Merhabalar. Bendeniz Kaan. Yaşça çoğunuza göre gencimdir. Detaylı biçimde, uzun uzadıya kumar hikayemi paylaşmak istiyorum. Hem okuyup yolun başındayken dönebilecek kardeşlerim için, hem de kumar hastalığından müzdarip olan ve kendini yalnız hisseden herkes için içtenlikle yazıyorum. Belki ben de bu hikayeyi dönüp okur ve kendimi frenlemeyi başarırım. 18 yaşını bitirmem ile yasal olarak bahis oynamanın kapıları aralanmıştı benim için. O zamanlar bırakın illegal herhangi bir şey yapmayı, bakkaldan sakız çalmışlığım bile yoktu.
Liseden arkadaşlar ile oturur yarım saat analiz(!) yapar, NBA kuponlarımızı hazırlar ve tüm gece uykusuz maç izlerdik. Tabii 18 yaşında bir lise öğrencisinin geliri ne olacak da kaybettiği ne olacak. Ufak tefek keyfine seyredilen maçlardan ibaretti. Lise bitti, üniversite sınavına güzel bir sıralama ile tıp fakültesi kazandım. Yaşadığım şehirden farklı bir şehirdeydi üniversite. O zamanlar tabii kumar falan hiç aklımda yok, lisede oynadığımız kuponlarla kalmışız. Üniversiteye başladıktan birkaç ay sonra KYK yurdundaki iki oda arkadaşımla iyice samimi olmuştuk.
Bir gün arkadaşlardan birisi NBA muhabbeti açınca lisedeki iddaa anıları depreşti ve kupon yapmaya başladık. Öyle yine çok yüklü miktarlar değildi ama bazı geceler öylesine kaptırdığım oluyordu ki kendimi, gerçekten zor durumda kalıp geçinmek için aileden arkadaşlardan borç isteme aşamasına varıyordum. İlk dönem çok bir sorun olmadı derken bahar dönemi geldiğinde iyiden iyiye İddaa’ya kaptırmıştım kendimi. Notlarım giderek düşüyordu, derslere, hayata olan odağımı kaybediyordum. Ve birçok insanı derinden etkileyen o covid19 virüsü merhaba dedi.
Eğitim uzaktan hale gelince şehrime dönüp okula uzaktan devam etmek durumunda kaldım ki bu benim için hayat kurtarıcı oldu. Çünkü sınavlar online olunca kopya çekmek çok kolay hale gelmişti, seneyi zorlanmadan geçtim. O sıralar 3 yıllık olan kız arkadaşım da pandemi sebebiyle yaşadığımız şehirdeydi. Bu dönemin başlarında kumar yine tamamen aklımdan çıkmıştı. Sorun yoktu. Ders çalışmama bile gerek kalmadan günümü gün ediyor, kız arkadaşımla her günümü güzel geçiriyorum.
Şimdi olaydan çok bağımsız gözüken fakat beni bu illegal ile tanıştıran haysiyet yoksunu adamı size anlatmam gerekiyor. Bu adam benim hayatımda bir dönüm noktası. Bilirsiniz bir vakit mentollü sigaraların üretimi durduruldu. Kız arkadaşım ve ben de hep mentollü içerdik. Instagram’da gezerken “Marlboro touch aqua 10 paket 130 TL” diye ilan gördüm. O sıralarda da Marlboro normal paket fiyatı 15 TL. Yani hem daha ucuz hem de mentollü. Daha ne isterim ki? Hemen sipariş verdim kız arkadaşıma sürpriz yapayım istedim.
Ve tahmin edebileceğiniz üzere 130 TL dolandırıldım. İşte adama yazıyorum “yok seni mahkemeye vereceğim, yok şöyle böyle” falan. Tabii paramı alamadım geri, sigara falan da yok ortada. Neyse kabullendim geçtim. O sıralarda da kumarla pek işim yok. Aylar geçti, pandemi hafifledi. Okullar yeniden yüz yüze eğitime geçti. Ben de üniversite okuduğum şehre döndüm. Bu sırada 3.sınıfa başladım. 2 yılı beleşten geçmişim pandemi sebebine. Neyse tıp fakültesinde dersler biraz erken başlıyor diğer fakültelere göre.
Bu yüzden yurtta kimse yok, insan yüzü görmüyorum nerdeyse. İnsan sıkılıyor tabii. Dedim KYK da eskiden ne güzel arkadaşlarla maç izlerdik. Bari kendim oynayayım da geceleri can sıkıntımızı gideririz hiç değilse. Yine başladım ufak ufak kuponlar yapmaya. Genelde kaybediyorum ama zaten amacım para kazanmak değil. Maksat gece yapacak aktivite olsun, sıkılmayayım. Bir gün iki gün derken hep kaybedince tabii biraz maddiyat zora girdi. Neyse bir şekilde hallederim deyip geçiştirdim. Kuponlarımdan bir tanesinin daha yattığı bir gece yapacak başka bir şeyim kalmayınca ders çalışma kararı aldım.
Ders notlarında “seroloji” diye bir kavram geçiyordu. Beni dolandıran herifin lakabı da Sero bu arada. Benim aklıma bu herif geldi. Öyle dalgasına yazayım dedim. Numarası da kayıtlı duruyor. Neyse yazdım. Birkaç dakika içinde cevap geldi. Dalgasına “Beni dolandırdığın 130 TL’yi atsana kral param bitti” yazdım. O da “Aa hatırladım seni, dur atayım iban at.” dedi ve cidden attı da parayı. Sonrasında ben bildiğin beni dolandıran herifle “Arkadaş” oldum. Gel zaman git zaman muhabbet ederken ben buna param bitti dedim bir kez daha. Bu da bana dedi ki ben sana çözeyim para. İçimden “Ulan bu adam nasıl böyle tak diye çıkarıp para veriyor, yine dolandırıcılık mı yapıyor acaba?” diye geçirdim ve kendisine de paranın kaynağını sordum. Bana ruletten bahsetti. Tabii iddaa hariç hiçbir kumar türünü gerçek parayla oynamamış olan saf ben iyiymiş diye düşündüm. Halbuki biliyorum, oynamamış olsam da neredeyse tüm kumar çeşitlerini ve oyunlarını bilirim. Oldum olası da poker vs kart oyunlarını da sevmişimdir.
Bu heriften duyunca biraz araştırdım, araştırmalarım sonucu illegal siteler bana göz kırptı. Kayıt oldum bir tanesine ve attım 100 TL siteye. Ruleti biraz yokladım, baktım benlik değil. Sitede dolaşırken çeşit çeşit birçok oyun olduğunu gördüm. Slot değil ha, slotla tanışma hikayem başka, o birazdan. Efendim CT’mi dersiniz, Monopoly’mi dersiniz, bulduğum tüm oyunları deniyorum, bir yandan da ufak ufak kazanıp kaybediyorum. Tabii elim gitmiyor, korka korka 1-2 TL bahis alıyorum her oyuna. O günün sonunda kazandım mı kaybettim mi hiç hatırlamıyorum ama çok eğlenmiştim. Böyle arada oynayarak keyif alıyordum ve de kendimi zora sokacak durumlara hiç girmiyordum.
Sonra bizim üniversite pandemi sebebiyle hibrit eğitime geçme kararı aldı. Ben de durur muyum, direkt şehrime dönüp aile evine geçtim. Neden? Çünkü yurttan kat be kat daha rahat ve online ders imkanı varken neden yüz yüze gideyim ki? Aynen tek akıllı benim. Ben geldim gelmesine ama, kız arkadaşım gitti bu sefer kendi okuduğu şehre. Ben kaldım mı bu şehirde yalnız. İllegal siteyi de yeni yeni iyice keşfediyorum. Slot oyunlarını küçüklüğümde sanal para ile eğlencesine çok oynamışımdır. Siteyi gezerken slot oyunlarının varlığından haberdar oldum. Eh, meraklı melahat durur mu hiç?
Attım 100 TL şekerli oyunumuza. 600-700 civarında ödeme yapmıştı. Herkesin aklına gelen o parlak fikir tabii ki beni de boş geçmedi ve uğradı zihnime: “Ulan sen bunca zaman iddaa, rulet, blackjack ne süründün? Baksana iki dakika bile sürmeden 6-7 katını aldın paranın.” Ne olduğunu biliyorsunuz ama ben yine de yazayım, yarım saat içinde oradan kazandığım paranın hepsini aynı oyunda geri kaybettim. Şimdi cebimden çıkan para 100 TL, ama benim kafamda zararım 700 TL. Sanki o para benimdi de ben kaybettim. İkinci ampul yandı kafamda: “100 TL daha atayım, bir kere katladı nasıl olsa, yine yapar. “Hop gitti 100 TL daha.
“Bu olacak iş değil, durmam lazım yoksa sağlam batarım.” diyerek o gün durdum. Tabii ertesi gün ne oldu? Kumar perileri zihnime girip beni o tatlı 7 katı bahis şansını yeniden denemeye ikna etti. Yine 100 TL ile girdim. Yine kaybettim. Böylece slot oyunlarını öğrenmeye başlamış oldum. Oynarken bazen kazanıyor, çoğunlukla kaybediyordum. İş sürekli bir hal almaya başlayınca cebimde param kalmadı tabii. Kredi kartım falan da yoktu. Gittim öğrenci kartımın kredi kartı özelliğini açtırdım, sırf kumar oynamaya devam edebilmek için.
Yine kar zarar git gel derken bir gün hiç unutmuyorum, 600 TL yatırım yapmıştım siteye. Kendimce büyük bir yatırımdı ve şöyle 2000 TL kazanırsam güzel olur diye düşünerek yüklemiştim. O zamanlar meşhur dede slot oyunumuzu yeni keşfettiğim günlerdi. Şansım nasıl da yaver gitmişti öyle? Birkaç oyun sonra param 5000 TL olmuştu! Evet 5000 TL! Bugüne dek kumarda kaybettiğim tüm paraları geri almıştım, hatta belki az biraz da kardaydım. O illüzyonun sarhoşluğu ile parayı çekmeyi bir saniye olsun düşünmedim bile. 4900, 4800, 4500 derken birkaç saat içinde bakiye sıfırı gördüğünde olayın farkına yeni varabilmiştim.
Yaşadığım hayal kırıklığı, moral bozukluğunu hiç unutmam. Ağlamaktan gözlerim şişmişti. Yanlış anlaşılmasın, borca harca falan girdiğim için değil, 5000 TL güzel para bir öğrenci için, onu kaybettiğime üzülüyordum. Tabii bir kez öyle büyük bir kazanç görünce bünye durmadı, elde avuçta ne varsa o kazancı tekrar yakalamak için tükettim. Artık iş ciddi bir hal almıştı. Cebinde hep en azından bir kafeye oturup rahatça istediğini yiyip içebilecek parası olan ben, etrafa borçlu hale gelmiştim. Bir gün artık borçlarımın içinden çıkılmaz (!) bir hal aldığını zannettiğimde (Toplasan 2000 TL yoktur bile.) bir karar aldım.
Annemin mobil bankacılığından BENİM GELECEKTEKİ DÜĞÜNÜM İÇİN BİRİKTİRDİĞİ altınlarının bir kısmını bozdurup oynayacak, ettiğim kar ile hem borçlarımı kapatacak hem de cebime biraz para koyacaktım. Vakit gelmişti. 5000 TL değerinde altın bozdurup hırsızlığımı yaptım. Siteye yükleme yaptım. Bakiye indi çıktı indi çıktı en son 7000 küsür oldu, durdum. Çekim talebi verdim. Annemin parasını hemen yerine koydum, arkadaşlara borçlarımı ödedim ve elimde de az miktarda para kaldı. Tam planladığım gibi olmuştu. Oynama devam etmek için hiçbir, tek bir, hiçbir sebebim yoktu. Ama oynadım.
100 TL atayım nasılsa rahata erdim düze çıktım diye oynadım. Tekrar 500-600 TL borca girince bir durdum ve düşündüm. O zamana kadar da bu siteden okuduğum hikayeler geldi aklıma. Bu işin bir sonu yok diyerek kaybımı orada noktalama kararı aldım ve kumarı bıraktım(!). Hikaye keşke böyle bitseydi. Bu yukarıda anlattığım süreçte kumar oynamayı finanse edebilmek için bir tıp öğrencisi olarak dersleri sallamayıp bir kafede garson olarak işe girmiştim. Dersleri o kadar boşlayınca notlar rezalet geldi tabii. Seneyi bırakmak zorunda kaldım. Seneye 3.sınıfı tekrar okuyacağım yani.
Neyse, 3-4 ay kumardan elimi ayağımı çektim, etrafta videolar görüyorum, arkadaşlarım bahsediyor falan ama hiç tık yok, canim istemiyor bile. Durumum düzelince garsonluktan da ayrıldım. Ama bu yılın dersleri gitmişti zaten. Bari özel ders vereyim, sokak müziği yapayım paramı kazanayım dedim. Birkaç ay bunlarla uğraşıp kenara biraz para koydum. Birkaç hafta önce garsonluk yaptığım kafeyi ziyarete gittim. Oradaki bir arkadaş malum şeker oyununda 100 TL ye 1200 TL aldığını anlatınca aylardır hiç gelmeyen istek dayanılmaz biçimde nüksetti.
Bir iki gün kendimi tuttum ama dayanamadım. 100 TL oynayacağım sadece dedim. Sonuç tabii bildiğiniz gibi. Yine kredi kartları patladı. Oynama imkanım olan son paralarla oynamaya çalışırken dede bana bir güzellik yaptı, 6 TL’lik bahisle 5000 TL kazandım! Eski anılarımı hatırlayınca “Bu sefer aynı hatayı yapmak yok!” dedim. İçimden oynamaya devam etmek geliyordu her kumarbaz gibi. Bu yüzden 4200 TL çekip kalanını oyunlarda keyfime göre çarçur ettim. Her kumarbazın yaptığı gibi o 4200 TL’yi çektim çekmesine ama, birkaç gün içinde yine kumarda hiç etmeyi başardım. Bir hafta içinde de kız arkadaşımın okuduğu şehre onu ziyarete gideceğim ve en azından 2000 TL para gerekiyor.
Benim kartlar ölü. Ne yapsam ne etsem derken annemle konuştum. Ben dedim KRİPTO PARA yatırımlarında yaptığım yanlış işlemler yüzünden tüm paramı kaybettim, bana 2500 borç verir misin, yaz sonuna kadar yavaş yavaş öderim. Tabii annem bir posta kaydı bana, emeksiz paradan hayır olmaz oğlum nasihatlerinden sonra sağ olsun verdi parayı. Ben de ona ellemeden kız arkadaşımı ziyaret ettim, neredeyse tüm parayı da orada yedim zaten. Şehrime döneli iki gün oldu. Artan 500 TL ile kumar oynatıp kaybettim. Bu gece bir hırsızlık daha yaptım. Annemin hesabından 1000 TL altın bozdurup kendime aktardım, onu da yine hiç ettim. Ümit ediyorum ki bunu öğrenmez, bana güveninin sarsılmasını istemem. Zira bir daha yapacağımı düşünmüyorum, çünkü yaptığım şeyi daha bu satırları yazarken fark ettim.
Cüzdanımda son 200 TL param vardı, gecenin 3’ünde ATM’ye gidip onu da yok ettim. Şimdi anneme 2500, bankaya 2000 toplamda 4500 TL borcum var. İşin komik kısmı benim aylık gelirim 850 TL kyk kredisi. Annem yine bekler ama, bankalara asgari ödemekten başka bir çözüm gelmiyor aklıma. Baktığınız zaman 4500 TL buradaki miktarlara falan kıyasla çerez parası. Hatta belki de bazılarınızın tek elde aldığı bahistir. Ama bir öğrenci için az değil, tüm yaz bunu düzeltmek için çalışmak zorunda olacağım. Kız arkadaşıma yüzlerce hediye, onlarca elbise alabileceğim, onun yüzünde gülümseme olarak görebileceğim parayı bir karadeliğe kendi elimle, kendi rızam ile teslim ettim.
İşin maddi boyutu inanın ki çoğu zaman içinden çıkılabilir halde oluyor. Borcunuz yüz binler de olsa bir şekilde, yıllar da olsa ödeniyor. Ama kumarın yarattığı manevi tahribatı asla telafi edemiyorsunuz. Hayatımdaki ilk ve tek hırsızlığı bugüne dek her şeyini benim için vermiş anneme karşı yaptım. Bunun nasıl bir haysiyetsizlik olduğunu okuyarak anlayamazsınız. Şimdi kumarı nasıl yeniden bırakacağım bilmiyorum, ama zaten oynayabilecek param kalmadı. Sanırım elime geçen paraları da kenara koyup bir an önce kart borçlarımı kapatmaya çalışacağım. Hikayem bu kadardı, ümit ediyorum okurken sizi sıkmamıştır. Bu işin yaşı olduğunu düşünmüyorum, bu bir bataklık ve bu tarz acımasız gerçeklikler ne yaşa bakıyor ne mesleğinize ne statünüze ne de başka bir şeye.
Hayatın acı sillesi kimseyi ayırt etmiyor, herkese yapıştırıyor şamarı. Özetle, yukarıda da belirttiğim gibi, işin maddi boyutu çoğu zaman bir şekilde hallolur değerli dostlar. Sağlıklı ve sevdiklerinize sarılabildiğiniz her saniye ayrı bir hazine, unutmayın. Bu yolun bir sonu yok. Sonu olmayan bir yolda ne kadar ileri gitmiş olursanız olun, dönmek için hala yol yakındır. Sağlıcakla kalın, kumarsız kalın, sevdiklerinizle kalın..
Şu an ne haldesin
Son yorumumun üstüne iki kez oynadım. Birisinde tek gecede parça parça 10K kaybedip gecenin sonunda geri 10K kazanarak sıfır kar sıfır zarar geceyi kapattım ve bir iki ay ellemedim yine. Bu hafta 3-4 gün yine nüksetti. 10-15 K zarara girip geri direkten döndüm. Yine 0 zararla kapattım. Ucundan dönüyorum ikidir. Oynamamak için elimden geleni yapıyorum. Bazen çok zor oluyor ama imkansız değil. Başarabilirsiniz arkadaşlar, başarabiliriz!
Bu yazinin uzerinden cok uzun zaman geçti, keşke kumarı bırakmış olsaydım ama malesef bırakamadım..
Suan 85 bin lira borcum var ve kara kara nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum.
Kumar oynamayın arkadaşlar, sakın bu tuzağa düşmeyin
2023 yazının ortalarında tekrar bıraktım kumar oynamayı. Ailemle konuşup her şeyi anlattım ve borçlarımın çoğunu kapattılar. Eylül ayında okuluma döndüğümde kumardan kalan ufak tefek borçları aylık olarak ödemeye çalışmak elimi zorladı. Param yetmedikçe kredi çektim. Ailemin verdiği para yetmiyordu. Kumara tekrar bulaşmamış olmama rağmen kredileri gittikçe daha da ödeyemez hale geldim. Güncel olarak 180K borcum var, aylık ödemem 15K dolaylarında. Ailem kumar oynadığımı düşünmesin diye borcumu söylemiyorum, zamanında onlara yeterince kötü anılar kazandırdım. Ufak bir şüphe dahi uyumalarına engel olacak biliyorum. Yine ne yapacağımı bilmez durumdayım, kartın asgarisini bile ödeyemiyorum bu ay. Demem o ki, aradan geçen yıllara rağmen, kumarı bırakmış olsam da, kumar benim maddi hayatımı dolaylı yoldan da olsa olumsuz etkiledi. Tıpkı sigara içmek gibi. 20 yıl sigara içtikten sonra bıraksanız dahi kanser riskinizin hiç içmemiş birisi kadar azalması on yıllar sürer. Daha önce de dediğim gibi, sonu olmayan bir yolda ne kadar ileri gitmiş olursanız olun, dönmek için hiçbir zaman çok geç değildir. Hepimiz bir gün düze çıkacağız. Hayatımı kurduğum, finansal özgürlüğe kavuştuğum gün burayı yeniden ziyaret edip yorum güncelleyeceğim. Merak eden varsa, kız arkadaşım hep yanımda oldu, halen birlikteyiz 7 yılın sonunda. Okulumu bitirmeme 2 yıl kaldı, sonrasında evleneceğiz diye umuyoruz. Sağlıcakla kalın, kumarsız kalın.
Kaan merhaba,
Seni çok iyi anlıyorum. Bütün kelimelerin duygularının tarifi. İnan bana öyle kendini heder edecek bir meblağ kaybetmemişsin ve bu mebla ilerde okuduğun bölümü bitirdiğinde alacağın belki 15 günlük paraya tekabül eder. Kaybettiğin duygular, etrafının kumara saplanması, Türkiye’de artık herkesi bu şekilde çığ gibi yutmaları ve daha neler neler.
Millet artık emek verip bir şeylere ulaşmak yerine kolay yoldan para kazanabileceğini zannederek, bütün hayatlarının içine ediyorlar. Evet mevzu para değil zaten. Mevzu yitirilen yaşama sevinci. Kimine bir söz gibi geliyor, şiir gibi geliyor ama bunu yaşayan benim ne demek istediğimi iyi biliyor. Yaşarken her gün ölür mü insan? Kumar oynayıp nirvanaya ulaşan herkesin artık yaşayan ölüden bir farkı kalmıyor.
Şimdi çok karamsar konuştum evet ama çözümü var. Kumarla yaşamayı bir kere artık öğreneceksin. O aldığın zevki sana bu dünyada unutturacak hiçbir ilaç veya sihir yok. Bunun bilincinde olup her oynama isteği geldiğinde sonunu düşüneceksin. Olumlu mesajlara köle olursan kendini hiç anlamadan kumarın içinde gene ağır bir kayıpla bulursun. O tatlı mesajlarla savaşmayı bir taktik olarak edinirsen emin ol sende artık benim gibi özgür ve mutlu yaşayabileceksin.
Ayrıca hem genç hem de güzel bir bölümün var. Yani hayata zaten güzel başlıyorsun bunun kıymetini bil. Extrem bir şey yapmana gerek yok sadece yolunu seç ve bu yoldan hiçbir zaman sapma. Allah korusun mesleği eline aldığında gelirin doğrultusunda banalar kredi falan verip ocağını söndürebilirsin. “ben yapmam” deme çünkü aynı şeyleri bende dedim.!