Adım Emre. 25 yaşındayım ve Ankara’da yaşıyorum. 12 yaşımdan, 19 yaşıma kadar futbol oynamış, sigara, alkol gibi hiçbir kötü alışkanlığı olmayan esnaf bir ailenin ilk çocuğuyum. Askere gitmeden önce maddiyatın içinde yokluk yaşayan birisiydim. Bunun da en büyük sebebi babamın gereksiz tutumuydu. İlk bahsimi bayiden oynadım. Karşıyaka futbol takımı seçmelerine gidebilmek için.
6 liraya 780 TL kazanmıştım. Hayatımın en mutlu günüydü ama aslında bir felaketin başlangıcıydı. 20 yaşımda aile zoruyla askere gitmek zorunda kaldım. Canlı bahise ne yazık ki askerde başladım. Askerde olduğum için 50, 100 lirayla bahis yapıyordum. Öyle böyle derken Askerliğimi 2018’de sağ salim bitirip Ziraat bankasına 7 bin lira borç yaparak Ankara’ya geri döndüm.
Artık bayiden oynama işini komple bırakmış, sürekli canlı bahise para yatırıyordum. Sigaraya, alkole ve ara sıra uyuşturucu kullanmaya başlamıştım. Artık kendimi o kadar kaybetmiştim ki hiç tanımadığım insanlardan borç alıp kumar oynuyordum. Ve bir haftada 30 bin lira kaybedince bunu aileme söylemek zorunda kaldım. Ailemin tepkisi büyük oldu ama borcumu kapattılar.
Aynı hatayı 1 ay sonra tekrar yaptım. 25 bin lira borcum olmuştu ve yine aileme söyledim. Yine kapattılar. Tabi bundan sonrası gittikçe daha kötü oldu. Hiç borcum olmadığı halde bu laneti oynamak istiyordum. Bana her şeyden iyi geliyordu. Tüm gün elimde telefon odadan çıkmıyordum. Kumarın artık esiri olmuştum.
Faizli para almalar sürekli benim olmayan parayı kumarda kaybetmeler derken bir gün kendimi AMATEM’de buldum. 3 hafta tedavi gördükten sonra tekrar oynadım bir boka yaramadığını gördüm. Ve artık borç yapmaya o kadar alışmıştım ki, kimden istesem sürekli veriyorlardı. Artık kendimi kaybetmiştim. Anksiyete bozukluğu, panik atak hastası olmuştum. Kimseyle görüşmüyor, tamamen boşluğa düşmüş, başarısız intihar girişimlerinde bulunmuş birine dönmüştüm.
Ve artık beynim bana bu illetten kurtuluş olmadığını, daha fazla kimseyi üzmeden bu dünyadan gitmemi sürekli söylüyordu. Bugüne kadar kendimi öldürmediysem ölümümün bu illetten olmasını kendime yediremediğim içindi. Nihayetinde benim şu an 120 bin lira borcum ve dağılmış bir ailem var. Siz arkadaşlara tavsiyem, şunun üstüne ısrarla basmak istiyorum. Eğer babanızla ya da annenizle oturup iki bardak cay içebiliyorsanız, derdinizi onlara anlatabiliyorsanız, bu illetten kurtulmanız o kadar kolay olacaktır.
Ben babamla annemle en son ne zaman yemek yediğimi veya çay içtiğimi hatırlamıyorum. Babamın gözünde hep adi şerefsiz birisi oldum. Oysa tek istediğim futbol oynamaktı. Kumarın tıpta tedavisi yok. Antideprasan hapları, boktan psikologlar hiçbiri çözüm değil. Biliyorum borcunuz çok ve telefonunuz susmuyor. Aileniz artık size güvenmiyor, çok iyi biliyorum şu an içinde bulunduğunuz durumu.
Bizler aslında çok iyi insanlarız. Biz bu sınavı atlattığımızda bizleri çok güzel günler bekliyor. Sizden tek ricam bu illet yüzünden kendinize zarar vermeyin. Eğer hala aile olabilenler varsa lütfen babasıyla, annesiyle konuşsun. Bu pislikten kurtulmanızda en büyük rolü oynayan aile desteği. İnanıyorum güzel günler bizleri bekliyor. Saygılarımla.
Kardesim abim bende aynı durumdayım bende hikaye mi paylaştım yaş 22 bende çok şey yaşadım aile 3 kere destel oldu son hatamda artık ellerinden bişiy gelmedi bende esnafım aile mesleği artık düşünmemeye anlık yaşamaya karar verdim sadece tek hedefim el borcunu bitirmek ve kredi kartları nı kredileri bitirmek sonra kendime önem vermem. Onun dısında bir hayalim hedefim yok aile burada bitmiş durumda ama biz en çok kendimize ettik rabbim günahlarımızı affetsin bu ramazan ayında herşeyin hayırlısı diyelim
Sitede kredi reklamları olması hiç hoş değil. Siteye olan bakış açımı sorgulattı bana. Saygılarımı sunuyorum.
Ali merhaba, sitede düzenlenen Google reklamlarına benim çok müdahalem yok. İlgi ve alanlarınıza göre Google reklam çıkarıyor karşınıza. Üzgünüm gerçekten benlik bir olay değil!
Emre merhaba,
Normalde kısa hikayeleri paylaşmıyorum artık ama hikayendeki anlatış tarzının etkileyici olması beni hikayeni paylaşmaya zorladı. Evet ailemizden göremediğimiz sevgiyi dışarda aramaya çalışmak. Ve dışarıdaki etkenlerin sözde yaşadığımız hayatın anlamsızlığını kapattığına inandığımız o dopamin köleliği, yıllar sonra aslında ne güzel bir hayatımız vardı da kendi elimle içine sıçtım! Dedirtiyor maalesef.
O ilk kuponun, miktarı önemli değil ama mislisi çok önemli! Neredeyse 100 katından fazla kazanmış ve kendince derinden hesaplar yapmayı öğrenmişsin! Para dünyanın en büyük motivasyonudur buna emin olabilirsin. Şu an bir çoğu için dini gereksinimlerden bile daha cazip. Çünkü somuttur ve anında her şeye çözüm üretir. Ayrıca karşılığında hiç bitmeyen dopamin de seni sürekli mutlu mesut kılar.
Düşünsene dert yok tasa yok. Ne istesen oluyor ve ne istesen anında temin ediliyor. Bir anlık kararınla kahvaltını Paris’te, akşam yemeğini Londra’da yapabiliyorsun. En son çıkan arabayı anında kapıya çekebiliyorsun keza bu diğer her şey için geçerli. En güzel hatunlarla takılıyorsun, en lüks ortamlarda uyuşturucu alkol ve kumarla mutluluk dopamini saçıyorsun yerlere. Nirvanadasın!
Peki hiç düşündün mü nereye kadar! Maneviyatı geç, onu pek düşünen yok bugünün dünyasında ama bu atmosfere bu bünyenin dayanacağının garantisini vere bilir misin? O kafa kıyakken çıktığın sürat yolculuğunda kaza yapıp 2 bacağını kaybettiğinde, altından bokunu temizlediklerinde de aynı hissiyatı yaşaya bilecek misin?
Onu da geç var sayalım sağlıklı kalmayı başardın! Peki içinde bulunduğun bu sosyal yalnızlığı, aile sıcaklığını nasıl gidereceksin? Parayla sadece sahte insanlar etrafında olacak ve mutlu olmak için sürekli zararlı yollara başvuracaksın. Buda seni çok idare etmez dostum. Zararlı yollara başvurmak her zengin böyle yapıyor anlamına gelmez. Parayı bir anda kazandığında beyin kimyan değiştiği için sen parayı sabırla emekle kazanmış ve zengin olmuş biri gibi istesen de hareket edemezsin!
Demek istediğim senin de dediğin gibi bu sınavı verdikten sonra hayatının kıymetini daha iyi anlayacaksın ve herkes anlayacaktır ama önemli olan bu sınavı vermek! Sınavı çalışarak değil kopya çekerek vermeye kalkarsa ömrünün sonuna kadar bu girdabın içinde kavrulur gidersin! Yaşamak istediğin o hayatı milyon kez yaşayacak paraları, seni inek gibi sağıp, yaşlanınca mezbahaneye kesime verenleri besleyip onlara yaşatacaksın bu hayatı! Seçim senin. Allah’a emanetsin!