Merhaba, ben Emre (gerçek adım değil). Herkeste olduğu gibi bende daha çocukluk dönemlerinde başladım bu kumar olaylarına. İddia bayilerinden gidip 1 liralık kupon yapardık. Bize oynatmadıklarında ise başkalarına yatırttırırdık. Her neyse, olabildiğince kısa tutacağım yaşadıklarımı. Umarım bu yazı her okuyana bir vesile olur bırakması için. An itibari ile 28 yaşında 5 yıllık evli ve 1 çocuk babasıyım.
Çocukluktan başlayan iddia serüvenim lise ve üniversite yıllarında da devam etti. Her bağımlıda olduğu gibi bende ailemden gelen harçlığı basardım. Öyle 3 TL, 5 TL değil (o zamanın parasına göre) Diyelim ailem bu hafta 200 TL harçlık gönderdi. Ben tek kupon yapıp, 150 lirasını basardım, kalan 50 lirayı da bir hafta sigara parası olsun diye bırakırdım. Tabi ki zamanla oda kalmadı. Üniversite yıllarında uyuşturucu içiyordum. Bir süre sonra hem iddia hem uyuşturucuya para yetiştiremiyordum. Nihayetinde uyuşturucu satmaya da başladım. Para tatlıydı. 200 verip 1200, 1400 kazanıyordum uyuşturucudan.
Tabi bu durum kumara yatırdığım tutarları doğrudan etkilemişti. Daha sonra çok geçmeden uyuşturucu yüzünden paket oldum.(yakalandım) üniversite öğrencisi ve ilk suçum olması ile birlikte bulduğum şu an her yerde rahatça sicil kaydımı çıkarabilmemde baş rol oynayan avukatım. İlk mahkemede denetimli serbestlik aldık. 1 sene boyunca her hafta imzalar vs. tabi okulu da bıraktık. Bu olayları yasadığım için tedavi almadan uyuşturucuyu bıraktım. Tabi iddia hala devam ediyor. Mahkeme oldu bitti. Mükemmel avukatım (dünyaları yedirdiğim) sayesinde beraat kararı verilmiş ve denetimli serbestliğim kalkmıştı. Askerlik zamanı da gelmişti ve askere gittik.
İddaa orda da aynı sürdü. Gelen bütün harçlıkları iddiaya veriyorum. Sattığım telefonum. Aile fertlerinden birini arayıp, “telefonumu yakalattığım için askerlik sonunda vereceklerini” söyledim. Hemen kargoyla yeni bir telefon gönderdiler. Aradan çok zaman geçmedi oda yine iddiaya gitti. (Bu arada askerdeyken hat üstüne alıp bozdurduğum telefonları söylemiyorum.) Çevremde haftalık oynatan vardı yaşadığım yerde. Salı’dan salıcıya bulaştık. O zamanın parasıyla 25 bin lira takmıştım tam 1 haftada.(askerlik bitince de vermedim parayı) neyse askerlik bitti eve geldik ve evlendik.
Evimizi dizdik. Eşimle ikimiz çalışıyoruz ve ikimizde işimize yeni başlamıştık. Yeni evliler bilir ne taksit biter ne eksik. 2 maaş alıyoruz, ben kendi maaşımın hepsini direk siteye atıyorum. Düşüncem hep aynı; “YA HEP YA HİÇ!” tabi ki hüsran. Yeni başladığım işyerindeki arkadaşlarımdan borç alıyordum (maaşımın yattığı günün gecesi borç istiyordum) sağ olsunlar tabi bilmiyorlar bu illete düştüğümü.
Birkaç ay bu böyle tekrarlandı ve çok zorluklar çektim. Faturalar, ev kirası, taksitler. Tek maaş ile bunları yapmaya çalışıyordu eşim. Benim maaşım eve kadar gelmiyordu tabi. Daha sonra eşim hamile kalınca işten çıkardılar. Zaten yeni girmişti. Bütün yük benim üstüme binmişti. Nasıl ödenecekti bu faturalar, kira, taksitler… Kara kara düşünüyordum. Maaş günü geliyordu ve hep aynı yazı… “Maaş ödemeniz hesabına yatırıldı” (bildirimi). “Hesabınızdan para transferi yapılmıştır!”(bildirimi). Sonuç olarak 3 ay idare edebildim. Al gülüm ver gülüm derken ailemle birlikte yasamaya başladık.
Çocuğum doğdu. Çocuğuma takılan küçük altınlar paralar (en az 50 60 küçük altın), bunlar bittikten sonra eşime ailem tarafından takılan 5 tane kalın bilezik, altın kelepçeler. Hep aynı hikaye hep aynı son. “Hayatım 1 tane ver, yerine koyacağım” deyip alıyorum, gidiyor. Sonra dönüp bir tane daha bilezik istiyorum. Kazandığımda 2 bileziği alıp geri getiriyorum. Tabi ki kumarda hazin son hep belli olduğu için çekirge 1 sıçrar, 2 sıçrar sonunda mutlaka aynı sonuca toslar. Bende de aynı oldu. Bu sistem hep kazandırsa ayakta duracak parası olabilir miydi zaten!
Neyse en son eşimin kalın kelepçesi kalmıştı kolunda. Gözüm ondaydı. Kafamda hep aynı şey! “YA HEP YA HİÇ!” Onu da aldım ve oda gitti maalesef. Durmak bilmiyorum. Annemin mobil bankacılığına girip kredi kartı çıkarmalarım, babamın mobil bankacılığa girip kredi kartı çıkartmalar. Mobil bankacılıktan çekilen krediler. Bunları tahmin etmek zor değil sanırım. Her bağımlının yapabileceği şeyler. Ben ki “kumarı hayatta yüksek miktarlarla oynamam!” diyen adamdım, sonuç bu oldu. Evlendikten sonra düzenli olarak çalıştığım 3.seneme girdim 2,5 sene boyunca maaşımdan icra borçları kesildi. Sonunda biraz nefes alacağım derken. Yine bir dürtü. Eşimin adına 50 bin lira kredi çekip oynadım. Kafamda hep aynı ses! “Bugüne kadar dünyaları aldın artık ver!” “YA HEP YA HİÇ”
Sonuç tabi ki belli. Yine hüsran! ailemle birlikte yaşadığımız için annemin ve babamın bu olaylardan haberi olmuyordu. Yalan söyleyerek gizliyorduk onlardan. eşim daha fazla dayanamayıp her şeyi babama anlattı. sonucunu yazmaya parmaklarım gitmiyor.. Şu an 75k an itibari ile güncel borcum var. Kendim her bağımlı gibi çok bırakmayı denedim ama olmadı dün Yeşilay’ı arayarak kumar bağımlılığım olduğunu söyledim ve 1 Haziran için randevu aldım. Yarın ilk görüşmeme gideceğim. Son olarak bu kanal vasıtasıyla söylemek istediğim mesajlarım şunlardır;
“Ben asla bağımlısı değilim. O kadar yüksek oynamam!” demeyin. Oynarsın. Kur-an üzerine yemin ettim oynamam diye ama oynadım. Sende oynayacaksın. İstediğin kadar yalvar, tövbe et. Her kaybettiğinde bunu yapıyorsun. Kazanırken bunlar aklına gelmiyor. Bunu bırakamayacaksın destek almadan. Bu zor değil, imkânsız bir şey. Bırakamazsın! Ara verirsin oda paran bittiği için. Çevremde 5 liralık kupon yapanlar var. Aynı cümleleri onlara da söylüyorum. “Ben hayatta o kadar yüksek oynamam!” diyor hepsi. Oynayacaksın. Para bulamadığın zaman gerekiyorsa çalacaksın. Son olarak bu bir hastalık ve bunun da bir doktoru var. Bu ayıp bir şey değil. Gidin ve en ama en yakın zamanda tedavi olun.
Hikayeyi okurken sinir kat sayılarım arttı resmen, iddiayı bırakışımın senesini doldurdum. Paramda var toparlamaya başladım “paran olmadığı için oynamıyorsun” diye bir tabir kullanmışsın iradeyle alakalı bişey tamamen seni ruh ve sinir hastalıklarına kapatmaları lazım dostum bir an önce Allah sen ve çevrendeki insanların yardımcısı olsun.
Aynen çok haklısın biz bırakalı çok oldu ne alaka parayla.
Emre merhaba,
Seni çok tanımıyorum sadece şurada satıra döktüğün haline yorum yapmak istiyorum. Bana göre sen bu hayatı çok kolay yaşamak isteyen, karşılığında hiçbir şey yapmayan, emek yoksunu, bencil ve para için birçok şeyi göze alacak (Ki almışsın!) bir kişiliğin var. Bu kişiliğin verdiği yükle zaten hikayenin sonunda yazdıklarını yazmış, sanki insanlardan öç alırcasına bir anlatımın içine girmişsin. O son kısımlarda Israrla “OYNAYACAKSIN!” lafın bana yardımdan çok gene bencillikten kaynaklı bir sitem gibi geldi.
Öncelikli olarak, nasıl bir kafayla o altınları eşinden aldın bunu çok merak ediyorum ve eşin bu altınların kumara gideceğini bile bile sana mı veriyordu? Sonrasında eşini işten çıkarıyorlar, zavallı kadın bide hamile çocuğunu doğuracak senin telaşın “yük bana girdi” Eee bir zahmet birader, evin erkeği sen değil misin?
Tek bir sözünü haklı buluyor ve destekliyorum. “Evet kumar bir hastalık ve tedavi olunması gerekiyor.” Yalnız bütün kumar bağımlıları senin gibi patolojik seviyelerde kumarı düşünmüyorlar. bunu da bilmeni isterim. Kendin patolojik bencil bir kumar bağımlısısın diye herkesi aynı kefeye koymanı uygun görmüyorum!
Bırakırsınız, kafana silah dayamıyorlar ki bırakamayacaksın. Sen sadece kafanda o başlığındaki gibi “ya hep ya hiç” tatlı mesajının arkasında hareket ettiğin için bırakamıyorsun. Halbuki olduğu zamanlarda eski aklına gelmediğini de kendin belirtiyorsun! Yani sen bunu tercih ediyorsun dostum. Bırakmaktan korkuyorsun ki senin gibi bir kişiliğin, para kazanmak için mücadele vereceğine pek inanasım gelmiyor. Bu yüzden hep kolaya kaçış arıyorsun ve kumar en temiz heyecanı ve istediğin hayali sana en güzel satan sistem.
Kusura bakma güzel kardeşim, tedaviye bile inanıp doktor yerine Yedam’ı arayarak bu işin sadece oluruna bakıyorsun! Sen gerçekten öncelikle azmini ve karakterini değiştir. Öyle kolay para kazanarak, çalarak, uyuşturucu satarak, milletin ve geçtim milleti kendi eşinin üzerinden sermaye yapıp keyfini süreceksen senden çok bir gelişme olmaz diye tahmin ediyorum ve umuyorum düzelirsin ama mücadele zor bir şey ve hayatın gerçeğinde böyle tatlı rüyalar yok güzel kardeşim. Allah yardımcın olsun!