Başarabiliriz!

Yazar Hakkında

  • İsim: Cemal
  • Yaş: 36
  • Nereden: İzmir / Türkiye
  • Meslek: Esnaf
  • Kaybedilen Miktar: 200.000 Lira
  • Kaybedilen Zaman: 10+ Yıl
  • Tek Cümlelik Kumar Özetin: Sakın ama Sakın!

Herkese merhaba ve geçmiş olsun diyorum tüm içtenliğimle. Eğer buradaysak ve bunları okuyorsak bir şeyleri değiştirmek istediğimiz belli veya en azından çabalıyoruz demektir. Hemen hemen tüm hikayeleri okudum ve biraz daha farklı konulara değinmek istedim. Ben bu illet ile üniversitede tanıştım yaklaşık 15 sene önce. Fakat genelde o oynamaktan bile saymadığımız, arada bir 1-2 TL’lik kuponlar yapma, sürekli maç takip etme falan yok tabı. Hatta bazen unuttuğum bile oluyordu.

Üniversite bitti ve güzel bir meslek edindim. 3 – 4 senede 4 – 5 ev ve birde araba aldım. Hayat harika derken bundan 7 sene önce çok yakın bir arkadaşım kumar sebebiyle batma noktasına geldi ve ona çok ciddi boyutlarda maddi bir yardım yaptım. Bu miktar kendimi de maddi anlamda çok sıkıştırdı. Bu arada yine ben de iddia oynuyordum ama eskisi gibi değil daha yüksek meblağlarla oynamaya başladım.

Bir alıyorum, bir veriyorum ama kendimi altından kalkamayacağım durumlara sokmadan. Ki bu durum yakın bir zamana kadar yine böyleydi. Son zamanlarda yaptığım yardımın da etkisiyle sürekli hesapların ekside olması sebebiyle her gün iddia oynar oldum. Oynadığım rakamlar, 3000 TL, 5000 TL, hatta 10.000 TL gibi ciddi rakamlardaydı. Amaç eksiyi telafi etmek ve havadan para kazanıp bir krediyi ödeyebilmekti.

Ve maalesef arkadaşlar en büyük yaptığımız hata sürekli kaybedip sürekli bu durumu içimizde normalleştirme çabası. Normal bir durum olmadığını kabul etmememiz. “Kazanırsam sorun yok ya!” dememiz. Gecenin bir vakti, “şu maçtan 2000 – 3000 TL kazansam hibeden fena olmaz!” dememiz. Alsan ne olacak? Bunun cevabını hepimiz biliyoruz ama neden oynuyoruz?

Alsak ne oluyor? Söyleyeyim ard arda 10 gün boyunca 3000 TL alsan 30 bin yapar. Evet ama 11. Gün -40 bin olarak dönüyor bize. Bu döngünün artıda olma ihtimali yok. Hangi yolu denersek deneyelim yok. Artıda olmasının da bir önemi yok zaten ki artı da olanın da onu realize edecek tavrı yok. Yani ucunun nerede duracağını bilmediğin bir yol.

Ve bana göre farklı noktalardan bir tanesi ki kimse değinmemiş ama bunun büyük bir çoğunlukta böyle olduğunu düşünüyorum; “belli bir eşiğin üstünde alkol almak.” Bu alkol var ya bizi öyle bir uyarıyor ki belli bir eşikten sonra o el telefona gidiyor ve kendini NBA maçında üst beklerken buluyorsun. Halbuki kendine söz vermiştin “oynamayacağım” diye ve başarmıştın da uzunca bir süre. Keyfin yerine gelmişti, paran cebinde kalmıştı.

İddia oynamadan izlediğin herhangi bir maçtan keyif almaya bile başlamıştın. Ama o 5 duble rakıyı içtin ve hooop! dürtü geldi. Sonuç: “Yine başa sardın!” Bende hep böyle oldu. O yüzden sizde de böyle ise alkolü bırakın diyemem ama o eşiği aşmamaya çalışın. İkinci olarak kayıtlı kupon yapıp kendini test etmek;

Kaç kere yaptım bilmiyorum ama yüzde 90’ı gelmiştir. O kadar lanet bir durum ki seni içine çekmek için elinden geleni yapıyor. 20 kupona para yatırır totalde zarara girersin. “Ya oynamayacağım ama bir tane kayıtlı kupon yapayım. Bakalım oynasam ne olacakmış?” dersin. İşte o kupon gelir. Sinirlenirsin tekrar oynarsın, gelmez. Hoş gelse ne olacak? Maksimum 10 gün sonra geri vereceksin. Ben bunların hepsini doruklarda yaşadım ve burada yazanların hepsini çok iyi anlıyorum o yüzden.

Üçüncü olarakta yasal sitelerden çok yüksek miktarlarla oynayan kişileri takip etmek ve onlar ne oynarsa oynasın bildirim gelmesi. İnanın ki hiçbirisi karda değil arkadaşlar. Bu takip ile sadece kendimizi kumarın içinde gol veya sayı beklerken buluyoruz başka bir şey değil. “Ya adama bak 160.5 üste 100 bin TL atmış hadi ben de deneyeyim” diyor kaybediyoruz. Kazandığımız da oluyor ama sonrası malum. Takip etmeyelim.

Kaybedilen paraları tekrar kumar ile telafi etmenin imkanı, bırakın yüzde 1’i, 10.000’de 1 bile değil. Aksine kocaman bir sıfır. En kötüsü de o kaybettikten sonraki pişmanlık hissi. Kendime defalarca söz vermelerim, kendine hakaretler, boş boş tavana bakıp sigara içmeler ve daha neler neler. Tüm bu döngülerden sürekli geçerek totalde 200 bin TL civarı para kaybettim ama şu sıralar gerçekten mücadeleyi kazanacağım gibi hissediyorum. Belirttiğim 3 önemli noktayı düşünün ve yapmayın biraz aşama kaydettiğinizi hissedeceksiniz.

Peki o boşluğa ne koyacağız ? Ben sporu koydum gayet güzel gidiyor inşallah devam edeceğim bu şekilde. Arkadaşlar emin olun ki kısa vadede kazandığınızı uzun vadede kat kat geri verirsiniz psikolojiniz bozulur, hiçbir şeye konsantre olamazsınız, kendinizden nefret edersiniz, uyuyamazsınız hepsini yaşadık biliyoruz değil mi? Yaşanan kayıpları hazmedip önümüze bakalım bence. Başarabiliriz!

2 Yorumlar

  1. NEDEN BAŞKASININ KUJAR BORCUNU ÜSLENDİN DOSTUM ONA İYİLİKMİ ETTIN SENCE SENIN HABERİN OLMAYABİLİR AMA İNAN O BORCUNUN 2 KATI SUAN KUMAR BORCU OLMUŞTUR ARKADAŞININ BU İŞİN BORCUN ZORLUĞUNU ÇİLESİNİ ÇEKMEDEN YARI AÇ YARI TOK GEZMEDEN BU İLETTEN KURTULAMAZSSIN.

  2. Cemal Merhaba,

    Aslında bahsettiğin noktalara çok değindim ama bahsettiklerin gerçekten önemli ve tamamen mantıksal kurallarla hareket ediliyor. Evet normal şartlarda herkes bir bültenin hafta sonunda belki 300 tane maçın içinden sadece 1 tanesini ve o maçında 0,5 üstü nü bularak “günlük 50 lira kazanırım” diyor!
    Teorik olarak gelmeme ihtimal çok düşük olan bu sistem güzelde, bunun işlemesi böyle oluyor mu? Bunu icat eden uyanık neden duygulardan bahsetmiyor? Kumar bir duygu kontrolü sorundur. Zaten kişi kendini zapt edebilse bir spin de aldığı 100 lira bile güzel para değil midir? Sizce çekmez mi? Kumar beyne hükmeder, senin çıkamama sebebin bu! Dopamin ister ve o istediği seviyedeki dopaminin bu lanet düzenekte, maçı beklerken, gol beklerken, son saniyelerindeki heyecanlı bekleyişte yaşadığın o bütün hisler, işte dopamin bunu yapıyor. Bu duygularla tanışıldıktan sonra da anne babanla oturup içtiğin çaydan veya muhabbetlerinden zevk almıyorsun.
    Ben alkol kısmını da çok yaşadım ki alkol kullandıktan sonra alkolün eline geçirdiği karar verme mekanizması tamamen beynin eline geçer ve sen daha oyunun içindeyken bile çıkacağını bilirsin ama günün sonunda sıfır gördükten sonra ve o sitede alacağın bonus falanda varsa o hakkını da kullandıktan sonra mekanizmayı sana teslim eder. Beyin için operasyon bitmiştir. Bitmesindeki sebep ise senin para bulma ihtimalinin olmayışıdır. O operasyonun bitmesinin en büyük sebebi de daha kumara başlamadan bile o paranın son paran olduğunu beyninin bilmesidir. Yoksa içki de aynı hazla aynı mekanizmaya hizmet eder. İçtikçe miktarı arttırır yaşadığınız hazzın yükselmesini beklersiniz. Bunu sen yapmıyorsun işte beynin ele geçiriyor ve gözlerine bir perde iniyor.
    İnsanlar bunu anladıklarında ciddi anlamda bütün bağımlılıklardan kurtulabiliyorlar. Kitabımda bütün bu illüzyona sürecinden bahsettim. Kendim bu duyguları keşfederek sigarayı bile acı çekmeden bıraktım. 4 yıldır hiç izne gitmeden yaklaşık günde 14 – 16 saat bir mücadele uğruna çalıştım ve hala devam ediyorum. Bunu ben yapabildiysem inanın herkes yapar. Evet Cemal kardeşim haklısın. BAŞARABİLİRİZ!
    Ben başardım, sizde hayatını çok geçmeden kendi kontrolünüze geçirin yoksa cidden yaşamanın dopaminden başka hiçbir anlamı kalmaz ve buna da yaşamak denmez! Dopaminin ve sizi ele geçiren beyninizin kölesi olmayın! Gözünüze inen illüzyon perdesini kaldırın ve gerçek hayata odaklanın. Korkmayın! zevk verdiğini sandığınız şeyler aslında hayatınızın sonun getirdiğini anladığınızda eski kişiliğinize geri döneceksiniz.
    E-kitap linki: https://www.idefix.com/ekitap/kumar-pismanlktr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir