Sıradaki Hikayeler
Serdar Ortaç neden hep mutsuz, melankolik bir ifadeyle hayranlarına bakıyor
Serdar Ortaç, konser sırasında düşünceli ve hüzünlü bir poz veriyor; dopamin ve yaşam tarzı etkilerinin mutsuzluğa nasıl yansıdığını anlatıyor.

Serdar Ortaç Neden Hep Mutsuz? İşte 3 Ana Faktör

Bir zamanlar “Her devrin starı!” diye adlandırılan ve genç yaşta şöhretin top noktasına gelmiş, Türkiye’nin hem sanatıyla hem de yaşamındaki çalkantılarıyla gündemden düşmeyen sanatcısı Serdar Ortaç neden hep mutsuz, üzgün ve depresyon halindedir? Aslında bu duruşuna rağmen hala çok beğenilen bir sanatçı olan Serdar Ortaç’ın neden bu kadar üzgün olduğu veya sürekli bir depresyon halinde olduğu merak konusu olmuştur.

Her katıldığı programda sürekli dalgın, neşesi olmayan, keyifsiz bir Serdar görüyoruz. Bunu kendisi de dile getiriyor ama hayranları bu durumun sadece kumar kaynaklı olduğunu zannediyor. Bana göre bu durum böyle gözükmüyor. Bu depresyonun altında başka şeylerde var. Gelin, hep beraber bakalım.

Serdar Ortaç Neden Hep Mutsuz?

Depresyon:

Serdar Ortaç, kamuoyunda da sıkça konuşulduğu üzere, kumar nedeniyle büyük maddi kayıplar yaşamıştır. Bazı kaynaklara göre bu kayıplar 50 milyon dolardan başlarken, bazılarına göre 150 milyon dolara kadar çıkmaktadır. Gerçek kayıpların, özellikle sanal kumar ve farklı oyunlarda yaşanan zararlar göz önüne alındığında, bu rakamların çok daha yüksek olabileceği öngörülmektedir. Özellikle Kıbrıs’ta oynanan oyunlar ve yatırılan paralar, açıklanan kayıpları yalnızca bir kısmını oluşturuyor olabilir.

Sedat Peker’in ifşa listesinde adı geçen ve kumar alışkanlıklarıyla gündeme gelen Serdar Ortaç, geçmişte sahip olduğu bazı mülklerini, lokasyonlardaki evlerini ve plazalarını kumar nedeniyle satmak zorunda kalmıştır. Bu mülklerin güncel piyasa değeri büyük bir servet değerindedir. Bu bağlamda, Serdar’ın yaşadığı maddi sıkıntılar, onun mutsuzluğunun başlıca sebeplerinden biri olarak değerlendirilmektedir.

Kumar, birey üzerinde yalnızca maddi değil, psikolojik bir yük de oluşturur. (bkz: Kumar Bağımlılığı) Maddi kayıplar arttıkça, kişilerin mutluluk ve tatmin algısı da değişir. Serdar Ortaç örneğinde de görüldüğü gibi, uzun süreli kumar bağımlılığı kişiyi hayattan zevk almayan, sürekli yorgun ve stresli bir hale getirebilir.

Bazı televizyon programlarında Serdar, kumarı bıraktığını veya kumardan tiksindiğini ifade etmiş olsa da, davranışları hâlâ bu alışkanlığa yönelik bir eğilim gösteriyor olabilir. Kamuoyunda “Kumar Depresyonu” olarak adlandırılan bu durum, yalnızca kumarın doğrudan etkisiyle açıklanamaz.

Serdar’ın mutsuzluğunun altında yatan diğer önemli faktörler de vardır. Bunlar arasında MS hastalığı, gönül ilişkilerinde yaşanan zorluklar ve kaybedilen şöhret ve prestijin yarattığı psikolojik etkiler sayılabilir. Tüm bu etmenler birleştiğinde, kumar bağımlılığı yalnızca bir tetikleyici unsur olarak öne çıkmaktadır.

Gönül ilişkileri

Serdar Ortaç’ı ilk kez turizmin en genç yıllarımda Kemer’de çalışırken gördüm. Kemer’in ünlü bir gece kulübündeydi ve etrafında bir grup Rus kadınla eğleniyordu. Kadınlar hem boylu, hem zarif hem de oldukça alımlıydı; öyle ki Serdar neredeyse onların arasında kaybolmuş gibiydi. (Kısa boylu olduğunu bilenler bilir.) Bu, yaklaşık 2007’li yılların Serdarıydı. Kendi de sıklıkla söyler; konser için gittiği bir ülkede gönlünü kaptırdığı bir kadın yüzünden askerliği bile aksayan biri.

Serdar’ın aşk hayatına baktığımızda, ilişkileri genellikle kısa süreli ve yüzeysel kalmış, çoğu zaman “gönül eğlendirme” seviyesini aşamamıştır. Her defasında “yeni birine aşık olduğunu” ilan etse de, bana pek inandırıcı gelmemiştir. İlişkilerinden sadece birinde gerçek bir aşk yaşadığını belirtmiştir; bahsettiği kadın, Serdar’ın eski eşi Chloe’dir. Ben ise Chloe’nin Serdar’a olan duygularının daha yoğun olduğuna inananlardanım.

Serdar’ın ilişkilerinde genellikle bencil davranması ve sürekli partner değiştirmesi, mutsuzluğunun temel sebeplerinden biri olarak görülebilir. Zamanında seçen konumundayken, artık seçilen biri haline gelmek; hele ki dopamin düzeyi genç yaşta zirve yapmış bir sanatçı için oldukça zor ve ağır bir psikolojik süreçtir.

Şöhretin Hazzı

Bana göre Serdar Ortaç’ın mutsuzluğunun en büyük sebeplerinden biri artık eskisi kadar ilgi görememek. Zamanında sokakta yürüyemeyecek kadar ezilen, gittiği her yerde kırmızı halılarla karşılanan Serdar Ortaç artık o Serdar değil. Aslında bu onun da suçu değil; devir değişti, o devir değil artık. Eskiden Kral TV’nin önünde saatlerce oturur, Serdar’ın veya sevdiğimiz diğer sanatçıların şarkısını beklerdik.

Bu süreç farkında olmadan dopamin seviyemizi dengede tutuyordu. Yani üç saat bekleyince bir doygunluk oluşuyor ve beyin tekrar normal sınırlarına dönüyordu. Ancak şimdi YouTube ile kesintisiz ve sınırsız Serdar Ortaç parçalarına erişmek mümkün.

Dolayısıyla “bir daha” heyecanına karşı tolerans gelişiyor. Aynı parçayı tekrar duyduğunuzda artık heyecan kalmıyor ve insan sürekli yeni bir tat arıyor. Her gün onlarca yeni sanatçı çıkıyor ve bunların kaçının farkında olabiliyoruz? 90’lar veya 2000’lerin gençliği böyle miydi? Kaset almak için kuyruğa girenler, kasetçiler vardı.

Ancak bunu Serdar’a anlatmak imkansız. O hala kapılar açıldığında, ışıklar yanarken genç, yakışıklı ve sağlıklı Serdar’ı arıyor. Bu, bir nevi yaşlanmayı kabul etmemektir. Çünkü yaşlılık, eski halinin tamamen kaybolması anlamına gelir.

Bu doğal bir süreçtir; ancak sanatçılar yaşadıkları dopamin bombardımanı nedeniyle bunu kabul etmekte zorlanır ve her yıl kendilerini bir şekilde “tamir etmeye” çalışırlar. Ajda Pekkan buna en iyi örnektir. İşte Serdar da bu yüzden bulunduğu ortamda sönük hissetmekte, beğenilmediğini düşünmekte ve depresif moduna girmekte olabilir.

MS (Multiple Skleroz) Hastalığı

Birçok hayranının bildiği üzere Serdar Ortaç, MS (Multiple Skleroz) hastasıdır ve bu gerçekten zor bir hastalık. Özellikle şöhretin en verimli zamanlarında ortaya çıkması ciddi bir zorluk yaratıyor. Genç yaşta yakalandığı bu beyin hasarı, yaşamsal fonksiyonlar üzerinde kontrol kaybına yol açabiliyor. Bir kriz anında bacağınız veya kolunuz çalışmayabiliyor. Şimdi bunu çok önemli bir konser öncesi, dopamin bombanızı hazırladığınız bir atmosferde düşünün.

Belki yüz binler sahnede olmanızı bekliyor. Hazırlanıyorsunuz, sahneye çıkmak için adım atıyorsunuz, bir atak geliyor ve bacağınız işlevini durduruyor. MS’in doğası gereği, ne zaman atak geleceği belirsizdir. Bu durumda ya konserinizi iptal etmek zorunda kalıyorsunuz ya da sahnede zevksiz ve enerjisiz bir performans sergiliyorsunuz. Bana göre Serdar’ın yaşamında birçok çılgınlığı deneyimlemiş olması ve artık bunları istediği anda yapamayacağının farkında olması, mutsuzluğunun önemli sebeplerinden biridir.

Özetle

Toparlamak gerekirse, dopamin denilen hormonun üzerimizde yarattığı etkilerin Serdar Ortaç’ta net bir resmini görmek mümkün. Dopamin sadece kumar oynarken salgılanmaz; kadınlardan gelen ilgi ve beğeni de bu hormonu yüksek seviyelerde tetikleyebilir. Bu nedenle Serdar’ın gönül ilişkileri genellikle kısa sürüyor; çünkü aşırı dopamin doygunluğu, insanı daha “yüksek haz” arayışına itiyor. Serdar’ı incelediğinizde, şimdiye kadar birlikte olduğu kadınların sayısını kendi bile net olarak bilmiyor olabilir.

Şöhret de büyük bir dopamin kaynağıdır. Binlerce, on binlerce kişinin karşısına çıkmak, sürekli ilgi ve beğeni almak, Serdar’ı adeta bir dopamin bombardımanı altında bırakmıştır. Bugün geldiğimiz noktada, yaşlanmayı kabul etmeyen (ki birçok ünlü buna direnç gösterir) ve geçmişte yaşadığı hazları sürekli arayan Serdar’ı, ancak bu özel mekan ve ortamlarda mutlu görüyoruz. Ne zaman tamamen rahatlayıp mutlu olacak? Ben pek ihtimal vermiyorum; çünkü sorunlarının kaynağı genellikle ağır dopamin eksikliği ve haz arayışıyla ilgilidir. Bu duyguların geri gelme şansı yok; tıpkı geçmişte yaşanan anlar ve kayıplar gibi bir daha geri dönmez.

Siz de kendi görüşlerinizi aşağıya yorum olarak bırakabilirsiniz. Sizce Serdar Ortaç neden hep mutsuz?

2 Yorumlar

  1. ağır kumar bağımlısı serdar bey bıraksa belki bir nebze toparlar hormonlar dengelenir ama işte bırakması mesele bire de bırakanlar bırakmayı artık kolay belliyor nasıl bırakamıyorsunuz diyor ama gerçekten zor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir