Öncelikle herkese merhaba. Umarım bu yazdıklarım birilerine ilham olur ve bu pis illetten kurtulmasına vesile olur. Sayfanızı yaklaşık bir aydır takip ediyorum emeğinize sağlık çok güzel bir iş çıkarmışsınız. Neyse uzatmadan bende hikayemi anlatayım. Benim herkesin gıpta ile baktığı bir hayatım vardı. Tamam belki çok güzel bir çocukluk yaşayamamıştım ama sonrasında çok güzelim bir hayatım olmuştu. (Şunu da belirteyim ben imam hatip lisesi mezunu bir insanım).
Üniversiteyi okudum mezun oldum sene 2006. Arkadaşlarım oynardı hep çevremde. Sözde imam hatip mezunuyuz ya hep söylerdim onlara “Günahtır, oynamayın. Bu paradan size hayır gelmez!” diye onlar dinlemez beni oynarlardı. Hepsi üniversiteyi bu illet yüzünden beş parasız sefalet içinde yaşarken, ben marka giyer en iyi yerlerden yemek yerdim. Sosyalde bir çevrem vardı. Derken üniversiteyi bitirdim. Allah (CC) yardım etti. Kpss’den iyi bir puan aldım ve bir ay sonra memur olmuştum. Sene 2007.
Türkiye şartlarında iyi bir maaşım vardı. Tabi işyerinde de bu illeti oynayan arkadaşlarım vardı ben onlara da söylüyordum “günah, yapmayın!” diye. Sonra nefsime hakim olamadım maç tahminimde iyidir. Futbolu güzel oynar, maçları da izlerdim. Zevkine bir gün merak ettim arkadaşlar iddaa bayinde kupon yaparken nasıl yaptıklarını izledim. O güne kadar mili piyango bileti bile almayan, alanlara dediğini bırakmayan ben, bir kupon yapıp 10 lira attım. Olacak ya işte tuttu maçlar 50 lira aldım. Ama öyle sevinmiyorum çünkü öylesine oynadım.
Sonra bir kupon daha yaptım hiç unutmuyorum Barcelona’ya 1:02 oran veriyor. O maçtan gitti. Dedim “bu nasıl iş! Oynanmaz bu bir daha” ve oynamadım. Sonra eşimle tanıştım. Yaklaşık 6 ay sonrada evlendik. Sene 2009, kendisi çalışmıyor ev hanımı. Tabi hiç oynamıyorum iddaa falan aklıma bile gelmiyor. Günah olduğunu biliyorum ya! Sonra Allah nasip etti bir ev aldık. Sene 2011 bir kızımız oldu aynı sene. Dünyada bir insanın hayal ettiği her şeye sahiptim.
Aradan 5 sene geçti bir çocuğumuz daha oldu. Her şey çok güzeldi. Evimizin borcu bitmek üzereydi. Birde araba aldım hep istediğim arabayı yani sene 2016. Allah’tan ne istediysem hepsi olmuştu. Yediğim önümde yemediğim ardımda bir hayat yaşıyordum. Her şey böyle güzel giderken ve hiç ihtiyacım yokken bir gün yıllık izin kullanmıştım. Canım sıkılıyordu evde daha önce üye olup oynamadığım yasal bir site vardı o güne lanet olsun “keyfine oynar zaman geçirim” diye 100 TL attım. Sene 2017. Nasıl olduysa o 100 lira bir anda 700 lira oldu! Tabi bende herkes gibi diyorum “her gün böyle az az kazansam yer içer gezerim, kaybettiğimde bırakırım!” diye tabi öyle olmadı.
Oynamaya devam ettim. Çokta kazandım, çokta kaybettim tabi eşim ailem bilmiyor namazında niyazında bir insanım ve bu olay böyle 3 yıl devam etti eşime ailem söylemeden krediler çekiyordum kartlar patlamıştı tabi bir yandan da eşime çaktırmamaya çalışıyorum çünkü alışmış olduğu bir hayat standardımız vardı. Düşsem anlayacak. Ne isterse yapıyordum, alıyordum. Onu da karşılayabilmek için krediler çekiyordum.
Tabi her şeyin bir sonu olacaktı. Benim maaşım artık kredilere yetmemeye başladı. Eşime söyleyemezdim kumar oynadığımı, yıkılırdı. Çünkü beni çok seviyor, çok güveniyordu. Ona yalan söyledim. “Borsa oyandım, orada kaybettim.” Dedim. Çünkü borsa takip ettiğimi bilirdi. Ve tabi çok üzüldü. O ağladı, ben ağladım. “Nasıl yaptın?” dedi. Hiçbir şey diyemedim. bin bir emekle almış olduğumuz evimizi sattık 300 bin liraya. 250 bin lirası ile kredileri kapattık. Kalan 50 bin lirasıyla da arabayı yeniledik.
Sene 2020. Babamın dairesi vardı, oraya da yerleştik. Her şey yoluna girmişti ve üzerimden büyük bir yük kalkmıştı. Çok mutluydum. Bitti mi? Bitmedi tabi ki…Tabi bir kere kaybettik ya! Herkes gibi hırs yaptık! Kaybedeceğimizi geri alacağız ya hani. 2 ay sonra ben yeniden başladım gizli gizli oynamaya. yine kazandım, kaybettim derken bir kredi sonra bir kredi daha, benim sıfırlanan borç 6 ayda yine oldu mu 150 bin! Delirmek üzereydim. Kaç kere intiharı düşündüm insanların yüzüne bakacak halim yoktu. Eğer imam hatip mezunu olmasam belki de çoktan kıymıştım canıma. Bir gün cesaretimi toplayıp söyledim eşime arabayı satalım dedim arabamda 2020 model sıfır almıştım borçsuz.
Şaşırdı ve “neden?” dedi. Önce söylemedim, sonra babam diğer aile büyüklerine söylemiş. Onlarda araya girince söyledim. Tabi yıkıldı. 2 defa o günkü yüz ifadesi hiç gözümün önünden gitmiyor imanım olmasa inanın o an kıyardım canıma. Arabayı satsam kredilerimi anca kapatıyordu. Tabi aile meclisi toplandı. Babam, kardeşlerim “ne yapabiliriz?” diye oturduk konuştuk ve bu borcu birlikte ödemeye karar verdik. Allah onlardan binlerce kez razı olsun.
Arabamızı satmadık. Kredileri aramızda paylaştık ve herkes kendine düşen krediyi ödüyor. Yaklaşık 4 ay oldu ve ben artık bırakın bülten takip etmeyi, maç bile izlemiyorum. Görünce hemen kafamı çeviriyorum veya kanal kapatıyorum. Şunu da biliyorum ben kredileri temizledikten sonra ödenen kredi miktarını ödeyen kişilere vereceğim borç olarak kabul ettim hepsini.
Âmâ kendi kendimi bitirdim. hayatına gıpta ile bakılan bir insandım. Şimdi düştüğüm durum çok kanıma dokunuyor ama elimden de bir şey gelmiyor. Demem o ki hiçbir şey için geç değil. Ailenize mi söyleyemiyorsunuz! Söyleyin hemen. Şu anki durumunuzdan inanın daha kötü değil. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Engin merhaba,
Hikayendeki tüm samimiyet ve olayların akışındaki detayların için gerçekten çok teşekkür ediyorum. Ben eminim ki bu hikaye birçok insanı derinden etkileyip bırakmasına yardımcı olacak türden bir yaşam özeti. Aslında yaşam özeti değil, “nereden, nereye…” dedirten bir hikaye!
İnsanımıza döktüğümüz dil, harcadığımız emek helal olsun ama bu tarz olayları hala bilip devam etmek nasıl bir gaflettir! Bakın Engin şu an yaptığını ilk büyük kaybında yapsaydı ailesine borcu olmayacak veya şu an hiç borcu olmadan yeniden hayata tutunacaktı! Şimdi yine hayata tutunmak zorunda. Hayat sizin o baktığınız ekrandan ibaret değil ki be dostlar. Gözlerinize inen o hipnozdan başka bir şey düşünmüyorsunuz ta ki zarar tek başına kaldıramayacak seviyelere gelene kadar. Neden bunu dün yapmayalım ki! Bak dün yapsan dünkü zararında cebindeydi! Olaya neden bu perden bakılmıyor hala nice aileler bu şekilde katlediliyor.
1 milyon kez söyledim gene söyleyeceğim! Kolay para hevesine tutulmayın! Böyle bir para yok! Siz sadece hayal ediyor ve hemen illüzyonu devreye sokuyorsunuz. O saatten sonra o ihtimaller devreye girip hep bir hayalin peşinde bu noktalara geliyorsunuz. Yapmayın Allah için hayatınız bu kadar kolay kazanılmıyor.
Ayrıca yetkililere ulaşması için bu banka kredileri ile alakalı bir yazım var linki: https://kumarpismanliktir.com/yasa-disi-bahis-finansmani/
Bir göz atmanızı tavsiye ediyorum. Yeter artık bu millete mal olmaktan vazgeçin! Varsa bir yetkili bahsettiğim önlemleri hayata geçirsin artık. Şunu herkes net bir şekilde biliyor ki Türkiye’de birçoğu bankaların sağladıkları kredi kartı, esnek hesap, kurtaran hesap, kredi ve benzeri ürünler yüzünden bu hallere düşüyor. Ben eminim ki banka kredi vermese belki bu topluluğun %70’i bu derece borca saplanmazdı.
Kimse kimseyi kandırmasın çok nadir insanlar elindeki parayı veya menkulü satıp kumara yatırır. Ama kredi veya kredi kartı denilen olay anlık olduğu için, illüzyondan uyanmadan hemen düşüyorsunuz. Başta “sadece 5 bin atarım giderse gider” dediğiniz paranın tamamını o an bu lanete basıyorsunuz. Hiç affetmeden. O para elinizden çıkmıyor çünkü beyinde artık dijitalleşiyor!
Bu kadar anlatıyorum ama maalesef hala umut orası oluyor. Bir kitap yazdım ve bu gerçekleri net bir şekilde anlattım ama daha 4 kişi alıp okumuş. Kitap benim hayatımı değiştirmeyecek ama beni korkutan şey insanlar gerçekten hayal dünyasında başarısız olup buraya kendini avutmaya geliyorlar! Yahu güzel kardeşlerim kendinizi avutmaktan vazgeçin. Harekete geçin! Ömrünüz bitiyor neden anlamıyorsunuz?
Bakın Engin o kredileri belki 1 hafta, belki 1 saate kaybetti ama geçen zamanına ve daha ödeyeceği yıllara bak! Daha neyin peşindesiniz siz! “Ben kendimi tutarım, bu seviyelere gelmem” demeyin! Bende aynı şeyi söylüyordum ve şunu unutmayın potansiyeliniz varsa eğer sizin de varış noktanız budur kardeşim! 5 dakika heyecan = 5 veya 10 yıl stres, huzursuzluk, hiçbir şeyden zevk alamama, milletin gözündeki değer, hayatın tamamen boş gibi gelmesi ve daha kötüsü yaşama sevinci ve heyecanının gidişi! Buyur sen yol haritanı seç! “Ya istiklal ya ölüm” lafı bence şu zamanda bu duruma çok yakışıyor!
Öncelikle hikayemi paylaştığın İçin teşekkür ederim..İnşallah birilerine ilham kaynağı olur..ben kısa tutmaya çalıştım yaşadıklarımın hepsini yazmış olsam çok uzun olurdu..Sayfada yazılanların hepsini okudum senin yazılarınıda okudum ve şuna çok katılıyorum bankalar bu kurumlar ile anlaşmalı çalışıyor çünkü dediğin gibi ben çoğu çekmiş olduğum krediyi gece yarısı kullandım hastanede nöbet tutarken kullandım gece 4 te kredi aldığımı bilirim tabi o krediyi sabah gün aydınlanmadan kaybettiğimizde aynı gün içinde…insan niye kredi kullanır ki degil mi gecenin dördünde veya aynı gün içerisinde neden parça parça 4-5 kredi kullanır yada sen niye verirsin banka olarak hala bana mesaj yolluyor lar krediniz hazır ewet yazın iki dakikada hesabınızda diye..Dediğin bu borçların tamamını kapatmam 3 yılımı aileme olan borcumu ödemek te bir okadar yıl sürecek yani bir 6 yılım daha bu şekilde geçecek olsun nefes aldıkça Umut hep vardır belki bir ev daha alamam ama en azından borçsuz bir hayatım olacak inşallah…Okuyan arkaşlarıma benden büyükse abilerime tavsiyem lütfen oynamasınlar ben kazanıyorum diye kendilerini kandırmasınlar ben bir gecede 40 bin kazandığımı ama aynı gün yatağa beş parasız girdiğimi biliyorum yine diyorum analiz futbol bilgim gerçekten çok iyidir bir maçı izliyim gol olup olmayacağını anlarım ama işte nasıl oluyorsa şeninde dediğin gibi bir ilizyona giriyorsun biri senin beynini ele geçiriyor olmayacak bahisler alıyorsun gol olmayacağını biliyorsun aslında ama yinede oynuyorsun o maça hakim olamıyorsan kendine..yine diyorum benim hiç buradan gelecek paraya ihtiyacım yoktu ama nasıl bu noktalar a geldim İnan gerçekten hiç aklım almıyor…
Okuyan arkadaşlarım size yalvarıyorum uzak durun hayatınızı mahvetmeyin gerçekten kazanamayacaksınız hadi kazandınız diyelim ağlayanın parası gülene hayır etmiyor eninde sonunda bunu anlayacaksınız bunu anlamam benim bir evime ve gelecek yıllarla beraber 20 yılımı kaybetmeme sebep oldu lütfen bırakın kazandıysanız da bırakın kaybettiysenizde..
Şimdi benim gibi adamım bunu demesi ne kadar doğru olur ama…eğer azda olsa ahiret günü ne inancınız var ise oyanamayın bu dünyamızı yeterince kararttık bari ahiretimizi kurtarmaya çalışalım bu saatten sonra hiçbir şey için geç değil….
Kitabını ilk fırsatta alıp okumak istiyorum emeğine sağlık inşallah sende tez zamanda feraha erersin dostum…belki yıllar sonra buraya gelir vay be deriz…