Sonu Olmayan Bir Bataklıktır Kumar!

Yazar Hakkında

  • İsim: Anonim
  • Yaş: 25
  • Şehir/Ülke: Türkiye
  • Meslek: İşçi
  • Kaybedilen Miktar: 170.000 ₺
  • Kaybedilen Zaman: 5 – 7 Yıl
  • Kumar Borcunun Kaynağı: Krediler
  • An İtibariyle Kalan Borç: 110.000 ₺

Merhabalar, öncelikle çok üzgün olduğumu hatta çok perişan bir halde olduğumu söylemek istiyorum. Giden paralar için değil! Giden karakterim ve ailemin bana güvenmemesi beni perişan ediyor! Üniversite zamanlarında başladım bu iddaa illetine. Babam ben üniversite okurken iyi para gönderiyordu bana kimseye muhtaç olmamam için. Kendim evde tek kalıyordum. Para harcamayı çok seven aileme benzemeyen biriydim hep. Babamın attığı o para bile bana az geliyordu nankördüm! İddaa oynamaya başladım. Lise zamanlarında tek tük oynardım ama 5 – 10 kuponu geçmezdi.

Üniversite zamanları iddaa oynarken 200 – 300 ₺’lik kuponlar yapıyordum. NBA izlemeyi çok sevdiğim için genelde NBA kuponları yapıyordum geceleri. Hatta ilk başlangıçta 20’de 20 yapmıştım. Her gün 1 kere oynuyordum ve günlük sigara, yemek ihtiyacımı karşılıyordum. Her şey iyi gidiyordu fakat sonra üst üste kaybetmeler başladı ve babamın her ay attığı parayı 10 günde bitiriyordum. Bir öğrencinin 3 ayda harcadığı parayı 10 günde her seferinde mahvettim! Defalarca aç kaldım babama “param bitti” diyemedim.

Gel zaman git zaman üniversite 4. Sınıfa geldim. Alttan derslerim çoğalmıştı ve okulum 2 sene uzamıştı. Okulu bırakma kararı almıştım ailemden habersiz. Bir tane kredi kartı açtırdım. 650₺ limiti vardı. Babamın attığı son parayı da mahvedip hem 650₺ kredi kartı borcum oldu hem de son kirayı bile ödeyemedim. Ev sahibiyle konuşunca yıllarca aynı evde kaldığım için anlayışla karşılamıştı ve ben okulu bıraktım. 650₺ kredi kartı borcuyla memlekete döndüm. Okulu bıraktığımı söyleyince ailemi yıktım resmen!

Benim düzelmeyen moralimden bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamışlar. Gece babam beni kaldırdı. Telefonumun kilidini açıp banka hesaplarının şifrelerini sıfırlayıp bakmışlar borcum var mı diye. Borcumun olduğunu öğrenince babam hemen ödedi ve 1 hafta konuşmadı benimle. O kadar kötü bir duygu ki. Ama keşke burada kalsaydı. Zaman geldi geçti ve askerlik zamanı geldi. Askerde de akıllı telefonumu aldıktan sonra yine babamın attığı paraları hep mahvettim. Askerde sigara alacak param dahi yoktu son aylar. Ama borcum olmamıştı. Askerden geldikten sonra ise çalışmaya başlayınca ben baya bir süre iddaa oynamadım.

Uzaklaşmıştım ve canım hiç istemiyordu. Fakat bankalar kredi vermeye başlayınca maalesef dürtü geldi. Önceki aç kalmışlıkların intikamını almak istiyordum. Rahatça para harcamak istiyordum. 60 bin ₺ kredi çektim. Ve bu parayı 3 günde mahvettim. Depresyona girdim, kendimi öldürmek istiyordum! Bu gizliliği anca 1 ay saklayabildim. Dayımı aradım ne yapacağımı soruyordum hüngür hüngür ağlayarak. Dayım; “sakin olmamı ve babama söylememizi” önerdi. “Ben söylerim, sen sakin ol” dedi. Telefonu kapattıktan sonra korkudan stresten deliriyordum. Babam aradı sonra eve geçmemi söyledi.

Güzel bir dayak yedim bu yaştan sonra. Babam sert bir adamdır ama gene borçlarımı kapattı ve bir süre sonra aramız düzelmişti. Babam “banka hesaplarını kapat” dedi. Ben kapattım numarası yapıp kapatmadım ve yine aynı şeyleri yapıp kredi çektim. İlk 1 ay mükemmel gidiyordu her şey. Her bastığım geliyor, bu sefer profesyoneldim tecrübeliydim. Sonra ne mi oldu! 1 günde yaptığım hiç bir bahis gelmedi. Şu an ne yapacağımı bilmiyorum. Kendimi yine borca soktum ve utanıyorum kendimden. Karakterimden utanıyorum. Rezil bir insan olduğumun farkındayım. Şu an kredileri kendim ödeyebiliyorum ama ilerde ne olur bilmiyorum.

Bu sefer söylersem ailem perişan olur, yıkılırlar. Beni evlat yerine koymazlar en çok korktuğum bu. Ben nasıl böyle bir insan oldum. Çok mutlu bir insandım. Bu sonu olmayan bir bataklık, lütfen ama lütfen başlamayın! Başladıysanız da zararın neresinden dönerseniz kardır deyip hemen bırakın lütfen! Namaza başlamaya karar verdim. Tek kurtuluş bundan sonra Allah’a sığınıp, yalvarmak. Dua etmek. İnşallah bu sefer aileme belli etmeden ödeyebilirim. Onları bir kez daha yıkamam! Dediğim gibi lütfen oynamayın. Yalvarıyorum hayatınız bitmesin! Sağlıcakla kalın, bana duanızı eksik etmeyin.

Bir Yorum

  1. Bunca hikâye yazdım ve bu konuda ne kadar hassas olduğumu biliyorsunuz. Umarım sende ailene söyleyip bir darbe daha vurup yıkmazsın o zavallı insanları. Borcunu kendin ödemen gerekiyor. Hikayenden anlaşılıyor ki sen bunu da bir döngüye çevirmiş resmen zevklerin için aileni kullanır hale gelmişsin. Umarım son cümlelerini hayata geçirir bir an önce doğru yola girersin. Bak 3 kere denedin demekki sonu hep aynı bok kumarın. Gençsin hala, kumara harcadığın enerji ve parayı sağlığına gelişimine harcasan emin ol bugün tekrar ailen senle gurur duyar. Ama devam edersen bir ailen dahi olmayacak. Çünkü onlarda bir süre sonra senden ümidi keser ve “ne halin varsa gör” derler.
    Buradan bir noktaya da vurgu yapmak istiyorum. Bu bir analizdir aslında. Bir çok hikayenin sonunda “yalvarırım oynamayın, lütfen yapmayın, etmeyin!” gibi cümleler kuranlar aslında içinde bulundukları trajediyi yansıtıyorlar. Bu bir dehşetin ve kurtulmak istemenin haykırışıdır. Bunlar hayal değil, hayal olan yaşamak istediğiniz o haz. Bu insanların haykırışına kulak verin. Hayatınızın içine sıçmayın. Bedava para diye bir şey yok. Millete hayal satıyorlar. Ve o hayalin peşinde bir ömür yok oluyor. Sadece size zararı olsa amenna, evliyseniz evinize, değilseniz ailenize büyük yıkım veriyor. Bu yüzden 10 kere düşünün yaptığınız her hareketi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir