Kumara genetik yatkınlığım var. Keza dedem ve babamda oynamış. Dedemi tanıma fırsatım olmadı ama babamı hep eleştirdim, ondan nefret ettim.!! Keşke onu anlayabilseydim. Benim ailem zengin değildi. Hep mücadele ile geçti hayatım. Başarılıydım, sürekli ders çalışıp “bir gün başaracağım” diyordum. Öylede oldu başardım! ” ama mahvettim”
Küçük paralarla iddaa, rulet, Blackjack ve fişimi çeken slotları oynadım. İlk kendime geldiğimde 70 bin borcum vardı. Bırakmayı denedim, uzaklaştım sonra yine esir düştüm. Sonra borcum 180 bin oldu. Arabayı sattım ama maalesef borç ödemek yerine o parayla kazanıp, borçları ödeme hevesine girdim. Çok sürmedi 1 haftada kaybettim. Çünkü ben aptalım. Neyse bu sefer kredi çektim ve maalesef oda gitti.
Aileme itiraf ettim tarla sattılar ve 100 bin lira borç ödediler. Bu hamleleri beni biraz toparladı ve rahatladım. O rahatlıkla da küçük küçük tekrar oynama başladım. Sonuç yine hüsran. 2020 yılında evlendim ve çok mutluydum. Onun üzerine özel bir kurumda finans ve muhasebe müdürü olarak terfi aldım. Yavaş yavaş yoluna koyacaktım işleri ve kararlıydım. Sonra bir anda tekrar “son kez” dedim.
Şirket kasasından emanet 40 bin aldım, oda gitti. Delirmiş gibiydim. Gözüm bir şey görmüyor sanki kabusun içindeyim. Uyanmak istiyorum ama uyanamıyorum. Gece kafamı koyduğum zaman “Allah’ım canımı al” diyordum. Çünkü ben yapamıyordum. Sonra bilezikleri bozdum. Bu olayı kimse yakalamadan kapatmama gerekiyordu. Bilezikler için eşime kumar olduğunu söylemedim. Onun yerine ben bu parayı çaldırdım ve parayı yerine koymam lazım!” dedim. Koydum da.
Sonra eşimin üstüne 10 bin lira kredi çektim. “Bu da son kurşun” dedim. Krediyi ondan habersiz gece çektim. 250 bin yapılandırma kredilerim olduğundan bana artık bankalar kredi vermiyordu. Çektim çünkü her seferinde dediğim gibi kazanıp, sabahına krediyi kapatacaktım. Ama maalesef oda gitti. Bunları yazarken utanarak yazıyorum gerçekten kumar sadece paramızı değil şerefimizi de almış. “Peki ben salak mıyım?” diye soruyorum kendime.
Bu kadar tecrübe ettiğin halde neden hep “son” dedin. Ve dediğim hiçbir sonun sonu hiç gelmedi. Peki salak olsaydın, 30 yaşında yıllık cirosu 10 milyon Euro olan bir şirketin Finans müdürü olur muydum? Bence olamazdım. O zaman salak değilim. Peki ben neyim! Evet, ben bağımlıyım. İtiraf etmek gerekirse yarım saat önce son 300 liramı kaybettim. Artık o binler gitti, bu miktarlara kadar düştüm. Evet buraya yazıyorum. Şu an 350 bin borcum var. 100 bini de elden borçlar. Nasıl öderim bilmiyorum.
Bildiğim tek bir gerçek var oda eğer bugün son olmazsa, bir geleceğim olmayacak. Not düşüyorum 18.05.2022. Bugün kendime, eşime, aileme sesleniyorum. Doğmamış çocuklarıma sesleniyorum. Babanız, eşin, oğlunuz olan ben Mustafa… Her şeyi bildiğini sanıp ta hiçbir şey bilmeyen, kazandığını sanıp ta sürekli kaybeden, herkese yol gösterip te kendi yolunu bulamayan Mustafa olarak sesleniyorum. Yüce Yaradan’a andım olsun ki hayatımı geri kazanacağım. Biliyorum sizleri çok üzdüm ama gelecekte dönüp bu yazıyı okuduğumda, dudaklarımdan dökülen tek kelime; “İyi ki” olacak. Sağlıcakla kalın.
Kardeşim ben 39 yasida bir öğretmenin.tam 7 yıl oldu bu illete kapilali.totalde 3 ev bir araba gitti 7 yıldır da kredi ödüyorum.2 yill kredi artı elden 200 bin mevcut borcum var.intihari hergun düşünüyorum ama ne bu dünyamı ne de ahiretimi de yakmak istemiyorum.Allah hepimize kurtulmayı nasip etsin.
Mustafa merhaba,
İnan geçtiğin yol birçok dibi gören için geçerli. Her batışta artık kaygın ve stresinde daha fazla bozuluyor. Milyonları veya binleri kaybeden herkes artık sonlara doğru daha seyrek oynamaya başlar ve 100 lira dahi kaybetse 100 bin lira kaybetmiş gibi acı çeker. Acının kaynağı paranın miktarı değil. Bozulan maddi yapının, uzun bir süre borçla yaşayacak olmanın, kumara harcadığın paranın senin teriminle aptal gibi hissettirmesinin ve etrafındakilerinin sana karşı bakış açısının acısı bu.
Dibe girdin mi depresyonun boyutu daha da büyür. Aynı şeyleri yaşadık emin olabilirsin. Bende ne paralar alıp yerine koydum, gece gece ne kredileri çektim, zaten kazanacağım! Diye “sabahına öderim kalanla yürürüm” hesabı yaptım. Verdiği de oldu ki eminim sende belli bir kurtuluş seviyelerine gelmişsindir. Ama sonuç itibariyle çıkamadım! O zamanki aklım hedef koyduğum halde rezil bir durumu kurtarabilecekken bana çekim yaptırmadı. Devam ettim! Dibi gördükten sonra ben de senin gibi hasta olduğumu anladım ve şu an seninki gibi sözlerle yeni bir sayfa açtım.
Hikayemiz aynı ama devamı aynı olur mu bilemiyorum. Ben sadece naçizane fikrimi paylaşmak istiyorum. Bu yeminler hırsla birçok kez ediliyor. Bu yeminler edildiği anda inanılmaz bir kesinlik te var ve çok emin oluyoruz o an için ama mücadele asıl bu noktadan sonra başlıyor. Bu saatten sonra yapman gerekenler benim haritamı izlemen ve ufkunu açman. Ben 5 yıldır inanılmaz bir mücadele ile 700 binden fazla borç kapattım. Bir kere olsun kafamı çevirip “bir kere deneyeyim, belki kısa sürede hallederim. Zaten düzeldim. Artık oynamam!” demedim. Çünkü buda bir tatlı mesaj. Onunda farkındayım.
Kitabımı alıp okumanı ve mücadelemden esinlenmeni istiyorum. Yaparsan seni faydana olacaktır. Çünkü kumarı bırakmak ilaçla doktorla olacak iş değil. Kumarın çaresi kendi ellerinde ve ben bunları tek tek tecrübelerime dayanarak anlattım. Unutma çok okuyan değil çok gezen bilir. Tecrübe satın alınamayacak kadar değerli ve etkilidir. Kitabın linki aşağıda. İlla al demiyorum ama sana burda uzun uzadıya anlatmam imkansız. Allah yardımcın olsun.
https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/kumar-pismanlktr
Merhaba baya bı zaman olmuş paylasimdan bugüne inşallah birakmisindir. Hepimizin yaşadıkları ayni küçük küçük başlayıp önce kazanıp sonra kaybetmeye başlama ve kaybettiğimi kurtarayım derken daha da borç yapma. Sonrada bozulan psikoloji kendinden nefret etme hayattan vazgeçme. Bende ne yeminler ettim sözler verdim birakicam diye bı şekilde yeniden başladım. Paramızla rezil oluyoruz serefimiz yerlerde. Ben kumarla olan savaşımı kazanicam bunu kafaya koydum. Bu hayata bu illete yenilmeye gelmedik kazanicaz.