Merhaba arkadaşlar. Kumara başlama hikayem aslında çekirdekten geliyor. Çocuklukta bilye oyunları, ergenlik çağlarında internet kafe, playstation oyunları daha sonra kahvede okey, batak oyunları derken yani hep kazanma hırsı olan yenilen tarafın hesabı ödeyeceği oyunlarla geçti. Bu yüzden kumara müsait bir altyapıya sahiptim ve öyle de oldu. Bir gün bir arkadaşım yasa dışı bahis sitesini gösterdi birçok seçenek, yüksek oranlar ve hiç görmediğimiz tahmin türleri müthiş derecede cezbedici görseller vs.
Tabi en başta çok basit gelmişti her şey ve kumarın kötü bir şey olduğunu bildiğim için hemen başlamadım ama hep aklımın bir köşesinde vardı. Derken 3 sene önce askere gittim. Orada zaman geçmiyor diye küçük küçük oynarım güzel şafak attırırım düşüncesiyle askerde başladım oynamaya. Başta küçük küçük oynuyor, kaybettikçe daha da hırslanıyordum. Derken askerlik bitti ama kumar hırsı içimde belli bir yer edinmişti artık. Askerden gelince belli bir süre işsiz kaldım. Tam bana da bahane lazımdı.
“Ne yapalım iş yok mecbur oynayacağım” düşüncesiyle iş bulana kadar parça parça 20 bin kadar kaybettim. Sonra işe girdim ve bıraktım. Bir düzen kurdum. Her şey yolunda derken iş yerinde biriyle tanıştım. Ne olduysa ondan sonra oldu. Bana slot oyunlarını gösterdi. başta hiç umursamadım ama baktım ortada 20 bin borç var dedim ki; “Dur bir deneyeyim, kazanırsam borcu kapatır daha da oynamam.” Denemez olsaydım. Oynadıkça içine çekti beni. Borcum kısa sürede 20 binden 40 bin oldu.
Yine bırakma kararı aldım. Tek bankada hepsini topladım, diğer bütün bankaları kapattım ve Tövbe ettim. Maaşımın 3/1’i borca, diğer kısmı da bana kalıyordu. Bekar olduğum için maddi anlamda hiç zorlamıyordu beni ama içimdeki hırs zamanla yine alevlenmeye başlıyordu. “Günde şu kadar kazansam ayda şu kadar eder, slot oynamak yok sadece belli maçlara belli oranlara oynayacağım ve borcu kapatıp bırakacağım!” düşüncesiyle başlayıp, her seferinde dönüp dolaşıp slota girip hızlı bir şekilde kaybediyordum.
Tabi arada kazandırıyorlar ama keşke hiç kazanmasaydım. En azından umudu kaybedip oynamazdım. Beni en büyük batıran hep o arada sırada nadiren lanet kazandıklarım oldu. Hep tekrar o kazandığım anı yaşamak için “ya şu oyun o zaman vermişti yine verir!” diye diye oynuyorum ve uzun süre vermese bile bu sefer kaybettikçe de “Bak uzun zamandır gelmiyor verdimi kesin güzel verecek” düşüncesiyle ara vermeden devam ediyordum ama sonuç yine hüsran oluyordu.
Tabi bu süre zarflarında kaybettikten hemen sonra defalarca “tövbeler, yeminler bir daha oynamayacağım” gibi sözler daha sonra belli bir zaman geçince “bu sefer slot yok sistemden çıkmadan yavaş yavaş kazanıp borcu kapatacağım” düşünceleri ve yeniden başlamalar. Hepsinde de kaybetmeler ve yine tövbeler yine başlamalar. Uzatmayayım, en son ki kaybım çok ağır oldu bir hafta içinde yüksek miktarda kaybettim. Şu an borcum yaklaşık 150 bin TL ve bundan hariç son üç yılda kaybettiğim miktar 200 bini geçmiştir.
Artık aylık ödemem maaşımın iki katı olmuştu. “Nasıl ödenecek” diye kara kara düşünüyordum ve birden şu aklıma geldi. Dedim ki kendi kendime “çok çok 5 sene daha öderim ama sonrasında her şey bir şekilde yoluna koyulur. Aksini yapar bu pisliğe devam edersem hem bu dünyamı hem ahiretimi yakarım.” Ve yaklaşık bir iki ay önce nizami bir şekilde tövbe ettim. Ama bu tövbem farklıydı çünkü sadece tövbe etmedim, ayrıca tövbe ederken bir şeye de niyet ettim.
Dedim ki “borcumu bitirdikten sonra, sonraki süreçlerde helal kazancımın bir kısmını hayır işlerinde kullanacağım diye söz verdim kumara o kadar paralar verdim borç bittikten sonra da maaşımın bir kısmıyla fakir bir ailenin bir aylık market alışverişini yapsam beni hiç sarsmaz, aksine mutlu eder.” diye düşündüm. Bu niyetle tövbe etmem çok etkili oldu çünkü artık bir davam ve bir hedefim vardı.
Sizlere de tavsiye ederim İnşAllah Rabbim niyetimizi gerçekleştirmemizi nasip eder. Şu an inanın hem maddi olarak ve hem de ödemelerde çok çok zor durumdayım ama bu zorluk beni bu sefer olumsuz değil olumlu etkiliyor. çünkü artık bir hedefim var bu hedef bana güç veriyor. Abilerim kardeşlerim okuduğumuz hikayelerde hep hüzünlü hikayeler var ve yaşanan olumsuzluklar var.
Bunların hepsi birer ders niteliğinde ancak ben birazda bu duruma farklı bir açıdan bakmamız için birkaç gün önce yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum (biraz uzattım hakkınızı helal edin) Bir iki aylık bırakma sürecinin ardından ara ara dürtüler geliyordu. Her dürtüde Allah razı olsun Admin kardeşimizin videolarını izleyip kendimi domine ediyordum. Ama birkaç gün önceydi ki çok sağlam bir dürtüyle karşı karşıya kaldım.
Hafta sonu sabahı… Normalde 5 vakit namaz kılan biri değilim ama o gün sabah namazını kıldım, evden çıktım ve işe gittim. Nasıl olduysa gün içinde çok sağlam bir dürtü geldi. Hafta sonu maçlarda olduğu için hem canım sıkılıyor hem borçlar aklıma geliyor “ulan o kadar borç var bir miktarda kaybetsem ne olur?” düşüncesiyle dürtülere yenik düştüm. Oynamaya karar verdim ve hatta siteye para bile yatırdım Ama… Evet arkadaşlar ama tam oynayacakken sanki başımda birinin kahkahayla güldüğünü hayal ettim ve anında oynamaktan vazgeçtim.
Parayı geri çektim ve çok kısa sürede savaş kazanmışım gibi hissettim. Önceden hep derdim ki kazanarak onları yeneceğim ama anladım ki onları yenmek için en büyük hamle oynamamakmış ya da oynama dürtüsü geldiğinde karşı gelmekmiş. Velhasıl kelam ilk defa dürtülerimle başa çıkmıştım ve bu beni oldukça mutlu etmişti önemli olan dürtü geldiği an o kritik süreyi oynamadan atlatmak. Ayrıca kendi kanaatimce şöyle de düşündüm tövbe ederken borçları kapatmak için hayır yapmaya niyet etmiştim ve o sabah işe gelmeden namaz kılmıştım sanki enteresan bir şekilde o kıldığım namaz beni korumuştu.
Çünkü Allah kuranda bizzat belirtiyor “Namaz sizi kötülüklerden alıkoyar” Evet ben bu son yaşadığım olayı kendim için milat olarak kabul ediyorum. Oynamadığım her günü bir galibiyet olarak görüyorum ve borçlarım bittikten sonra Allah’ın izniyle yapacağım hayırların, sevindireceğim insanların hayalini kuruyorum ve bu beni inanılmaz motive ediyor. Bizler yaratılanların en şereflisiyiz asla ümitsizliğe kapılmayalım. Eğer yaşıyorsak, nefes alabiliyorsak bir umut var demektir. Bu durumu avantaja çevirmek bizim elimizde her kışın bir baharı, her gecenin bir sabahı vardır. Yeter ki kararlı olalım, sabredelim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Her şey gönlünüzce olsun.
Kumara son verdim,1 ay önce kamboçya ya geldim ve burada çok ufak bir bütçe ile is kurdum, kendi işimi yapıyorum. Aylık 900 dolar civarı net kar bırakıyor ama hayattan keyif alıyorum.
Hayatım değişti, daha mutlu, enerji dolu bir insan oldum.
Umarım herkes bırakır!
En güzelini yapmışsın. Yakınız ve ortalama aynı şekilde hareket ediyoruz. Çok sevindim adına
Serhat merhaba,
Samimi ve içten duygularla belirttiğin hikayen için öncelikle sana teşekkür ediyorum. Kitabımda bu mesajlardan ve tehlikelerinden çokça bahsettim. Evet içinizden gelen o sesleri özetlemek istersek onları sizin düşünceleriniz değil, tamamen beyin ödül mekanizmasının kendi isteğini karşılaması için size gelen mesajlardır. Durup dururken gelirler ve her geldiğinde ciddi heyecan yaratarak size aşırı bir öz güvenle bu sefer kesin olacakmış gibi hissettirirler! Bunun bilimsel açıklaması da var. Uzatmak değil amacım ama herkes maalesef bu mesajların kurbanı oluyor ve doğru mesajlarıyla ters tepki yapamıyor.
Çünkü ortada gerçekler var ve kumar sistemi bu gerçeklerden çok iyi istifade ediyor!
1.) TÜKENMİŞ SABIR!
2.) ÇALIŞARAK ÖDENEMEYECEĞİNE İNANDIRILMIŞ BORÇLAR!
3.) BAŞKA HİÇBİRŞEYDEN KEYİF ALAMAMA! (Dopamin eksikliği kaynaklı bir durum)
4.) İÇİNDE BULUNDUĞU ONA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRME İSTEĞİ!
5.) ZAMAN KAVRAMININ KAYBOLUŞU!
6.) YAŞIN İLERLEMESİYLE İLERLEYEN TELAŞ VE GELECEK KAYGISI!
7.) 1 AYDA ELDE ETTİĞİ GELİRİN 10 KATINI YARIM SAATE ÇIKARABİLECEĞİ DÜŞÜNCESİ!
8.) PARANIN GÜCÜNE SAPKINLIK DERECEDE BAĞLANA!
9.) SÜREKLİ KAZANMA ARZUSU!
Daha nice sayabilirim. Ama bu can alıcı gerçeklerden kaçış yolu olarak maalesef kumara sarılıyor insanlar. Halbuki kendilerini dışardan görme fırsatları olsa, nasıl bir tuzağın içine çekildiklerini daha iyi anlayacaklar! Kumar bu düşünceleri size kurtarmak için yaşatmaz size. Kumar dopaminin en sevdiği oyuncaktır ve sizin ne kadar borcunuz olduğu beyin ödül merkezinin umurunda değildir. O istediğini alır size de cefası düşer. Yazık etmeyin kendinize. Kumarı ben bıraktıysam bunu herkes yapabilir ki beni bilen bilirdi çevremde. Bir gecede 100 bin kredi çekip, siteye bırakan biriydim ki devamı gelse 10 milyon da bırakabilecek derece de bozuktu dengem. Özüne geldiğimde ve araştırdığımda aslında kendine sorulması gereken tek soru şuymuş?
“BEN BU SAHNEYİ DAHA KAÇ KERE İZLEYECEĞİM!”