç saat oynadık, oynarken eğleniyorduk aslında para umurumuzda değildi. İkiye katladık parayı ve sonunda kaybettik. Pek takılmadık hemen konu kapanıp gitti. Akşam eve gelince aklıma düştü girip sadece izlemek vardı aklımda aslında. Siteye kaydolunca 100 TL deneme bonusu verdi. “Dur bir oynayayım, gündüz kaybettiğim 100 TL’yi çıkarırım!” dedim.
Tam 100 liramı çıkarınca siteden çekmek istedim ama 500 liranın altında çekim yapılmadığını öğrendim. Niyetim parayı çekmekten çıktı çünkü kazanacağımı düşünmüyordum. Sadece vakit öldürüp içerdeki bakiyeyi sıfırlayıp eğlenmek istiyorsun. On dakika kadar kısa bir süre içeresinde 500 lirayı buldum. Hala parayı çekmek istemiyordum. 1 TL 2 TL ile 500 lira yaparken aşırı eğlenmiştim ama uyumam gerekiyordu sabah işe gidecektim. 500 lirayı tek bahis yaptım ve tuttu ikiye katladı. Kazandığımın tamamını tekrar vurdum ve o gece o bahisi de kazandıktan sonra çektim paramı. Öylesine oynadığım bir oyundan birkaç dakikada 2 bin lira kazanmıştım. Paramı çektim ve birkaç gün o kadar güzel eğlendim ki o parayla, o süre zarfında oyun hiç aklıma gelmedi.
Bir iki hafta sonra şehir dışına tatile gidecektim. Birgün “200 TL atayım belki birkaç kuruş kazanırım tekrar”, kaybetsem de umurumda olacak bir para değildi çünkü iki bin lira kazanıp almıştım paramı. O 200 lirayı yarım saat kısa bir sürede 6 bin lira yaptım arkadaşlar. Ama nasıl kazanıyorum, top sanki benim bahis yapmamı bekliyormuş gibi hep oynadığım sayıya düşüp duruyor. Parayı çekip tatile gittim, tatilden dönene kadar hiç aklıma gelmedi. O parayı o kadar güzel yedim ki, normalde çok kazanan biri değilim ama açta kalmadım hiç çok şükür.
Ama bu para resmen havadan kucağıma düşmüş gibi bir para olduğu için öyle güzel yeniyordu ki anlatamam. Alışverişler, yemekler, içkiler, resmen rüyada gibiydim. O parayı yediğim zaman paraya o kadar alıştım ki, babamın bende olan kredi kartından da eksiye düştüm 3 bin lira o tatilde. “İş yerinden avans alıp hemen kapatırım” dedim. İş yeri sadece 500 lira verebileceğini söyledi ve borcumu kapatmıyordu. O 500 lirayı rulette katlayacağım geldi o an aklıma. O ana kadar unutmuştum onu tamamıyla. Ama 500’ü de kaybedersem tüm param gidecekti. Bir süre sigara dahi alamazdım ve babama da “parayı yedim” demek istemiyordum. Korka korka attım siteye parayı.
10 bin lira çektim ilk gün arkadaşlar, bir aylık maaşımı. Şaka gibiydi. Borcumu kapattım, işyerinden çıktığım gibi alışverişe gidip birkaç kıyafet aldım. Hemen arkadaşlarımı arayıp nerde olduklarını sordum ve onlarla bir gece kulübünde deliler gibi eğlendim. Sabah uyandığımda hala cebimde 2 bin lira kadar bir para vardı. Bin lirasını işe gitmeden ATM’ye gidip tekrar uygulamaya attım. İşte fırsatım olmadı oynamaya, akşam işten çıktım ve yola çıktım. Daha eve yetişmeden paramı 28 bin lira yaptım. 5 aylık maaşıma eşdeğer bir paraydı. Rüyada gibiydim. O güne kadar ailem hep bir birikim yapmamı istiyordu benden, ama hiç köşeye para atamamıştım.
Kendi çapımda yemeyi içmeyi seviyordum ama hiç eksiye girmemeye de dikkat ediyordum. Kendi halimde kazandığımı yiyordum. O para benim bir araya kısa sürede getireceğim bir para değildi kısaca. Daha eve varmadan, otobüsten inip hemen parayı çektim. Bir kuyumcuya gidip 1000 dolar aldım. Evi arayıp akşam gelmeyeceğimi söyledim. Aldığım dolarlar dışında cebimde hala 2 aylık maaşım vardı. O gece, bir gecede bir aylık maaşımı yedim ve hiç umurumda değildi.
Sabah bir otelde açtım gözlerimi. Rüya gibi bir gece geçirmiştim, arkadaşlarımın gözdesi olmuştum resmen. İçki, kızlar, arkadaşlar, para. Kuruş kuruş toplasam birkaç ayda toplayacağım parayı bahşiş diye vermiştim alkolün etkisiyle ve deli gibi saygı görmüştüm. Paranın gücü o kadar hoşuma gitmişti ki o gece size asla tarif edemem. O gün eve gitmeden ATM’ye uğradım yine. Cebimde kalan 4 bin liranın tamamını attım uygulamaya bu kez. Parça parça kaybettirdi bana, bin liranın altına düşmüştüm ve sinirlerim bozulmuştu.
O ana kadar hep küçük küçük oymuyordum ama sıkılmıştım ve eve yetişmek üzereydim. Alacağımı almıştım uygulamadan bir güzel yiyip içmiş eğlenmiştim, üzerine bin dolar cebime koymuş evime gidiyordum. Artık kaybetmek istercesine tüm bakiyeyi bastım tuttu, tekrar bastım tekrar tuttu, birkaç kez tekrarlandı bu olay. Ama içim içime sığmıyor, tam kabullenmişken kaybetmeyi öyle büyük miktarları bir anda kazanmak, hesabı sadece birkaç saniyede tekrar 20 bin yapmak inanılmaz bir özgüven verdi o an. Durmayı bildim ve hesabıma aktardım 20 bini. Eve gidip dolarları gösterip “bakın ben topluyorum paramı” dedim. Öyle inanılmaz bir gurur vardı ki evin içinde ve bende anlatamam sizlere.
Babam çok düşünceli biridir, hemen sordu “nerden geldi nasıl aldın?” gibisinden. “Baba kaç aydır kuruş kuruş topluyorum” diyerek gözüne girmek istedim ve o anki gururunu gördüm. Nerden bilebilirdim ki sadece birkaç hafta sonra o adamı o kadar üzebileceğimi. Parayı kısım kısım birkaç gün içinde eritmeye başladım. O sıra uygulamaya girmiyorum, ama girmememin sebebi bırakmış olmam değil. Sadece paranın tadını çıkarmak istiyorum, nede olsa kazanıyorum. Nede olsa bu böyle devam edecek sözde. Arkadaşlar para bir iki hafta sonra suyunu çekti, hesabımda 6 bin kadar bir para kaldı ve tüm maaşım o ay içerideydi almamıştım. 6 bini uygulamaya attım ve kaybettim. Kendi kendime “yeter bu kadar! kaybetmeye başladın işte!” dedim.
Ama öyle bir lanet ki aklını kaybettiriyor insana ne kazanınca durabiliyorsun ne kaybedince. Maaşımın bir kısmını aldım sonraki gün, niyetim sadece birkaç kuruş cebime koymaktı ve ne yazık ki düşündüğüm oldu. O kadar büyük meblağlara çıkmadım o günden sonra. Her gün bin iki bin lira kazanıp yiyip içiyordum. Krallar gibi yaşıyordum. İnanılmaz bir hayat yaşamaya başlamıştım, resmen premium dönemlerimi yaşıyordum. Öyle inanmıştım ki öyle güzel başıma geleceklerden habersizdim ki, işi bile bırakmayı düşünüyordum artık. Nede olsa bir aylık maaşımı birkaç günde on dakika uygulamaya girerek çıkarıyordum. Bir ay kadar bu süreç devam etti. Herkesin gözdesi olmuştum, o pembe dünya gözümü bürümüş tamamıyla oraya ait hissediyordum kendimi artık. (Bunları bugün yazacağım aklımın ucundan geçmezdi, geçse bile durmazdım galiba öyle kaptırmıştım kendimi, öyle içine çekmişti beni o para).
Bu süreç umduğum gibi gitmemeye başladı bir ay sonra, hesabımda kumardan kazandığım kalan 3 bin lirayı kaybettim ama korkacak bir şey yoktu gözümde. Hala sermayem vardı. Kumarla geçindiğim bir buçuk aylık maaşım içeride duruyordu. Gidip bin lira alıp, birkaç dakikada kaybettim. Ama bin lira neydi ki, iki bahsimin tutmasına bakıyordu artık ve çok rahattım. İki bin lira aldım içeride ve yine aynı olay, tuhaf olanı umurumda değil ve kazanacağıma odaklanmışım. Arkadaşlar içerideki maaşı kaybetmem sadece birkaç dakikamı aldı. Ve hala para bulup kazanacağım diyordum. Evdeki bin doların 200 dolarını bozdurup uygulamaya attım o gün. Kaybettiğim maaşımın bile 2 katını alıp çıktım.
Bir süre öyle bir döngüye girdim ki üç gün kazandırıyordu padişah gibiydim, dördüncü gün alıyordu tüm parayı ve ben deli gibi para arıyordum ve tekrar kazanıyordum aldığım borçlarla. Yine kapatıyordum borcumu. Bu bir süre böyle devam etti. 3 gün padişah gibiyken dördüncü gün bir lira yoktu cebimde. Son anlara kadar ne kadar sıkıntılı zamanlar olduğunun, aslında benden neler aldığının farkında dahi değildim o dönemde.
Birgün bir almaya başladı ki anlatamam size. Maaş gitti arkadaşlar, önce o dönemde aldığım altın vardı birkaç tane onları bozdurdum, gitti. Aldığım dolarları bozdurdum gitti. Ama nasıl gidiyor anlatamam. Her seferinde daha yüklü giriyorum siteye ve her seferinde kaybetme sürem daha kısalıyor. 7 bin liraya köpek gibi çalışan biri sitedeki para sanki bir oyun parasıymış gibi 5 bin 5 bin bahis kaybediyorum ve umurumda değil “kazanacağım” diyorum. Arkadaşlar tüm birikmişimi o gece kaybettim. Dünyam tersine dönmüş gibiydi. Kaybettiğim para umurumda değildi, tekrar o paralı günlere geri dönmekti tüm derdim. Gece bir gram gözüme uyku girmedi. Kaç sigara içtim bilmiyorum. “Sabah olsun, şundan borç alırım, şu kadar yaparım çıkarım. Sonraki günde şu kadar kazandım mı babayım!” deyip durdum tüm gece.
Hiç aksini düşünmedim. 50 bin liraya yakın para kaybetmeme rağmen.(o gece kaybettiğim tüm para zaten kumardan kazandığım paraydı. Bunları eksiğe düştüm diye saymıyorum. Kazanıp hesabıma attığım ama dokunmadan tekrar yükleyip kaybettiğim paralar belki 1 milyon liraya yakın bir paradır. Asıl kayıplar bundan sonra başlıyor). Sabahında borç aramaya başladım. 2 bin aldım kaybettim. 5 bin aldım kaybettim. 10 bin aldım kaybettim. 30 bin lira borç yapmıştım bir günde. Aklımı yitirmek üzereydim. Kredi kartlarımı boşalttım bir 15 binde oradan kaybettim o günün akşamında. Sonraki gün babamın hesabından 20 bin lira attım hesabıma. Tek derdim borçları ödeyip tövbe etmekti sözde.
Evet beyler o gün içeresinde onu da kaybettim. 60 bin liradan fazla borç içerisindeydim. Aklımı yitirmek üzereydim. Bir yıl yemeden içmeden çalışsam ödeyemezdim. Ve kredi kartının 15 bini dışındaki tüm borçları hemen kapatmam gerekiyordu. Arkadaşlarımdan alırken kazanacağıma inandığım için bir günlük almıştım. Babamdan aldığım paradan babamın haberi bile yok. Hesabından kendime atmışım bir mobil bankaya girse hayatım kararacak. Kafayı yedim. Deli gibi para aramaya başladım. Babamın borcunu yerine koydum borç parayla yine. Ama bu sorunun çözümü değildi. Hala 60 binden fazla borcum vardı. Bir hafta kadar ne uyku uyuyabildim ne bir lokma bir şey yiyebildim.
Kumarı bıraktım gibi düşünmeyin, para yok ki oynayayım. Elime beş lira geçse gireceğim yoksa. Nereden nereye. Binlerce lira bahşiş dağıtıyordum bir ay önce, o gün sigara alacak param yoktu cebimde ve dağ gibi bir borç sahibiydim artık. Bir hafta kadar bir süre hiçbir şey yapamadan geçip gitti. Ödemeleri erteleyemiyordum ve ödeyemeyeceğimi kabullenmiştim. Bir gün boyunca evde kendi odamda sağa sola gidip durdum. Evdekilere anlatmam gerekiyordu başka çıkış yolum yoktu ama nasıl anlatacaktım ne diyecektim. Kaç sigara içtim kaç volta attım hatırlamıyorum bile. Geçip karşılarına anlattım. Kumar diyemedim ama kriptoda kaybettim dedim. Düşündüğümün aksine o kadar normal karşıladılar ki, “olabilir bir hata yaptın” dediler.
Kötü yanı ne biliyor musunuz arkadaşlar borcun tamamını diyemedim. İleri tarihte ödeyeceğim 10 bin lira ve 15 bin kredi kartımı demedim kendi başıma hallederim diye düşündüğümden. Oysaki söylesem dürüst olsam onu da kapatacaklar. Her neyse, durumu anlayışla karşıladılar ve “yarın kredi çekerim” dedi babam “tüm borcunu kapat” dedi. Bir sürü nasihat verdi. Onu dinlerken gözlerim boncuk boncuk, nasıl pişmanım anlatamam. Ertesi sabah borcumu kapattı. Bir 25 bin lira borcum kaldı. 15’i kredi kartı 10’u nakit borçtu. Birkaç gün evden bile çıkmadım onlarla vakit geçirdim. Hem kendimi affettirmeye çalışıyorum hem kendi vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum. Ama aptallıklar son bulmadı. Kaybettiğim dönemde sonraki ayın maaşını bile kaybettiğim için babam bir miktar harçlık verdi. Ama gel gör ki elden aldığım parayı ödeyeceğim gün yaklaşıyordu.
Şeytan girdi kanıma kalktım harçlığın küçük bir kısmını attım uygulamaya. Evet beyler kazandırdı. 3 5 bin vurup çıktım. Sonraki gün yine 3 5 vurup çıktım. Bir süre yine bir gün kaybet bir gün kazan, kazandığının bir kısmıyla yine padişah gibi yaşa olarak geçti iki hafta. Ama gel gör ki iki gece önceye kadar. Üç gece önce 5 bin lirayla 109 bin lira kazandım arkadaşlar. O güne kadar kaybettiğim tüm paranın neredeyse 2 katı. Çeksem babamın kredi borcuna kadar ödeyeceğim. Ama şöyle bir düşünce var aklımda şu an; borç zaten 60 bin liraydı 60 bin olduğunda neden durmadın? Hadi durmadın 109 olduğunda neden durmadın? Söyleyeyim size arkadaşlar.
60 bin olduğunda “cebime üç beş kuruş koyayım tövbe edeceğim” dedim. 109 bin liraya ulaştığımda cebime üç beş kuruşu geçin, bir yıllık maaşımı koymuş bulunuyordum. Ama ben ne yaptım biliyor musunuz? “Bin lira daha kazanayım düz 110 çekeyim” dedim. Arkadaşlar 11 el kırmızı attı üst üste. O sırada 4 kez de aralarda yeşil düştü. 15 bahis toplasanız 15 dakika sürmüyor, ben 15 dakikada her şeyi kaybettim. Bin liranın peşine düştüğüm için. Bu illete düşen arkadaşlar anlıyordur şimdi beni, hiç bulaşmayan güzel kardeşlerim abilerim “aptal” demeyin. Kaçın uzak durun bu illetten, mesele orda ki bin
lira değil aslında. Senin aç gözlülüğünü açığa çıkarıyor kumar, o an o top dönerken sen ne kazandığını ya da kaybettiğini düşünmüyorsun. Tek aklında olan şey o topun acaba nereye düşecek düşüncesi. Başa çıkamıyorsunuz, başta söylediğim gibi ne kaybedince durabiliyorsunuz ne kazanınca. Dipsiz bir kuyu bu illet. O gece beş parasız kalmıştım yine. 40 bin daha borç ettim bu kelimeleri yazdığım andan bir önceki gün ve onlarda gitti. Ölmeyi düşündüm, korktum yapamadım. Çekip gitmeyi düşündüm, ailemi bırakamadım. Bırakamadım dememe bakmayın, kendi kendime tüm gün “yokluğum varlığımdan iyi olur” cümlesi dönüp durdu beynimin içinde. Dün gece babam sabah namazına kalktığı zaman uyku uyumamıştım yine her zamanki gibi.
Geçtim karşısına anlattım böyle böyle dedim. Aklına bu kez borcumun çok daha fazla olduğu ve devamının geleceği düşüncesi yerleşmiş durumdaydı. Olan bitenin tamamının bunlar olduğunu söyledim, doğal ve haklı olarak inanmadı. Kızdı, yine de üzmemek için kelimeleri seçe seçe konuştu. Kabullendi borcu yine. Tüm parayı verdi kapattım bugün tüm borcumu. Tövbe ettim İnşallah bir daha asla bulaşmayacağım böyle bir illete. Kendi kendimi yiyip bitirmem bir süre daha devam edecek galiba “ben nasıl bunları yaptım” diye. Ama bir daha böyle bir hataya düşmemek için elimden ne geliyorsa yapacağım. Kumardan kazanan kimse yok arkadaşlar, kazansanız bile inanın bana o uykusuz gecelere asla değmez.
Ve kazanma süreniz asla sonsuza kadar devam etmez. Kaybetmeye gelirsek, sadece paranızı değil canlarım, gecelerinizi, gündüzlerinizi, huzurunuzu, iştahınızı, ilişkilerinizi, itibarınızı, ailenizi her şeyinizi alıyor sizden siz farkında bile değilken. Rabbim bu yola düşmüş herkesi kurtarsın, ben dahil hepimizin iradesini arttırsın. Hiç bulaşmayan tertemiz kardeşlerimizi muhafaza etsin ve inanın bana kardeşlerim nasıl biri olursanız olun bu illetten uzak durduğunuz sürece tertemiz kalacaksınız. Uzak durun, kazanacağınızın bir önemi yok, kaybedeceklerinizin yanında.
Sen ne yaptın be abi eğer bu yazdıkların gerçek ise iflah olmaz bir mahlukat gibi olaylar yaşamışsin ne demek 500 ü 100 bin yapıp onu da kaybetmek.. bana biraz kolpa gibi geldi ama kendi hikayemi de paylaştığım için inanmak istiyorum. Umarım kurtulursun bu zehirden..