Öncelikle herkese merhabalar. Ben Tunceli’de ikamet eden, 26 yaşında biriyim. Kumarın her türlüsünü oynayan biri değilim, sadece iddaa bağımlısı bir insanım. İddaa ile 16 yaşında tanıştım. Henüz 16 yaşlarında lise çıkışı İddaa bayisine giderdik arkadaşlarla. Ailemin vermiş olduğu okul harçlıkları ile kupon yapardım. Lise dönemlerinde küçük meblağlar ile yaptığım o kuponlar inanılmaz haz veriyordu bana.
O dönemler tek kupona 5 maç yazardım, 6 maç yazardım ve çoğunlukla gelirdi, başarılı olurdum. Bu böyle lise hayatım bitene kadar devam etti. Lise bittikten sonra üniversite sınavına hazırlandım, üniversite kazandım farklı bir ilde. Artık iddaa oynamama kararı aldım. Eğitimime önem vereceğim, kumar oynamayacağım diye şartladım kendimi.
Üniversite kazandığım şehre gittim. Ev arkadaşlarım sürekli iddaa muhabbeti yapardı. Bende onlara tahminlerimi söylerdim. Sonrasında bir gün ev arkadaşım bana “sen bu işi biliyorsun, neden kendinde oynamıyorsun?” dedi. O zaman ki cahil aklımla aslında doğru söylüyor, ben iddaa oynasam güzel para kazanırım diye düşündüm ve yeniden bu iddaa denilen illete başladım.
Okuldan eve geldikten sonra bilgisayarı açardım, kalem ve kağıdı önüme koyardım analiz yapardım o dönem. Takip ettiğim ligleri, takip ettiğim takımları analiz eder sonrasında kupon yapardım. Ne oynasam geliyordu, ben bu işin piriyim demeye başladım insanlara o dönem. Hatta okulu bırakmayı, iddaa üzerinden para kazanmayı bile düşündüm.
Bir sabah babam her zaman ki gibi para göndermişti harçlığım yoktu. O parayla kupon yapmıştım. Sonrasında son saniyede atılan golle kupon yatmıştı. Hırs yapmıştım ve amcamdan para istemiştim. Kitap alacağımı, paraya ihtiyacım olduğunu söylemiştim. Amcamın gönderdiği parayla yaptığım kuponda yatmıştı. Sonrasında hemen dayımı arayıp bu defada dayımdan bir yalanla para istemiştim. Dayımın gönderdiği parayı da kaybetmiştim.
Ev arkadaşlarım bana “sen ne yapıyorsun, iyi değilsin sen” diyerek tepki gösterdiler o gün. Ama kaybettikçe öfkeleniyordum. “Bu kadar parayı nasıl kaybettim, hepsini geri alıcam” fazlasıyla diyordum bende. Tabi cebimde param yoktu, ailemden ve akrabalarımdan da isteyemezdim. Üniversite kazandığım zaman babamın derslerimde kullanmam için bana taksitle aldığı bilgisayarımı satmaya karar verdim. Hemen giyinip dışarı çıktım, bir bit pazarına gittim. Orada ikinci el ürün alım satım işi yapan bir yere girip bilgisayarımı sattım.
Sattığım bilgisayar parasını alıp hemen eve geldim, gece NBA maçlarına oynamak için siteye parayı yatırdım. Maalesef ki o parayı da kaybettim. Sattığım bilgisayar parası da gitti o gece. Sonra sabahında okula gitmedim, gün boyu hiçbir şey yemedim. Çok sıkıntıya girdim, üst üste sigara yaktım. Kara kara düşündüm o gün. “Şimdi ne olacak, ben ne yaptım? ne yapacağım?” diye düşünmeye başladım.
Ev arkadaşlarım bana çok destek oldular o dönem. “Ne biz oynayalım, nede sen oyna artık kumarı” dediler. Toplu halde ortak bir kararla bırakma kararı aldık fakat ben sözümde duramadım. 3-4 gün sonra bir akrabamdan para isteyip yeniden kupon yaptım. O kadar çok kaybetmiştim ki, artık 1/2 2/1 gibi yüksek bahis seçenekleri ile kupon yapıyordum. Ancak bu şekilde kaybettiklerimi kurtarabilirdim. Tabi ki yine olmadı, akrabamdan aldığım parayı da kaybettim.
Üniversite hayatım boyunca hep çeşitli yalanlar söyledim. Artık insanlara yalan söyleyen, insanları kandıran birine dönüştüm. Bu şekilde yalanlarla dolu bir üniversite hayatım oldu, zor olsa da mezun oldum okuldan. Evime döndüm, memleketime geldim ve işe başladım. Aldığım maaştan sigara paramı ayırıyordum. Kalan bütün parayla yeniden kuponlar yapıyordum. Çeşitli sistemler denedim. İnternetten araştırmalar yaptım. İlk yarı gol bulma, kg var bulma gibi videolar izledim internetten başarılı olamadım. Kendi analizimi yaptım, başarılı olamadım. Alt oynadığım maçlar ilk yarıdan üst oluyordu. Taraf bahsi aldığım takım mağlup oluyordu. 1.10, 1.20 oranlar bile gelmiyordu çoğu zaman.
Babam emekli olduktan sonra krediyle bana ev aldı birkaç sene önce. Evlendiğin zaman kiralarda rezil olma, kendine ait evin olsun dedi. Sıfır 2+1 daire aldık. Evi benim üzerime yaptık. Tabi ben hala iddaa oynamaya devam ediyorum. Daha doğrusu kaybetmeye devam ediyordum. Bir akşam oturdum, düşünmeye başladım. “Şimdiye kadar ne kadar kaybettim, kaybettiklerimi nasıl alabilirim?” diye düşündüm. İçimden bir ses evi satmamı söyledi. Yani babamın almış olduğu bu evi satsam, bir banko maç bulup bassam nasıl olur diye düşündüm. Maalesef öylede oldu, gidip evi satışa koydum bir internet sitesinde.
Evi sattım, sattıktan sonra aldığım parayı banka hesabıma aldım. O akşam Galatasaray kendi evinde bir Anadolu takımı ile oynuyordu. Galatasaray evinde kaybetmez düşüncesiyle bütün parayı bu müsabakanın 1-0 çifte şansına yatırdım. Sonuç ne oldu dersiniz? Galatasaray kendi sahasında 1-0 mağlup oldu. Oturup ağlamaya başladım. Arkadaşlarımı aradım, durumu anlattım. Onlar beni teselli etmeye çalıştı ama o an öyle bir ruh halindeydim ki, bütün duyguları bir arada yaşıyordum.
Ailemi uykudan uyandırdım. “Bir konu hakkında konuşmak istiyorum” dedim. Durumu anlattım aileme. Evi sattığımı, bütün parayı kumara yatırıp kaybettiğimi söyledim. Bana inanmadılar, şaka yaptığımı düşündüler. Sonra telefondan her şeyi gösterince, onlarda ağlamaya başladı. “Sen ne yaptın!” dediler bana.
O geceden sonra ailemle her gün kavga etmeye başladım. Sonrasında “ben senin gibi birini istemiyorum bu evde, sen benim evladım değilsin, al eşyalarını git evimden” dedi. Her şeyimi aldım, evden ayrıldım. Bir arkadaşımın evine geldim, beraber yaşamaya başladım. O günden bu yana ailemle görüşmüyorum. Defalarca hem ben hem akrabalarım aracı olsa da babam beni görmek istemediğini söylüyor.
Lise yıllarında 2 lira, 3 lira ile başladığım bu illetin beni ne hale getirdiğini okudunuz değil mi? Belki okurken “o kadar da değildir ya” dediniz. Evet, şimdiki aklım olsa bende bu hataları yapmazdım. Eğer iddaa olmasa şu an bende sevdiğim insanla evliydim. Çok güzel bir evim vardı, düzenim vardı, arkamda dağ gibi ailem vardı. Her şeyi kendi ellerimle yaptım. 4 aydır iddaa oynamıyorum, tamamen bıraktım ama neye yarar ki? Ailemi kaybettim ben. Nefes alıp veren bir canlıdan ibaretim, yaşamdan koptum artık. Keşke her şey bir rüya olsa diyorum, bu yaşadıklarım yaşanmamış olsa diyorum ama maalesef her şey gerçek ve yaşandı.
İlerleyen zamanla ailem belki beni kabul eder, belki her şey rayına oturur ama geçen yıllar ve kaybedilen paralar geri gelmeyecek. Bugün çok daha farklı bir hayatım olabilirdi ama olmadı. Aileme yakışır bir evlat olamadım ben. Eğer bu sitedeysen, bu yazılanları okuyorsan daha fazla bekleme arkadaşım. Bir karar ver, tüm hesaplarını kapat ve uzak dur bu illetten. Bu bir bataklık. Verdiği zarar sadece maddi değil, psikolojik olarakta zarar veriyor. Dürüst insanı yalancı yapar bu illet. Umarım hepiniz en kısa zamanda kurtulur, yeni bir sayfa açarsınız kendinize. Allah hepinizin yar ve yardımcısı olsun. Hayat tüm hataları kendimizin yapabileceği kadar uzun değil. Benim yaptığım hatalardan ders çıkarın kendinize. Her şey gönlünüzce olsun…
Adı Mahmut usta, dünyalar tatlısı 2 kızı var. Güzel bir yaşamı varken bir arkadaşının gazıyla gittiği kahveden bozma kumarhanede kağıt oyunlarıyla tanıştı. Özellikle kılıç denilen saniyede sonuca götüren ve belki de adamı ipe götürebilecek potansiyeli olan bir oyuna bulaştı.
Hastalığa yatkın olduğunu nerden bilsin. Kaybetti. Birikimleri gitti, eşinin altınları gitti, banka kredileri patladı, arabası gitti oturduğu ev ve 2 tane evi de verince bunalıma girip ailesini ve yaşadığı şehri terk etti. İstanbul’a yerleşen Mahmut abi bir ustaydı. Güzel paralar kazanan bir usta. İstanbul’da bir iş bulup çalıştıktan sadece 6 ay sonra gene bir arkadaşı vasıtasıyla Aksaray’daki bütün gayri meşru mekanlarla tanıştı. Burda yeniden parlayan kumar şevki geride kalan 2 arsa ve 1 traktörünü de sattırdı.
Babası vurmak için geldiğini anlayınca buraya benim bulunduğum ülkeye kaçtı. Ben her gördüğümde ağzında sigara hep düşünür, kimseyle konuşmazdı. Evden işe, işten eve. Üstüne buradaki Türklere yemek çıkarıp satmaya da başladı. Her izne gittiğinde değeri yüksek ürünler getirip burada 10 katına satmaya başladı. Bu abimiz bana bunları daha 1 yıl öncesine kadar hiç söylememişti. Bu hayatını ilk kez paylaştı benimle. Tabi bende ona yaptığım işin ne olduğunu anlatınca oldu bu olay.
Koca bir hikayesi olan bu adamı sana anlatmamdaki sebep 7 yıldır tanıyorum ve kumardan yukarıda saydığım her şeyi kaybetmiş bir adam. Hem de o büyük başları tek gece de vererek. Bu adam burada kendini toparladı ve şu an Allah daha da versin 3 evi ve birde arabası var. Verdiklerini toparladı ve kumarı bıraktı. Para dediğin ev dediğini azme girersen tekrar alırsın. Psikolojinde yerine oturacaktır zamanla. Tek yapman gereken, içinde bir savaş alevi oluştur ve mücadele et. Mücadele nefes aldığın sürece sonuç verecektir.
Allah’a emanetsin.