2019 senesinde arkadaş ortamıyla başladım bu illete. Rulet oynayarak hikâye başladı. Başlarda 25 TL atıp, 200 TL çeker ve dünyalar bizim olurdu. Daha sonrasında kendi başıma oynamaya başladım.
25-50-100 derken bir gün 1000 TL kaybettim. Hiç unutmuyorum. Pandemi zamanıydı. Kendi kendime bir ailenin bir aylık mutfak masrafı diyordum. “Yapmayacağım, girmeyeceğim, bu son!” diye defalarca kendime söz vermeme rağmen yine oynamaya devam ettim. 2021 Eylül ayında işe girdim ve işe girmeden önce 2000 TL kaybettim. “Nasılsa maaşımla yerine koyarım” diyerek oynamaya devam ettim.
2021 Ekim ayında ilk büyüm kaybımı yaşayarak 12 bin lira kaybettim. Kredi çektim ve kredi çekerek oynamaya başladım. 2022 mart ayına kadar sürekli olarak oynayıp kaybedip kazandım. En son 38 bin TL kazandığım oldu. Tüm borçlarımı kapatıp elimde para bile kalacak miktara ulaşmıştım. “Şunu 40 bin yaparım, bir daha da asla girmem!” kafasıyla yine girdim. Ve güm! 100 bin TL daha battım. Babama söyledim, kumar diyemediğim için Bitcoin dedim. Babam borcumu kapadı. Ama durmadım devam ettim oynamaya. 2022 yazında sürekli kayıplar yaşadım. 20-30-40-50 bin. Artık bu rakamlar bana 25-30 TL gibi geliyordu.
Paranın önemi gitmiş, para benim için dijital sayılardan ibaretti. 2023 ocak ayında tekrar 100 bin kaybım oldu. Babama yalvar yakar yine söyledim ve yine Bitcoin dedim, tekrar kapattı borcu. Maaşım 8500, babama ödemem gereken miktar 7300 TL idi. Kendime bu kadar az miktarla geçinmeyi layık göremeyip bir daha oynadım. Başta 25 – 30 bin kazanmışken bir daha kaybettim hem de 285 bin. El mahkûm babama söyledik. Arkadaşlarıma arattım onlar durumu anlattı. İntihar etmesinden korkuyoruz dediler. Babam yine ödedi kapattı. Toplamda verdiğim zarar 100 + 100 + 285= 485 bini bulmuştu. Yediremedim.
Bu sırada çalıştığım iş yeri her şeyi öğrendi. İnsanlara rezil olmuşluk duygusu, kendimden iğrenişim, bir yandan hala çalışmak zorunda oluşum, hiçbir şeyden mutlu olmuyordum. Maaşımı annemlere verecektim. Annem mahvoldu, her gün ağladı, bir yandan da bebek gibi bana bakıyordu. “Ne olur yapma, yanındayız. Bir daha hata yapma, her şey güzel olacak!” diye her gün yanıma gelip konuşuyordu. Ben de söz veriyordum kendimce. Yalan… 15 gün dayanabildim. “Son kez deneyim, en azından kendi ihtiyaçlarımı bir miktar idare ederim” diye yeniden kredi çektim. Allah’ın belası bankalarda verdi! 20 bin çektim gitti. 50 bin çektim gitti. Bir 50 bin daha. En son 80 bin çektim o da gitti. 200 bin daha borca girdim.
Ölmek istedim, ona bile cesaret edemedim. Annemlere artık söylemeye ne mecalim ne cesaretim kalmıştı. Ablama koştum anlattım. O da söyledi tabi ki annemlere. Hastaneye yatırdılar, 1 hafta hastanede kaldım. İşten ayrıldım, 10 kilo aldım, şimdi hapis hayatı gibi evdeyim. Çok güzel bir işim, çok güzel bir hayatım vardı. Kendi nefsimin esiri oldum. Beni bu hayatta kumardan, oyunlardan başka mutlu edecek hiçbir şey yok gibiydi. Son 3 yılım nasıl geçti diye dönüp bakınca, su gibi akıp gitmiş zaman. Her gün kumarla geçmiş, pisliğe bulanmış bir hayat.
Şimdi en dipteyim, kimsem kalmadı. Yanımda kalan herkes de acıyarak bakıyor. Evden çıkmıyorum, yüksek lisans kazanmıştım, ona bile devam edecek gücün kalmadı. Hayatımı birleştireceğim erkek arkadaşım vardı ve bu durumların hepsini biliyor. Beni isteyecek mi istemeyecek mi bilmiyorum.
30 yaşıma 4 yıl kaldı ve ben kendi kendime hayatımın en güzel yıllarını mahvettim. Çok pişmanım, 2 yıldır çalışıp aldığım parayla bir gün huzurla yemek yemedim. Ailemle vakit geçirmedim. Sevdiklerimin bir hayır duasının kıymetini bilmedim. Babam benden tiksiniyor. 2 ay içinde 20 yıl yaşlandı. Hayatında hiç kul hakkı yememiş, dindar, muhafazakar bir ailenin yüz karası bir kız çocuğuyum.
Çocuğuyum diyorum, çünkü biraz büyümüş olsaydım bunların hiçbirini yapmazdım. Ne olur yapmayın arkadaşlar, kayıp sadece 700 bin değil, güven, itibar, sevgi. Ailenizin her gün “acaba bugün yapar mı?” bakışını hissetmek öyle koyuyor ki. Hayatımı yeniden elime almak istiyorum. Tövbe ettim, namaz kılmaya çalışıyorum Allah beni affetsin diye ama ben kendimi hiçbir zaman affetmeyeceğim biliyorum. Kendinizi düşünmüyorsanız bile ne olur arkanızdakileri düşünün.
Gidin tedavi olun, banka hesaplarınızın kontrolünü ailenize verin. Kumardan uzak durun demiyorum! KUMARA YAKLAŞMAYIN! elinizi bile uzatmayın. 1 ay oldu oynamıyorum, oynamayacağım da. Hayatımın hiçbir evresinde bir daha asla! Çok zengin olsam trilyonlarım bile olsa. Kumardan kimse kazanmıyor, kazananlar da mutlu olmuyor. Çünkü o paralarda senin benim bizim ailelerimizin göz yaşları var. Ananemin bir sözüyle noktalıyorum. “Bu illet yüzünden ocaklar söndü, insanlar öldü, bir kişiye hayır getirdiğini gördün mü hiç?”
Wallahi burdaki birçok kişiyi okudum . Hepsinin de ailesi benimkinden bin kat iyi. Çünkü hepsinin ailesi borcu kapatmış . Benim ailem hiç destek olmadı . Sırf bu yüzden bile görev alınca oynamak geliyor içimden . Ulan altı üstü 5.000 TL ödeyecekler. Diğer borçlarla beraber 14.000 TL . Ama yok arkadaş adamlar cimri mi nedir bilemedim. Velhasıl borcunuzu kapatan aileniz varsa bir daha borç yapmayın bırakmaya çalışın. Ama benim gibi aileniz varsa borcu kapatmak için bile oynayacak duruma geliyorsunuz . Sağlık sorunundan dolayı liseden şu yaşıma kadar hiç hayattan keyif alacak bişi yapamadım . Lanet olsun böyle köhne adaletsiz düzene . Olmaz olsun. O yüzden tam kumarın aradığı tıp adamlardan biri oldum. Ama hayat başka seçenek bırakmadı . Radikal kararlar alıp hayata devam velevki çok kötü hale geldim elveda der çeker giderim. Yetti artık yaa
Aynen kardeşim, benim de 120 bin lira borcum var ama ailem durumu olmasına rağmen destek olmuyor. Şuan yavaş yavaş borcu ödemeye çalışıyorum
Ailenizden ne diye destek bekliyorsunuz ki? Onlarmı oynadı? Siz kendi zevkiniz için batırdınız kendiniz çıkacaksınız. Kimseyi suçlamanın bir mantığı yok. O insanlar size şu an farkında olmadan güzellik yapıyorlar. Eşşek gibi çalışıp ödeyeceksin. Her güzelliğin bir bedeli var. Şimdi bedel ödeme zamanı!
Kumar herkesi çok farklı etkilediğinden çokça bahsettim. Yani bazı insanlar var yıllardır iddaa oynar ama hiçbir zaman 3 lirayı 5 lirayı geçmezler. Fakat işte bu kardeşimiz gibi toplumun bir kesimi kumara aşırı tepkiler verip takıntı haline soktuklarında 1 2 ay içinde hayatlarını nereden nereye getirebiliyorlar. Ağır bir travma atlatılması çok zor bir süreç ama hiçbir zaman imkânsız değil. Mutluluk algısı değiştikten sonra hayat çok anlamsız gelebilir ama kendinize 2. Bir bahar yaşatabilirsiniz.
Ailenize bu acıları yaşatmayın. Onların hiçbir suçu günahı yok. “Babama anama parasını geri vereceğim” cümlesi sadece bir tatlı mesajdır ve amaç onlara para vermek değil bu duygusal bahanenin gücünü kullanarak seni tekrar kumarın içine sürüklemektir. Tatlı mesajların birçoğunu sen değil illüzyon üretir. Ve o mesajlara onay verdiğin andan itibaren takılırsın o eksene. Karşı koyulmaz bir hal alır. Kendinizi kandırmayı bırakın. İllüzyonun emrinde çalışmayı da! Bugün olmayan yarın neden olsun ki? Ya da sen bugün kazansan dahi çıkamıyorsan yarın çıkman için bir sebep var mı? Kumar zaten seni bu hale sokan, sence çözümün de kumar mı?