Zor geçen bir çocukluk çağı, yoksulluk eziklik hissi ardından bozuk olan psikoloji sonrasında ben o yaşlarda mantıklı düşünemezdim. Ki zaten öyle de oldu. 2009 senesinde liseyi bitirdim. Ailem zor bela dershaneye yazdırdı. Maddi durumları iyi değildi. Tabi ki lisede özenti şeklinde sigara ya da başlamıştım.
Neyse baktım dershanede 2 arkadaş açmış gazeteyi, yanlarına da bir sürü kupon almışlar dolduruyorlar. Hayatımın felaketiyle burada karşılaştım. Onlara hiç söylemeden gittim 1 TL’lik bir kupon yaptım. Sonra bu şekilde hafta sonları 1 TL olarak oynamaya devam ettim uzun bir süre…
Bir hafta banko oynamaya karar verdim Cuma’dan Pazartesi’ne kadar olan maçlardan tek tek seçtim ve Pazartesi baktığımda bütün hepsi gelmişti. 64 lira alacaktım. Sadece Barça – Sevilla maçı vardı. Pazartesi son maç dedim, Salı gelir çekerim parayı. Barçayı o dönem bilen bilir. En az 3 atardı bana göre.
Tabi o zamanlar akıllı telefon falan yok. Bayiye gidersin sonuçlar kapıda asılı olur. Salı günü bir gittim barça 2 – 2 berabere kalmış kupon elimde bakakaldım ve dedim ki daha da oynamam. Baya bir zaman oynamadım. Bu illet insanın zayıf anını kolluyor. Ne zaman düştün, hemen aklına parlak bir fikir gibi geliyor. Tek kurtuluş kapısı oymuş gibi.
Neyse üniversiteyi kazandım ve gittim. 5 yıl hiç oynamadım. Son sene okulun bitmesine 2 – 3 ay kala yine sigara paramız yok, arkadaşlarla eve doğru ‘’ne yapacağız’’ diyerek giderken, gözüme bayi takıldı. Lan dedim gelin şansımızı deneyelim. Biri dedi ki; ‘’o ganyanı oynatan kazanır’’ Bende dedim ki; ‘’kazansa ne olacak, altı üstü 3 lira!’’
3 kişiden 7 lira para çıktı .3 lirasını ben, 3 lirasını arkadaş oynadı. Ama ben öyle bir şey denedim ki, 4 maç ilk yarı ikinci yarı kazanırsam tam tamına 654 lira verecek. Lanet olsun ki verdi. Kazanmıştım! Bir an önce sabah olsun da gidip paramı alayım diye bekliyordum. Ganyanı oynatan kazanır diyen arkadaşım gelmedi.
Biz diğeriyle ertesi gün parayı çektik. İlk işimiz sigara almak ve yemek yemek oldu. Sonrasında tabi daha fazla kazanmamız gerekti. Bu sefer ben çok riskli olur ilk yarı ikinci yarı diye banko maçları seçtim yine 100 lira attım. 400 Lira gelecekti ama gelmedi! Sonra arada bir tutturarak 1 ay falan oynadık.
Baktık ki olmuyor, bıraktık. Ta ki yine ben sıkışana kadar! Okul bitti. Bir fabrikada işe girdim. Gayet güzel para biriktirdim. Sonra o işten çıktım. İş ararken şöyle bir baktım. İstanbul’un havası beni aldı götürdü. Dedim ki ‘’böyle olmaz! Benim daha çok para kazanmam ve iş kurmam lazım!’’ Bunun içinde sermaye gerekti.
Sermayeyi en yanlış yoldan bulmaya çalıştım. Benim ve ailemin birikimini altın hesabına atacağım diyerek aldım ama siteye yatırdım. Hiç kazanamadan sıfırlandı o para. Çok kötü durumdaydım ki olmayacak şey oldu. Bir sınav açıklandı. Girdim ve memurluk kapısı açıldı bana. Her şey yine çok güzel başladı.
İlk etapta kredi çekip bir araba aldım. Sonra işler ters gitmeye başladı. Ailem ev almak için bende ki birikimi istedi. Gittim bir kredi daha çekip gönderdim onlara. Ondan da kurtulmuştum. Artık hiç sorun kalmamıştı. Gayet rahat ödüyordum borcumu. Çok geçmeden araba motor indirdi. Böyle olacağı belliymiş.
Aldığım adam kazık atmıştı bana söylememişti. Neyse gittim bir kredi de ona çektim. 15 bin TL serviste sıfır motor taktırdım. Çünkü uzun yıllar binecektim hesabıma göre ama öyle olmadı. Kredileri ödeyemez oldum, ağır gelmişti 3 kredi. Gittim bankaya kapatma kredisi çektim aylık ödemesi az olsun diye ama sonradan bir baktım 20 bin lira faiz ödemem gerekiyordu. Bu da canımı çok sıktı.
Çektiğim banka zaten eski krediyi kapatmıştı ama diğer bankada olan krediyi ödeme yapmam için hesabıma yatırmıştı. Yine parlak fikir aklıma geldi çek 20 bini ikiye katla sonra öde krediyi gayet mantıklı gelmişti. Öyle de yaptım ama düşündüğüm şekilde olmadı. Para çöp oldu. Öyle olunca onu kurtarmak için eksi hesaplar ve kredi kartları girdi devreye. Sonuç değişmedi.
Tek çarem arabamı satıp onun parasıyla gidenleri geri getirmekti. Arabayı piyasasından 3 bin altına sattım. Hemen satılsın diye soranlara da 3 bin yukarısını söyledim. Kumarın insana yaptırdığı bir diğer özellik olan yalan söylemekte başlamıştı.
Yoksa enayi gözüyle bakarlardı. Halbuki bilmiyorlardı. Ben fazlasıyla kazanacağım ve daha iyi araba alacaktım. Bu düşüncelerle geldim eve. Attım siteye parayı. Sabahı görmedi o para ve sıfırlandı. Lanet olsun! Hırsıma yenilmiştim. Tek suçlu bendim. Halbuki kazanabilirdim. Hala öyle düşünüyordum Sonra elde bir şey kalmayınca maaştan artanlarla kurtarmaya çalışıyordum olmadı.
Artık en büyük sorumluluk kapıya dayanmıştı. Sevdiğim kızı istemeye gidecektim. Maaş yattı gittim ve bir de kredi kartı çıkardım başka bankadan. Söz falan derken altınları düğüne yakın takalım dedim. Çünkü para yok ama ailem var zannediyorum. Neyse erteledim altın olayını ve düğün zamanı geldi çattı. Bırak altın almayı, sigara param yok cebimde.
2 arkadaşıma ‘’bana kredi çıkmıyor’’ diyerek kredi çektirdim. Dedim ‘’benim kredim var, siz çekin düğünden sonra altınları bozdurunca ödeyeceğim hemen!’’ Tabi bunlar birbirini tanımıyor. Biri çocukluk arkadaşım diğeri üniversiteden arkadaşım. Asgari ücretle çalışıyorlar. Ben onlardan 3 kat fazla maaş alıyorum ama benim sigara param bile yok! Sebebi çok açık.
Bu şekilde hallettim düğünü ve geldik evimize. Hanıma dedim ki ‘’böyle böyle borcum var. Ödemem lazım ver bana altınları!’’ Üzüldü ama verdi. Ben ne yaptım borç mu ödedim sizce bu hastalıklı kafayla gittim bahis sitelerine verdim çıktım. Artık iyice şaşırdım ne yapacağımı. Aklıma banka geldi. Dedim ‘’ne kadardır ödüyorum, maaşta yükseldi illa ki bir kredi daha verirler!
Gittim bir kredi daha verdiler! Eve gelmeden gitti. Şu an tek tesellim maaşım kredilere yetiyor arkadaşlarınkini de ödüyorum. Para kalmıyor pek bana ama olsun ödene ödene bitecek. 5 yıl önce çektiğim kredi bittiyse bunlarda bitecek! Ama daha oynamayacağım!
Çünkü çok geçte olsa uyandım! Çok araştırma yaptım bırakmazsak sonumuz belli bununda bilincindeyim. En önemlisi artık kaybettiklerimin gelmeyeceğinin ve devam edersem daha fazla kaybedeceğimin farkındayım arkadaşlar bırakmanın tek yolu bu Fark et ve Terk et başka yol yok..
Sinan kardesim merhaba,
İnsallah bir daha bulasmazsin ama anldigim kadariyla sana butun bankalar krediyi kapisini kapatmis ne satacak altinin kalmiş ne de araban.. yani en dibin dibini gormussun malesef hepimiz ayniyiz neden bir kisi bile yok ki mali gucunun yarisinj kaybettiginde uyanamiyor anlasilir gibi degil nasil bir illetir bu Allah im. Mesela sen en azindan dugununden onceki hatalari evlendikten sonrada devam ettirdin esinin altinlari bozdun yetmedi maas yukseldi diye bir kredi hakkin daha oldugunu dusun ve onuda bu ugurda yitirdin. İnan olsun bi mali gucun daha olsa onuda yitirip oyle gelecektin buraya. Bende oyle herkes öyle Allah bizi ancak O kurtarir….
Sinan merhaba,
Silsile halinde kumarın sinsice gelişimini bir kez daha net bir şekilde ortaya koyduğun için sana teşekkür ediyorum. Kumar maalesef bu şekilde küçükten başlayıp telafisi zor sonların başlangıcı oluyor. Sen ben veya her kim bu illetin içinde kıvranıyorsa, bizler belki hayatımızın en güzel yıllarını borç ödemek ve kumar bağımlılığının verdiği sağlık hasarını gidermeye çalışırken, soysuz kumar çeteleri her geçen gün ağına yeni kurbanlar takarak, servetlerine servet katıyorlar.
Senin de dediğin gibi kaybı kurtarma hayali sadece kumarın beyin oyunudur! Kumar bu yüzden bir sorun haline dönüşür ve gün geçtikçe başka hastalıklara da kapı aralar. Umarım bu saatten sonra gidecek 1 liranın bile değerini bilir, eşine ve ailene geri döner bütün hayallerini onların üzerinde kurarsın.
Unutma, kumar oynamadığın her para, zaten cebinde kaldığı için kazandığın miktardır! Kumar oynarsan her zaman kaybetmeye mahkumsundur. Allah’a emanetsin!