Sıradaki Hikayeler

Rüyadan Uyanın, Gerçeklerle Yüzleşin!

Yazar Hakkında

  • İsim: Anonim
  • Yaş: 24
  • Şehir/Ülke: Ankara / Türkiye
  • Meslek: Teknik Çalışan
  • Kaybedilen Miktar: 900.000 ₺
  • Kaybedilen Zaman: 5 – 7 Yıl
  • Kumar Borcunun Kaynağı: Maaşlarım, Kredi Kartları, Krediler
  • An İtibariyle Kalan Borç: 650.000 ₺

Yeni bir hayata merhaba. Yeni bir hikayenin başlangıcı diyelim. Allah’ım, herkesi bu rüyadan uyandırsın ve uyandırdığında geriye dönemeyecek yanlışlarla karşılaştırmasın. Öncelikle… Oynayıp oynayıp bu siteye gelip kendimi çok kez kandırdım. “Benden kötüler de varmış.” tribine girdim. Kaybedip kaybedip geldim buraya. İnşallah bu, gülüp geçeceğim hikayelerimden birisi olur.

Üniversite yıllarında başladım. İddaa’yı önceleri oynadım ama fazla bir şey anlamazdım. Ünide gruplar olurdu. Bir gün, iddaa oynadığım dönemlerde, aynı maçlara farklı oranla para kazanan bir arkadaşla tanışana kadar… “Bu nasıl olur?” dedim. Üyelik falan derken bir siteden başladık.

Niyetim yüksek oranlardan fazla para çıkarıp harçlık yapmaktı. Ta ki sitedeki dönen çarklı şeyi görene kadar… Rulet belasıyla girdik dönülmez bir girdaba. Para yetmez oldu. Üniversite okurken fazla parasal desteğim olmadığı için geceleri dinlenme tesisine gidip para kazandım, ama parayı yine sitede yedim. O zamanlar insan anlamıyor; gözü kapanıyor. Yerine göre aç geziyordum.

Gece çalışamadığım için kaldığım yurdun yanında bir kafeye girdim. Günlüğüm 75 TL idi. Ben ise “ruletten yarım saatte 1000 TL yapıyorum” diyordum. “Bu işi kaptım, tamam ya!” dedim. Üniversite pandemiden dolayı kapandı. Evde eğitime devam ettim. Devam ederken abimin iş yerinde işe başladım. İş süresince aklıma oyunlar gelmiyordu. Bu süreçte lisede staj yaptığım yere iş başvurusu yapmıştım ve kabul edildim. Okulla bağımı kopardım.

Aldığım maaş piyasaya ve yaşıma göre iyiydi. Anne ve babam vefat ettiğinden, paramın hesabını benden başka yapan yoktu. Aldığım maaşlardan önce bir kısmını, sonra da tamamını bir günde slotlarda batırmaya başladım. Al ver derken… ta ki kredi kartımda limit kalmayıp kredi çektiğim sahneyle baş başa kalana kadar…

“Ben ne yaptım?” dedim. Şansıma, yüzde 20 asgarisi olan kart, yüzde 40 oldu. Patlak verdim. Abime durumu anlattım. Allah’ım ondan binlerce kez razı olsun. İşi gücü rast gitsin. “Oğlum, dert etme, olur, hallederiz.” dedi. Adam yerine koydu. Borcumu kapattı. Üzerimden kalkan o yükü anlatamam. Yeniden doğmuş gibi oldum.

Ta ki prim alana kadar… Hiçbir sebep, neden, amaç yokken, bir anda dürtülerle siteye attım parayı. Niyetim zengin olmak değil, o parayı yemek de değildi. Dürtü! Yatan 7 bin TL… Yemin ederim, oldumu size 1 milyon TL’nin üstünde bir miktar!

Dedim ki: “Ben nirvana’yı gördüm. Tamam.” Ama o süreçte 2 gece uyumadım. Lavaboya giderken bile oyuna devam ediyordum. Bir süre paraya elimi sürmedim. Korktum. Ta ki üniversiteden, aynı zamanda semtten bir arkadaşımla denk düşüp durumu anlatana kadar… O da bu bağımlılık sürecine düşmüştü. “Parayı çek, hiçbir şey olmaz. Ben çekiyorum.” dedi. “Sen de çek.” dedi.

İlk başta bir miktar çektim. Bir daha, bir daha derken site dedi ki: “Sen artık bu şekilde bu miktarlarla çekim yapamazsın.” Limit koydu. Belki de bu durum kimsenin başına gelmedi. Site biraz eskiydi. Siteden çektiğim para beni o kadar nefsime yenik düşürdü ki… Yedim, içtim, gezdim. “Bu olmayacak.” dedim. Sitedeki paradan biraz kenara ayırıp sıfırladım. Konuyu kendimce kapattım. “Yeter.” dedim.

Ta ki o “parayı çek” diyen arkadaşım beni arayana kadar. Parasal yönden çok sıkıntılı bir duruma düşüp benden borç istedi. Bendeki parayı bildiği için “yok” diyemedim. Şart koştum: “Borç yazarım.” Verdiğim parayı ne yapacağını bildiğim için “Gel, beraber oynayalım.” dedim. Oturduk. Arkadaşa iyilik yapacağım ya… Ben iyi biliyorum ya… Kazanıyorum ya…

Siteye attık, para uçtu. “Dur,” dedim, “kenarda olan parayla devam edelim.” Aldık, benim gözler kapandı. Para bitti. Kredi kartı, krediler falan derken karşımda şu yazı: “LÜTFEN MÜŞTERİ HİZMETLERİ İLE İLETİŞİME GEÇİNİZ.”

“Ben ne yaptım?” dedim. Uyandım. Ve yine o sahne… Abime durumu anlattım. “Oğlum, sen ne yaptın?” dedi. “Hani yapmayacaktın?” Ve o ağır konuşmayla yüz yüze geldim. “Bu son olsun. Bir daha olursa beni, bizi unut!” Yıkıldım. Yerin dibine girdim. “Bu durumdan artık kurtul!” dedim. Ve o ödemem, 1.5 seneme bedel oldu. Bu sefer tamam dedim. Askere gidip geldim. Ve AYNI SAHNE ile karşı karşıyayım şimdi…Kredi, esnek hesap, krediler…

Miktarın önemi yok. Beni öldüremeyecek, biliyorum. Ama YORULDUM. Aynı şeyleri yaşamaktan, yaşatmaktan. Kendime, insanlara verdiğim sözler beni bitiriyor, öldürüyor. Deliler gibiyim. “Niye?” diyorum. “Neden?” Belki de bu borçları şimdi 2 senede ancak ödeyeceğim. Gençliğim gitti. Normal insanlar gibi olmak istiyorum.

Her şey 5-10 TL’yi 100-200 yapmakla başladı. Helal ve haram ilişkisinden tamamen koptum. Allah’ım kimseyi uzak etmesin. Kazandığım paraların kuruşunun faydasını görmedim. Cebime girenler geri gitti.
Aksine olmayan, bana ait olmayan paraları kaybettim. Arkadaşlarım hayallerini gerçekleştirirken, insanlar hayattan zevk alırken, mutlu iken, ben bir girdabın içinde mahvoldum.

Okuyan arkadaşım, abim, dostum… Yapma! Etme! Olan bana oldu. Sana da olacak. Akıl vermek gibi olmasın ama giden gitti kafasındayım artık. Para değil mi? Ödenir. Benim akıllanma bedelim bu olsun diyorum. Ders alın diyemem. Görün! Uyanın!

Psikolojim bozuldu. Sebebi paramın olmaması değil, Boş yere yeniden yapılan borçlar. Gidecek olan zamanım, gençliğim, sözlerim. Ama akıllandım ve kabullendim. 2 sene sonra tekrar bu yazımın altına gelip yorum yapacağım. “Lan neler yaşamışım!” diyeceğim. Söz veriyorum kendime. (Bugün benim doğum günüm.) Yeniden doğdum. Hayat devam ediyor…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir