Arkadaşlar kumara klasik bir hikayede olduğu gibi 16 yaslarında 3 Euro ile kupon yaparak fazla kaybetme şansımızda olmadığı için başladık. Okul yılları. Tarih 11/2004 Kumar maceram tam olarak 19 yaşında başladı. 500€’yu (Almanya’da alışveriş yerlerinde, sigara satan sayısal oynatan ve aynı zamanda bahis oynatan bürolar (ODDSET) vardı eskiden. Halen de var. 500€’yu maçlara basmaya utandığım için, o zamanlardaki Rus sevgilim Maria’ya bunu benim için oyna diye 500€ verdim.
Kendisi içeri girdi ve yatırdı kuponu. Ben arabada bekledim (kasiyerlerin tuhaf tepkilerinden utandığım için bunu kız arkadaşımın yapmasını istemiştim) Kupon 500 €’ya 1300€ falan veriyordu ve Bayer Münih Bundesliga’da evinde kazanamadı. O hafta 1:1 berabere kaldı ve benim kuponum yattı. Bu başkasının aracılığı ile yatırdığım ilk ve son bahis oldu. (Batıl inançlardan biride böylelikle başladı) Hikayenin sonunda ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Büyük kumarımı banka defterimden (Hesap değil) çektiğim büyük bir miktarla oynamış ve kaybetmiştim. Ama o kadarda umurumda değildi. Güzel bir sevgilim ve birde arabam vardı. 19 yaşında olduğum içinde ve parayı kazanarak değil de harçlıklarımdan biriktirerek kaybettiğim için fazlada koymamıştı.
Tarih 09.2005 Prag kentinde geçirmiş olduğum bir araba kazası nedeniyle ameliyat oldum ve Almanya’ya döndüğümde ameliyat burun bölgesinden yapıldığı için doktor 2 hafta evden çıkmazsan iyi edersin demişti. O ara ilk defa sanal kumar ile tanıştım. Visa kartımda 1300€ limitim vardı. Rulete girdim. (Oto Rulet kurpiyersiz) Siyah – kırmızı veya 1-18 – 19-36’ya basıyordum. 10€ – 20€ bazen de 50€. Başlarda iyi kazandım ama sonunda (4 gün falan sonra) 1300€’yu dibine kadar kaybettim (bir işim bile yoktu o zamanlar). Büyük zarardı benim için. İlk hissettiğim büyük zararım diyebilirim. Ve tam olarak bağımlılığın bende başladığı gün veya aydı diyebilirim.
Tarih 05/2007. Artık bir işim vardı ve güzel para geliyordu. 2005’den 2007’ye iyide para kazandığım için kayıplarımı unutmuş ve birazda kumardan soğumuştum ama yaşadıklarım tabi ki aklımdaydı. Kendi kendime; “Bir gün iyi kazanırsam, ben sana ne yapacağımı biliyorum kumar” diyordum. Düşündüğüm gibi de gelişti her şey. 2007 – 2008 arası, nerede nasıl oynarsam oynayayım hep kar ile ayrılıyordum ve çok akıllı bir şekilde kazandıklarımı direk yatırım yapıyordum.
Bir defasında 10 bin€, birkaç gün sonra 5bin€ kazandım (10bin€ sanal ruletten kurpiyer ile) 5 bin € casino da gerçek kurpiyer ile. “Oğlum bu 15bin€’yu hemen yatırım yapmalısın” dedim ve internete girip bir araba aramaya başladım. Kendime 4 yaşında Mercedes Spor coupe full donanımlı bir araba aldım. Kendimi iyice bir şey zannetmeye başlamıştım. Dedim ki; “Oğlum sen bu işi çözdün. Hem çalışarak iyi para kazanıyorsun hem de kumardan götürüyorsun. Üstüne birde yatırım yaparak paraların tekrar kaybını önlüyorsun.” Bu seneler de kumar ile iyi bir arkadaşlığımız başladı. Tam dostum olmuştu artık kumar benim. Beni mutlu eden ve güçlü hissettiren bir “Dost”. (Bu kumarın tatlı yüzünü dünyanın birçok kumarhanesinde gördüm, kazanarak)
Tarih 09/2009. Kız arkadaşımdan ayrıldım. Son bahislerimde de hep kaybetmeye başlamıştım. Yavaş yavaş online kumar, online olmazsa direk gerçek casinolara gidiyordum. Poker (Texas Holdem canlı masada), Blackjack baktım olmadı direk bahis bürosuna. O da olmadı eve online bahis, rulet veya Blackjack (Sabahları bırak, diğer günün öğlen veya aksamına kadar oynuyordum hiç uymadan) Bu döngü 2016 senesine kadar sürdü (2015 senesi çok kazandığım, hemen hemen hiç kaybetmediğim bir seneydi ama senenin son haftası bütün senelik kazancı kaybettiğim gün oldu) 2015 senesinde kumarın kısa bir özeti yaşanmış oldu. Kumarcılar hemen şöyle bir düşünce tarzı oluştururlar kafalarında; “Burası uğursuzdur” diye. Kumar oynayan herkesin bir batıl inancı olur. (Tamamıyla hastalıklı beynin inancıdır bu) Bende aynı şekilde; “Bu adam veya bu kadın olmasa burada ben kazanırdım. Bu casino uğursuz geliyor, bu şehir beni sevmiyor, şu şehirde oynarsam alırım, şu insan bana göz değdirdi!” diye kendi kendimi senelerce kandırdım arkadaşlar. Bu anlattıklarımda eminim size tanıdık gelmiştir.
Kayıp dönemi iyice başlamıştı artık! Hep kayıp, hep kayıp! Yani kaybettiklerimi hesaplıyordum ve Tek amacım kalmıştı artık. Kayıplarımı çıkarmak! O psikoloji ile öyle düşünüyorsun. Hırs yapıyorsun ve savaş açıyorsun. “Bütün kaybettiklerini çıkarttığım gün bu işe noktayı koyup bırakacağım!” dedim kendime ve çokta emindim bunun bir gün olacağından.
Tarih 06/2016. (2015’den kalan uzun vadeli bir bahis yapmıştım (spor bahsi) Kombine 5260€ yatırdım. Eğer gelirse bütün zararım çıkıyordu. Ben içimden bunun bir gün olacağından emindim zaten. 2016 senesinin başlarında kombiler tutmaya başladı. Haziran ayında son maça geldik. NBA finalleri. GSW seride 3:1, 4 yaparlarsa seriyi kazanıyorlar. Yani 3 maç var ve bir tanesini kazanmaları gerekiyor. Ve oranda 1.01’e düştü. Ben alacağım arabanın planlarını, yapacağım tatilin rezervasyonunu bile yaptırdım. Kumar defteri artık kapanıyordu benim için yakında ve güzel bir tatil ve son model alacağım arabam ile bu kumara nokta koyma planlarını yapıyorum her gece.
O parayı alacağıma yüzde yüz emindim oranda 1.01 olunca artık geri dönmesi imkânsız dedim, ama döndü. Seri 3:2, 3:3 ve 3:4 oldu ve ben kaybettim. Öyle bir yıkıldım ki 2 hafta kendimi gelemedim. (Böyle bir kumar yıkıntısı hiç yaşamadım hayatımda) Tesadüf o günde doğum günümdü ve şeytan bana hediyesini vermişti.
2020 senesinde Rulette 500€ ile 34700€ yaptım. Gece saat 0 ile 2 arası, 2 saat içinde yani. Aynı gecenin sabahında hesabım sıfırladığında ben hipnozdan uyanmıştım. Çünkü artık eskisi gibi parayı çekemiyordum! bağımlılık dibe vurmuştu. Kafandaki zararda büyük olunca çıkamıyorsun. Uzun lafın kısası, kumar uzun vadede kesin kayıp sistemidir. Benim kayıplarım 2021 senesine kadar sürdü. Hepsi içinde ya 190 bin€ 210 bin€ olmuştur tam net hatırlamıyorum. 5 aydır bıraktım. (Daha önce en fazla bıraktığım süre 1 aydı hayatımda)
Fazla borcum yok. 200bin€’nun peşinde koşmasını da bilirim ama ne dememiz gerekiyor biliyor musunuz arkadaşlar; “Bu dünyada kalıcı değiliz. O para bizimle mezara girmeyecek zaten. Ha var ha yok… Olayı biraz rahat görmeyi öğrenirseniz paranızın zaten peşinden koşmanın çok saçma olduğunu göreceksiniz. Ben düşünce yapımı kökünden değiştirdim. Şu anda çok rahatım. Borcum 7 veya 8 aya biter rahat ama hayat bitmedi, daha yeni başlıyor arkadaşlar. Bu savaşı asla bırakmayın. “Geç oldu ama sonunda ben kazandım” diyebilin.
Burda kısa kesmeye çalıştım, detaylarıyla çok daha acı ve enteresan hikâyelerle tanıştırdı bu kumar beni. Bir gün (10 sene sonra vs.) bir kitap yazmayı düşünüyorum. Neden 10 sene sonra? Bu Hayat hikayesinin güzel bir sonla bitmesi için. Kendinize inanın, kendinizi her zaman sevin sizler birer inikatsınız bunu bilin. Eğer buna bütün benliğinizle inanırsanız, bunun gerçekleşmesi için inanın bütün evren sizinle iş birliği yapacaktır.
Arkadaslar bu Hikayenin sahibini merak ediyorsaniz YOUTUBE KANALIMA Abone olabilirsiniz :
Youtube Kanal ismi : Kumar Bağımlılığı-Podcast Anti Gambling-Addictions
Kendinize iyi bakin, görüsmek üzere…
O. merhaba,
O dipsiz kuyudan uyanman gerçekten çok önemli bir adım ve senin de dediğin gibi hayatın kumardan ibaret olmadığını herkesin bilmesi gerekiyor. Çünkü tehlikeli bağımlılıklarda tanışan insanların gerçekten artık hayatlarında başka zevklerin olduğuna tekrar inanmaları zaman alıyor. Kimse bu zamana tahammül edemediği için tekrar soluğu bağımlı oldukları eylemlerde alıyorlar. Bu geçici rahatlama, mutluluk ve heyecan hissinin büyük zararları oluyor maalesef.
Hayata bir eser bırakmayı düşünmen çok takdir edilesi bir davranış ve bende bu vesileyle kumarı bırakmayı nasıl başardığımı anlattığım bir kitabımı paylaşmıştım. Gerçekleri kabul etmeden ve görmeden maalesef bildiğiniz doğrulardan vazgeçmiyoruz. Bende aynıydım ama gerçekleri beynime tekrar kodladıktan sonra kumara olan bakış açımı değiştirmekle kalmayıp, beynimin kontrolünü elime alarak, kumar dışında deneyimlediğim birçok bağımlılıktan da kurtuldum. (Sigara ve yemek yeme bağımlılığı gibi)
Her şey bizim elimizde ve biz sadece beynimizi nasıl kontrol edeceğimizi öğrenmeliyiz. Nasıl ki bir elmayı elma diye tanımlamışsak beynimize ve onu gördüğümüzde elma olduğunu, şeklinden, tadından renginden anlıyorsak ve ona masa demiyorsak, sonradan öğrenilmiş bütün duyguları da yeniden beynimize kodlayabilir, onun olası etkilerini çok rahat bilebiliriz.
Son olarak kitabı merak edip almak isteyenler için linki de aşağıda bırakıyorum.
https://www.kobo.com/tr/tr/ebook/kumar-pismanlktr