Kaybolan Gençlik, Biten Yaşama Hevesi!

Yazar Hakkında

  • İsim: Yakamoz
  • Yaş: 25
  • Nereden: Tekirdağ / Türkiye
  • Meslek: Asker
  • Kaybedilen Miktar: 250.000 ₺
  • Kaybedilen Zaman:  5 – 7 Yıl
  • Tek Cümlelik Kumar Özetin: İddaa Pişmanlıktır! Sonunda Herkes Pişman Olacak.

Lise Yıllarında Başladım bu illet oyuna. Çevremdeki gördüğüm insanlardan etkilendim. O dönemler kafede çalışıyordum ve iddaa bayi hemen yanımızdaydı. 3 TL oynayıp, 12-15 TL alma hevesleri vardı. Ailem 5 lira harçlık verirdi, yemek yiyip karnımı doyuracağıma gider hemen iddaa oynardım. 3 lira, 5 lira oyna, 5 al, 10 ver gibi gidip geliyordu ama her şey o 3 liralık kuponlarla başladı.

Çalışmaya başladık. İşim hafta sonuydu ve günlük 30 lira para alıyordum. 10 lirasıyla sigara, kalan 20 lirayı da iddiaya atıyordum. Eve giderken hep sıfır gidiyordum. Her seferinde; “zararımı çıkarayım, bir daha oynamayacağım!” deyip kendimi böyle avutuyordum. Kazandığım bütün parayı hep iddiaya yatırdım.

Bazen cebime sigara almayıp iddaa oynar, milletten sigara isterdim. Bazen de yemek parasını iddiaya basıp eve varana kadar aç kalırdım ve evde yerdim. Sonrasında lise bitti ve ben kredi kartlarını falan öğrenmeye başladım. 500 lira limitli kredi kartım 2 günde patladı. Sonrasında 1 kredi kartı daha 1500 limitli oda gitti. 2000 az gibi görünebilir ama benim için büyük para 40 liraya çalışıyorum günlük.

Neyse bu arada askere gittim. Borcum da vardı ve onları ailemin gönderdiği paralarla hallettim. Ligler bitmişti ve bu bahaneyle kartları ödemiştim. Zaman geçti ve ligler tekrar başladı. Dedim “ufaktan bir deneyeyim!” Demez olaydım. Kartlarım tekrar geri boşaldı ne yazık ki. Neyse memlekete geldik ve işe başladık. Kısmet oldu evlendim. Günlük 80 lira alıyorum. Evin ihtiyacı varsa onları günlük alıyorum, kalan para ile de kupon yapıyordum. Bu arada borçlar oldu 6-7 bin lira ve eşim öğrendi.

Yeni evliyiz ve bana fena kızdı. Önce bir süre küstü benimle. Daha sonra kolundaki bileziğin birini çıkarıp bozdurduk ve borçları kapattık. o ara yeni bir iş kapısı açıldı ve gayet iyi geliri vardı. Dedim “zaten iyi para kazanacağım, öderim” diye kredi kartını tekrar boşalttım. Maaşım 7 bin liraydı ve ilk maaş yattı. Tabi maaş iner inmez gittim 2.500 lira 3 maça bastım. Dedim “gelse de gitse de bir daha oynamayacağım!”

Kupon tuttu ve 10 bin lira kazandım. Hemen kartları kapattım ve zararımda kalmadı gibi bir şeydi. Dedim “zaten zararım yok, biraz daha oynayayım!” Bu düşünce hayatımın dönüm noktası oldu. Artık işin içine casino da girmişti. Rulet falan derken nasıl olduğunu anlamadan geri içeri girdim. Gelen parada gitti. Hep hırs yaptım ve kredi kartları, ek hesaplar derken 3 farklı kredi kartına girdim. Borç oldu 20 bin!

Ne yapacağımı düşünürken aklıma o parlak fikir geldi. “Kredi çekeyim, kartları kapatayım, Nasıl olsa taksitle ödeyeceğim. Kalanla rahatlarım!” 30 bin lira kredi çektim. Kartları kapattım ve elimde 10 bin kaldı. Rahat durumuyum ben. Tabi ki durmadım ve oda gitti. Gittikten sonra çılgına döndüm. Geri kredi kartına başladım. O hırsla 15 bin daha kaybettim. Borcum oldu 45 bin.

Yine gidip kredi 45 bin lira çektim ve borçları kapattım. Faiziyle beraber borcum oldu 60 bin lira. “Allah’ım ben bunu eşime aileme nasıl açıklayacağım!” 7 bin maaş alıyorum. 3 bin lira kalıyor elimize ki kıt kanaat geçiniyoruz. Tabi kumar olunca yalan dolanda eksik olmuyor. Eşime ayrı aileme ayrı yalanlar söylüyorum. Hayatım yalan dolanla geçmeye başladı.

Neyse o ara ev taşıma mevzularım falan oldu ve bunun içinde para lazımdı. Yine girdik kredi kartına ve iddia oynamaya devam ettim. İçimde hep kaybettiğim paraya geri çıkarma hırsı ve maalesef ne yaparsam yapayım olmadı, sonuç yine hüsran. İşteyim ve aşırı hırslıyım oynamak için ama para yok. Banka mesaj attı. Ön onaylı 29 bin kredim olduğunu bildirdi. Dedim “29 çok olur, 20 çekeyim risk almadan çok basayım!” Çektim o krediyi ve toplam geri ödemesi 29 bin liraydı. Daha paranın sıcaklığını bile hissetmeden 2 saat içinde ne oynadıysam tam tersi geldi. Üstelik 1.40, 1.30 oranlar yatıyor.

Hesap sıfırlanınca artık çıkmaza girdim. Baş ağrısı, sinir, stres bilirsiniz az çok o anları. Bütün borçlarımı hesapladım ve toplamda 90 bin borç vardı. Artık yalan da işe yaramıyordu ve eşim öğrendi. Alttan girdim üstten çıktım gönlünü aldım derken ailelerimizin haberi olmadan bilezikleri bozdurup kredi kartlarını temizledik. Bilezikler 30 bin lira tutmuştu. Tabi içim yanıyordu ve bu durumu kabullenemiyordum. Giden onca altını ve parayı çıkarmak için habire uğraşıyorum ama nafile.

Eşimin göz yaşları ile bozdurduğu bileziklerin parasıyla ödediğim kartları tekrar bir hafta içinde iddiaya geri verdim. Eşim yine öğrendi oynadığımı ve bu sefer ailemi aradı. Babam; “Bırak kızım ne hali varsa görsün! Senin bir ihtiyacın olursa ben karşılarım, bana söyle!” demiş. 8 aydır konuşmuyoruz. Ana yüreği dayanamadı tabi. Bir şekilde 20 bin para gönderdiler. Ama yok ben bunca şeye rağmen durduramıyorum kendimi. Giden paraları, altınları, eşimin ve ailemin gözündeki o ezikliği düşündükçe daha da hırs yapıyorum.

Bu kez çevremde kripto işiyle uğraşan birkaç kişiye özenerek gaza gelip zararı buradan çıkaracağım algısına kapıldım. 30 bin lira daha kredi çekip sisteme yatırdım. Doların en üst seviyelerindeyken yaptığım yatırımlar, doların bir günde 11 liraya kadar gerilemesiyle benim parayı da eritti. Elimde kalan 20 bin lira ile al-sat yaparak kazanayım derken panik satışları oldu ve 10 bin liraya geriledim.

O sinirle “Bundan hayır gelmez!” diyerek, geri kalan 10 bin lirayı da iddiada hiç ettim. Sonuç olarak şu an itibariyle bankalara 140 bin TL borç, eşimin bilezikleri, bir yıllık maaşlarım, 2 yıl daha bir hiç uğruna çalışacak olmam gibi muazzam kayıplarım var. Bunların yanında yitirdiğim onurum, ailem, duygularımı hesaba bile katmıyorum. Kaç kez “oynamayacağım!” deyip, tövbe edip, geri başladım.

Çevremde iki kişi daha biliyorum gene benim gibi birinin 350 bin diğerinin 550 bin iddiadan kaybı var ve hepimiz aynı kabusu yaşıyoruz. haram paranın duvarı olmaz arkadaşlar, üzerinize yıkılır altından kalkamazsınız! Ne yaparsanız yapın kazanamazsınız, kazanamayacaksınız! Bu işlerle uğraşmayın! Kazansam ben kazanırdım! Kazansa arkadaşlarım kazanırdı. Biri borçları yüzünden eşinden boşandı. Bende 1 yıldır evliyim ama bu iddaa yüzünden bir gram mutlu bir yuvamız olmadı.

Sonumuz ne olacak bilmiyorum. Eşimin ailesinin daha hiçbir şeyden haberi bile yok. Aldığım maaşla ödemelerimi bile karşılayamıyorum. Yakında baba olacağım ama kafam o kadar dolu ve stresli ki, mutluluğunu bile hissedemiyorum. “Zararı çıkarma kafasını” bırakın. Çıkmazlara girer boğulursunuz. Bunu okuyorsan şuan ve bırakmak istiyorsan hemen şimdi bırak! Haram paradan hayır gelmez.

Ayrıca kaybettiklerini unut! Giden geri gelmez, imkansız. Böyle bir dünya yok! Akılsızlığımızın, hırsımızın bedelini hayatımızın en güzel günlerini feda ederek ödeyip bundan sonra önümüze bakacağız. Bu işin başka yolu yok. Ne zaman zararımı çıkarayım desem hep biraz daha battım. Sonuç olarak 25 yaşındayım ve daha bu yaşta 250 bin kayıpla hayata başlıyorum. Allah herkese bu yoldan dönmeyi nasip etsin.

Bu işin sonu uçurum, yol yakınken dönün! Atmayın o çukurdan kendinizi aşağıya! Şu an bir yıl geriye dönmek için neler vermezdim ki! 1 yılda 250 bin kayıp şaka gibi o paralar benim hayal bile edemeyeceğim paralar. Ama şu an tam o kadar kayıp var ve borç batağında 3 yıl çalışmaya devam edeceğim. Allah yardım etsin, kurtarsın hepimizi bu yoldan! Kumar Pişmanlıktır, herkes bir gün pişman olacak! Kumarın kazananı olmaz, kendinize yazık etmeyin! Vazgeçelim bu sevdadan yoksa canımızdan vaz geçeceğiz!

3 Yorumlar

  1. Benimde kaybım var konuşalım çok kötüyüm

  2. Yakamoz merhaba,

    Kronolojini öyle iyi hatırlıyorum ki, tamda benim başımdan geçen o kabus dolu yılları hatırladım hikayeni editlerken. O lanet hırs. O lanet bankaların ön onaylı kredi mesajları veya telefonda anında onayladıkları krediler! Elimizin içinden bile geçmeden kaybettiğimiz tamamen dijital bir beyinle mükemmel bir şekilde hazırlanmış bu lanet düzen!

    O kadar rahat veriyoruz ki yılların emeğini 2 saate! Bazısı tek bir tuşa 10 yıllık emeğini bırakıyor! Öyle bir özgüven, bu mesajların insanda yarattığı hisler! Kolay değil ama düzeni anlamayan biri “hırs yaptığını ve bu yüzden kaybettiğini” zannediyor!

    Halbuki sadece şu mesajı irdelesek nasıl bir beyin hipnozuyla karşı karşıya kalındığını kişi kendi de görecek!

    Mesaj aynen şöyle; “KREDİYİ ÇEKERİM. KARTLARI ÖDERİM, GERİYE BİR MİKTAR KALIR. ONUNLA OYNAR TÜM ZARARI ÇIKARDIKTAN SONRA BİR DAHA OYNAMAM!”

    Gayet güzel bir mesaj ama hiç düşündün mü? neden sadece olumlu yanını düşünüyorsun? Başka olasılıkları düşünmek neden devreye girmiyor? Veya bu olasılıklar ne?

    Kazanma yüzdesi olduğu gibi kaybetme yüzdesi de aynı derece de gerçek bir durumdur! Ama sen o kısmı hiçbir zaman düşünmezsin çünkü limbik sistem önüne sürekli bozduğun altınları, eşinin gözyaşlarını, kazanman durumunda alacağın hazzı, yapacağın ödemeler sonucunda nasıl rahatlayacağını ve bunların hepsinin 1 saat içinde gerçekleşebileceğini sana hatırlatarak, olumsuz fikirleri düşünmene ihtimal dahi vermez. Olumsuz tarafını bilirsin ama kredi ödemen 1 ay sonra, kartların veya bankanın kapıya dayanma gibi bir ihtimal içinde daha çok erken, hali hazırda bir ödemende yok olunca şartlar tam beynin dopamini elde etmesi için istediği kıvamda seni 10 bin lira için 50 bin lira faiz ödeme şartı bile konulsa kabul edecek seviyeye getirir. Ki getirmişte!

    Bu oyun sadece sana olmuyor, saatler içinde bir illüzyon altında belki 10 yılını heba etmiş herkese, saçma salak bir kredi düzeni sayesinde herkeste olan bu. Devlete sesimizi duyurmak istiyoruz ama 1000 – 2000 kişiden öteye gitmedi hala takipçimiz. Herkes borç batağında bir mucize arıyor ama bu mucizeyi artık tükettikleri sabır yüzünden gene sadece saatler ve günler içinde büyük kazanabileceklerini düşündüğü kumar, iddaa, kripto, Forex veya borsa gibi kaldıraçlı sistemlerde arıyorlar.

    Bu bir hayatın tamamıyla içine ediliş şeklidir. Uyuşturucu bile bu kadar zarar vermez birine. En azından kredi çekip uyuşturucu almazsın! Ya da bir günde en fazla içebileceğin miktar bellidir. Ötesi seni öldüreceğini bildiğin için orda kesersin! Peki bu lanetin kaybettirirken bile mutlu etmesinin sırrı ne?

    Bütün bu düzenin cevabını ayrıntılarıyla anlattığım E-Kitabımı alıp okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Merak etme, zoruna gittiğini biliyorum. Kumarcı adamın parası çok değerlidir ve parasını ciddi anlamda kıskanır. Çünkü onun eroini paradır. Para olmadan bu hislerin hiçbirini yaşama şansı yoktur! Şu şekilde düşünüyor olabilirsin; “30 lira buna vereceğime 10 tane maç yazarım, gelirse hayatımın rotası değişir!” evet var öyle bir ihtimal ama olsaydı bu sitede bile olmazdın herhalde!

    Bide böyle dene şansını belki sen değişirsin! Çünkü ben değiştim ve bunu ben yapabildiysem tamamen illüzyonda olduğumu fark ettiğim için ve içimden gelen o seslere anında cevap verebildiğim için şimdi müthiş bir disiplinle 1 milyondan fazla borcu kapatıyorum. Sen gene şanslısın bana göre ve bende tanıdığım başkalarına göre şanslıyım!

    Hayat her saniye devam eder, içini nasıl doldurduğun ve ona nasıl yön verdiğinle sen kendini belirlersin aslında. Formül basit, sadece yaşamak istediğimizi yaşarız bunu unutma. Allah herkesin bu uğurda yardımcısı olsun.
    E-Kitap linki: https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/kumar-pismanlktr

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir